14- ASİLÂV: "AŞK İZİ"

9.2K 653 2.5K
                                    







Dudakları dudaklarıma yaklaştı. Ondaki sırlar öyle ışıksızdı ki, sakladığı adaleti yüzüne taktığı maskesi olduğunu hissediyordum. Dilinin ucunu alt dudağıma değdirip dudağımı tattı. Dudağımı ağzının içerisine alıp derinden sarsan öpüşüyle yanaklarımdan kavradığında, kader beni baştan yazmıştı. Biliyordum, kaçışım olmayacaktı. Çıkışım ise hiç yoktu...

Öyle bir öptü ki, onun tadını aldığımda yaşadığımı hissettim. "Hayattaki adaleti tattım," demesiyle burnunun ucunu burnuma sürttü. "Adalet kokulu kadınım..."

Dudaklarımın üzerine kapanmış baskı, beyin fonksiyonlarımı durdururken gözlerimi kırpıştırdım. Başıma yediğim darbeler hücrelerimle oynayıp bazılarını öldürmüş bazılarını da yenilemişti fakat Efrin'in kulağıma eğilerek, 'Behmar Abi seni öptü!' cümlesini hazmedememişken Behmar'ın bağdaş kurup oturduğum kanepeye diz çöktüğünü görmem hücrelerimin ölüp yeniden yaşadığının ispatıydı.

'Lan, hücreler ölebilir miydi?

Peki ölse yeniden canlanması nasıl olurdu?'

Bilinmeyen denklemin X'ine de Y'sine de ağırdan girebilirdim. Matematiğin denklemlerine ağır işlenmiş bu iki harf, biyolojinin üreme sisteminde kullanılıyordu. Beynimi kaybettiğim doğrudur. Bir öpücükle alakasız şeyleri saniyesinde düşünürken kaşlarımı çattım ve yakayı son anda kurtardım.

"Geri bas!" Ellerimi göğsüne bastırıp benden uzaklaşması için Behmar'ı ittiğimde kaşları çatıldı. "Sen kimsin de beni öpüyorsun?" diye sorduğumda geri çekilmemi beklemiyor olacak ki mal gibi kalakaldı.

"Duygularımız karşılıklı sanıyordum." Deyip diz çöktüğü yerden kalkmasıyla kaşlarımı alayvari havaya kaldırdım. Duygularımı anlayıp anlamamazlığa vurduğu için zaten kinliydim. Bir de zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışıyor. 'Benim üstüme.' ALLAH'IM SEN AKLIMA MUKAYET OL!

"Senin haberiiiin yook," dediğimde gülmemek için kıvranıyordum. Kıvranışımı güzelce yanlışa yorumlayan Behmar, 'Al gülüm ver gülüm.' yapmamı bekliyordu fakat ben nasıl peşinden süründüysem, o da kulum köpeğim olacaktı. Behmar Rehani'yi süründürecektim. Köküne kadar işlediğim sevgime tepeden bakan adamın duygularıyla şahane oynayacaktım ki, mutsuzluğu da hayalkırıklığını da dibine kadar yaşayıp bir ağlamadığı kalacaktı.

Behmar'ın elleri iki yanında öylece salınırken, "Neyden haberim yok?" diye sorması ile dilimi ağzımın içerisinde keyifvarice gezdirdim. Üst dudağımı sinirleri bozulsun diye kıvırarak sağ elimle saçlarımı geriye attım. Bileğimin hareketiyle göğsü şişip indiğinde sinsi Arzum iş başındaydı. "Biz Akay'la sevgiliyiz."

Adamın ten rengi hemencecik değişti, ayol.

Kollarını iki yanına sarkıtan Behmar geriye doğru adımladığında kapıya doğru baktı. Ayaklarını zeminin anasını ağlata ağlata vurup kapıyı açtığında bizi kapı eşiğinde dikizleyen Efrin'in kolundan tuttuğu an yanıma sürükleyip kızı yanıma atarcasına kanepeye oturttu. "Efrin!" diyerek kızın üzerine yürüdüğünde, boğazının kıpkırmızı kesildiğini, sesinin titrediğini ilk defa görüyorum. "Akay ile sevgili mi?"

Efrin, Behmar'ın bağırmasıyla kanepeye sindiğinde bana bakmıyordu. Sol elimin işaret parmağını bana bakması için dirseğine dokundurdum. Gözlerini Behmar'ın gözlerinden ayırmayan arkadaşım karşısındaki adamın bakışları eşliğinde yutkundu. "Şeeyy," dedi kelimeleri uzatarak. "Neyyyy?!" diye de Behmar uzattığında, 'Şey mey demeyin fesat anlıyorum,' diyemediğime göre sessizliğimi korudum.

ASİLÂVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin