7. Bölüm Yüzleşme

4.7K 139 3
                                    

ÇOK ÖZÜR DILERIM ARKADAŞLAR... PAZAR GÜNÜ DEMİŞTİM AMA ZAMANIM OLMADI. ANNEMIN HALASI HASTAYDI ONU ZIYARETE GITTIK. PAZARTESI - SALI ÇIZIM ÖDEVLERIM VARDI, O YÜZDEN BUGÜNE KISMET OLDU. ŞARKIYI BARIŞLA KEREMIN KONUŞMASIYLA BIRLIKTE DINLERSENIZ SEVİNİRİM.... KEYIFLI OKUMALAR....
Zeynep-

Sabah-
Erkenden uyanıp üstümü değişip üniformamı giydim. Bir kaç bir şey atıştırdıktan sonra arabama binip Barış'ın söylediği yere geldim.
Geldiğimde Barış bankta oturmuş beni bekliyordu ayağa kalkıp konuşmaya başladı.
B- Hoşgeldin Zeynep.
Z- Hoşbulduk Barış. Nedir benimle konuşmak istediğin şey ?
B- Zeynep sen çok değiştin çıkmadan önce bana karşı hep güler yüzlüydün. Ama şimdi çıkmaya başladığımızda ne zaman Kerem çekip gitse sende bana karşı hiçbir açıklama bile yapmadan arkasından gidiyorsun.
Z- Barış bak herşeyi anlatıcam sana.
B- Neyi anlatacaksın Zeynep. Beni sevmiyorsan daha fazla oynama benimle.
Z- Barış bi dinle..... Bak sana karşı hislerim hiç değişmedi değişmeyecekte. Sadece Kerem en yakın arkadaşım olduğu için ona açıklama yapmadan seninle çıkmayı kabul ettim. O Yüzden kendimi suçlu hissediyorum.
B- Tamam. Ben Keremle konuşup hallederim.
Z- G-gerek yok gerçekten... Ben konuştum Keremle o da bu duruma alışmaya çalışıyor. Biliyorsun biz Keremle uzun zamandır en yakın arkadaşız. O Yüzden alışması için biraz zaman tanımamız gerekiyor.
B- Peki tamam Dediğin gibi olsun bakalım. Neyse gel okula bırakim seni.
Z- Çok isterdim Barış ama arabayla geldim burada bırakamam.
B- Tamam sen bilirsin okulda görüşürüz.
Z- Görüşürüz.
Arabama binip en kestirme yollardan gidip okula vardım. Arabamı park edip bahçeden içeriye girdim. Kızların yanına giderken merdivenlerde oturan Dilanla Begümün ters bir bakış attığını gördüm. Umursamayıp kızların yanına gittim.

Dilan - Begüm Konuşması
B- Hala Barış'la çıktığına inanamıyorum Dilan ya.
D- Al benden de o kadar. Barış bu kızı nasıl tercih etti bende anlamış değilim.
B- Nefret ediyorum bu kızdan. Ayırmam Lazım o ikisini ama nasıl ? Nasıl ?
D- Bir planın var mı ?
B- Şimdilik yok... Ama elimden geleni yapacağım.
--------------------------------------------------------------------------
Zeynep - Yağmur - Melis
Z- Bu Begümün benle sorunu ne ?
Y- Duyduğuma göre bu Begüm Barış'tan hoşlanıyormuş.
Z- Şimdi anlaşıldı kaşıntısı.
M- Begümü tanıyorsam senin bir açığını yakalayıp tam on ikiden vuracaktır.
Z- Sıkar o biraz.
Y- Sınıfa çıkalım hadi tarihçi gelmiştir yine.
Z- Off hiç çekilmez şimdi o ders yaa...
M- Sen iyice koptun derslerden he..
Z- Aman Melis görende beni inek sanırmış gibi konuşma.
M- Hadi hadi yürü :)
Sınıfa çıktığımızda hoca gelmişti hiçbir şey demeden yerime oturdum. Hoca tam konuyu anlatacağı sırada kapı çaldı.
T. H - Giirrr.
K- Hocam kusura bakmayın trafik vardı.
T. H - Geç otur hergele.
Hiçbir şey söylemeden Yanıma oturdu göz göze geldiğimizde gülümseyip selam verdim. O da aynı karşılığı verip gülümsedi.
Sıkıcı bir tarih dersinin sonuna gelmiş olup teneffüse çıkabildik.
Yağmurla kantine inip kahve içmeye başladık Melisi de çağırdık ama işinin olduğunu söyledi.
Melis - Aksel Konuşması
M- Naber Aksel.
A- İyi Melis senden naber.
M- Bende iyiyim. Pek arkadaşın yok galiba yalnız olduğuna göre.
A- Yalnızlık iyidir, ama her zaman değildir. Ben de öyle kafama göre takılıyorum yani.
M- Güzel sözmüş tuttum bunu.
A- Ya Melis akşam işin yoksa dışarı çıkalım mı ?
M- O-o-oluurr.
A- N'oldu ya bi an kekeme oldun konuşamadın.
M- Yok ya sen öyle bi anda sorunca şaşırdım.
A- Tamam o zaman akşam seni 19:00 ' da alırım.
M- Anlaştık. Neyse akşam görüşürüz o zaman.
A- Görüşürüz.
Melis-
Çığlık atmamak için zor tutuyordum kendimi. Akşam hoşlandığım adamla dışarı çıkacaktım bu güzel haberi kızlara vermeliyim. Hemen kantine inip Zeyneple Yağmur'u buldum.
M- Kıııızzzlaaaarrr.
Z- Ay Melis kulağımın zarı patladı nerdeyse niye bağırıyorsun.
M- Bu akşam Aksel'le dışarı çıkıyoruuuuzzz.
Z- İnanmıyorum sana kızım ya.
Y- Haklısın Zeynep. Kızım Aksel üzer seni
M- Ya siz neden Aksele bu kadar ön yargılısınız.
Z- Hareketlerini görmüyor musun ?
M- Ona bakarsan son zamanlarda Kerem de normal değil.
K- Kim normal değil ?
Z- Kerem, ne ara geldin sen ?
K- Şimdi geldim. Evet kim normal değilmiş ?
Z- Şey ya şey o Aksel'den bahsediyoruz da biz ona normal değil diyorduk.
K- Valla kim dediyse o kişiye katılıyorum. Neyse Zeynep benimle bi gelsene ?
Z- Nereye ? - kolumdan tutup çekiştirmeyi başladı.
K- Bir kerede şu soruyu sormasan nasıl olur acaba ?ç
Z- lmmm hiç düşünmedim ama bana göre değil soru sormamak.
K- Ona ne şüphe. - geldiğimiz yer yine spor salonuydu ve yine boştu. Bu çocuk ayarlıyor galiba bu saatleri.
Z- Ee Kerem niye geldik buraya güzel ve Anlamlı bir açıklaman vardır herhalde.
K- Barış'la buluşucam demiştin, n'oldu konuştunuz mu ?
Z- Konuştuk, benim ona soğuk davrandığımı düşünmüş hani sen bu duruma alışmadan önce çekip gidiyordun ya bende endişelenip arkandan geliyordum. İşte bu da biraz daha beni şüpheli yapmış ona karşı... Bende dedim Kerem bizim çıktığımızı bir anda öğrenince olayı idrak edemedi ve alışmakta güçlük çektiğini söyledim. Sonra ben Keremle konuşurum dedi bende tabi senin Keremle konuşmanın gereksiz olduğunu söyledim. Zaten Keremle yani seninle konuştuğumuzu söyledim o da onayladı tabi bende ordan ayrılıp okula geldim.
K- Ne konuşacaktı acaba benimle ?
Z- Ne olabilir Kerem en fazla gözünün arkada kalmamasını falan söyler heralde.
K- Olabilir. Ama yinede içimde bir sıkıntı var.
Z- Olmasın içinde sıkıntı falan rahat ol Kerem ya. - o Sırada kapının açılma sesini duyduk, ikimizde kafamızı kapıya doğru çevirdik. Gelen kişi Barıştı.
B- Zeynep ne işiniz var burada ?
Z- Konuşuyorduk Barış. Farkındaysan Kerem benim en yakın arkadaşım.
B- Biliyorum Zeynep. Daha ne olabilirsiniz ki zaten. Neyse ben sizi burda görünce şaşırdım.
K- Neyse sizin konuşacaklarınız vardır ben gidiyim. - tam giderken Barış kulağıma fısıldadı :
" Akşam .......... sahile gel bekliyor olacağım. "
Bu Söze ne kadar şaşırsamda bir şey söylemedim sadece kafamı sallayıp ordan uzaklaştım.
Zeynep-
Yine yalnız kalmıştık işte. Biz ne güzel Keremle konuşurken neden karşımıza çıkmıştı ki şimdi bu. Keşke " evet " demeseydim diye uyanıyorum her güne. Kafamdaki düşünceleri silip Barış'a odaklanmaya başladım.
Z- Ee Barış naber ? - yalancı bir gülümseyiş attım.
B- İyiyim sevgilim sen nasılsın ?
Z- Valla n'olsun iş güç çoluk çocuk geçinip gidiyoruz işte.
B- Ahahahahah âlemsin Zeynep.
Z- Ahahahahaha öyleyimdir.
B- Neyse sen sınıfa git hoca gelir birazdan, bizde antrenmana başlıyacam şimdi.
Z- İyi tamam kolay gelsin.
B- Sağol canım - yanağımdan öperek.
Z- Neyse ben gidiyim artık. Sonra görüşürüz.
B- Görüşürüz.
Spor salonundan çıkıp sınıfa gittim. İçeri girdiğimde Kerem arka Sırada oturmuş bana doğru bakıyordu. İlerleyip yanına doğru gittim, oturdum.
Z- İyi misin ?
K- Aynı. 1 saat önce nasılsam öyle.
Z- Tamam o zaman akşam buluşalım mı ?
K- Olmaz. İşim var ?
Z- Ne işin var ?
K- Yemin ediyorum Zeynep varya sorgu muhabiri bile bu kadar çok soru sormuyordur.
Z- Ya merak ettim niye sinirlendin şimdi.
K- Biriyle buluşucam.
Z- Kiminle buluşacaksın ?
K- Ben gidiyorum.
Z- Yaa Kerem gidemezsin nereye gidiyorsun ? Kimle buluşacaksın ? Yaa Kerem kime diyorum ben ? - beni dinlemeden yine çıkıp gitti.
Okul çıkışından sonra direk eve gittim. Yağmur'u aradım annesiyle pazardaymış. Kerem desen kiminle buluştuğunu bile bilmediğim biriyle birlikte. Melis desen Aksel'le birlikte. ,Evde çok canım sıkılınca dışarı çıkmaya karar verdim. Üstüme beyaz bir bluz, altıma jean pantolon ve bir boyunluk takıp Üstüme deri ceket alıp siyah botlarımı giyip evden çıktım.
Gidecek bir yerim olmadığından sahile gittim, yürümeye başladım sonra Kereme aşık Olduğum zamandan bu yana olanları düşündüm. Biraz daha yürüdüm, yürüdüm, uzaktan bankın orda iki kişinin konuştuğunu farkettim. Ve yüz hatları hiç de yabancı değildi biraz daha ilerleyince kim oldukları tamamen gözüküyordu. Bu ikili Barış ve Kerem'di....
Önce yanlarına gidip gitmemek arasında kaldım, ama dayanamayıp yanlarına gittim. Farkeden ilk kişi Kerem olmuştu. Sonra Barış da bana doğru bakmaya başladı. İkiside şaşkınca bana bakıyorlardı.
K- Zeynep ne işin var senin burda ?
Z- Sahile indim yürümek için, sizi görünce şaşırdım yanınıza gelim dedim. Asıl sizin ne işiniz var burada ?
K- Biz konuşuyorduk sen geldin.
Z- Ne konuşuyordunuz ?.
B- Hiiççç önemli bir şey değil aşkım. Keremin bir derdi varmış onu konuşuyorduk.
Z- Keremin bir sıkıntısı, derdi olsaydı ilk bana söylerdi.
K- Hayır Zeynep bu sefer farklı bir mesele bu. Dertleşiyorduk biz Barış'la.
Z- İkinizi de anlayamıyorum sanki sizinle dün tanışmış gibiyim gibi konuşuyorsunuz. Neler olduğunu açıklayacak mısınız artık ?
K- Zeynep yeter ister inan ister inanma doğrusu bu.
Z- Bağırma bana Kerem.
B- Neyse Zeynep gel ben seni eve bırakayım.
Z- Ben hiç bir yere gitmiyorum tamam mı ?
B- Zeynep sakin ol !!!
Kerem-
Okul çıkışı eve gidip üstümü değiştirdim. Neredeyse akşam olmak üzereydi. Arabama atlayıp Barış'ın söylediği sahile geldim. Barış'ı arayıp geldiğimi söyledim 10 dk sonra Barış da geldi.
B- Selam
K- Selam. Niye çağırdın beni buraya ?
B- Konuyu az çok tahmin ediyorsun herhalde.
K- Zeynep.
B- Doğru tahmin. Bak Kerem Zeynep benim sevgilim.
K- Bunu Söylemek için mi çağırdın buraya. Çok zahmet oldu ben bunu daha önce de öğrenmiştim.
B- Bak bunu bilmen güzel, ama sözüm daha bitmedi. Ne kadar en yakın arkadaş ta olsanız, artık mesafeli olacaksınız. Yani demek istediğim Zeynepten uzak dur !!!

Duyduklarım karşısında bir an şaşkınlık geçirdim. Bugüne kadar kimse emir veremezdi hele ki konu Zeynepse. Karşısındaki sevgili olsa bile bunu söylemeye hakkı var mıydı ? Kim böyle bir şeye cesaret edebilirdi ? Üzüldüğünde, sevindiğinde, ağladığında, güldüğünde, Güneş'in batışında, doğuşunda, benim yanımda olan kız. Başkası tarafından uzak durulmam isteniyordu. Barış benden cevap bekleyen gözlerle bakmaya başladı.
K- Sen sevgilisi bile olsan asla Zeynep sana üzüntülerini, sevinçlerini, Güneş'in batışı - doğuşunu asla seninle paylaşmayacak. Çünkü niye biliyor musun Ben Varım. Sen şimdi gelmiş karşıma uzak dur diyorsun. Hadi diyelim ben uzak durabildim, Zeynep bensiz durabilecek mi ? Onu da mı tehdit edeceksin beni tehdit ettiğin gibi ? Edersen n'olur biliyor musun Kaybedersin...
Barış, duydukları karşısında benim ki gibi şok geçirdi bir anlık şoka uğradıktan sonra Zeynep'i gördük ikimizde Zeynep'e doğru bakmaya başladık. Zeynep neler olduğunu sordu bende ilk defa yalan söyleyip dertleştiğimizi söyledim. Tabi inanmadı, Barış'a olan öfkeyle Zeynep'e çattım. Ne kadar belli etmese de üzülmüştü ama öfkelenmesi ağır basmıştı..
Barış Zeynep sakinleşmesi için ona sarılıyordu. Bu nasıl bir acıydı böyle sanki aşık olduktan sonra bütün engeller üst üste gelmişti. Sevdiğim kadın şuan Başkasına sarılıyordu. Bu görüntüye daha fazla dayanamazdım, son kez üzgünce bakıp arkama bile bakmadan gitmeye başladım. Bu akşam büyük bir yüzleşmeydi bizimkisi, aşkımızın yüzleşmesiydi bu. Ama yine yarınlara ertelendi aşkımız... Zaten İkimiz de yarınlar için Varız...
Yazar-
Kerem, ağır adımlarla ilerlerken Barış'la Zeynep arkasından bakıyordu. ( Multimedya )
Zeynep-
Gitme Kerem... Gitme Aşkım... Beni yalnız bırakma burada... Sensiz aldığım her nefes günah bana... Neden geldiğini bilmiyorum buraya ama ne olursa olsun canın sıkılmış belli. Seni böylesine severken yokluğunu düşünmek kahrediyordu beni. Aramızdaki mesafe umrumda değildi. Uzakta da olsan sen her zaman benimleydin. Yemek yerken, müzik dinlerken, yatağıma uzandığımda yanımdaydı hayalin. Artık senden başka bir şey düşünemez olmuştum. Aldırmıyordum geçen zamana ne de olsa her saniyesi her saniyesi seninle geçiyordu. Sabahlara kadar seni hayal ediyordum. Ne çok özlemişim seni bir bilsen.. Gece rüyalarımda gündüz hayallerimdeydin. Uzakta bile olsan benimleydin. Her gelişinde umudum nefesim oluyordun. Her gelişinde bir öncekinden daha çok heyecanlanıyordum. Son dakikalar geçmek bilmiyordu bir türlü. Sana bir an önce sarılmaktan başka bir şey düşünemiyordum. Yanımda olduğun zaman gözlerimin içi gülüyordu. İçimdeki çocuğu susturamıyordum. Nasıl bir duygudur bu bilir misin? Böylesine severken seni bir gün geldi artık gözlerindeki o pırıltıyı göremez oldum artık. O gözler benim değilmiydi artık? Hayat bana oyun mu oynuyordu yoksa? Önce seni çıkardı karşıma, sonra da Barış'ı. Umurumda mıydı sanki. Gitmeni hiç istemiyordum. Gidişinle yitecekdi umutlarım, gidişinle kesilecekti nefesim. Senin yokluğunu kim dolduracaktı? Kim süsleyecekti hayallerimi ? Kimi düşünecektim o bitmez tükenmez gecelerde ? Gittin gideli yalnızım buralarda. Bir gülüşün yetecek hayata dönmeme. Böylesine severken seni, bu karanlık gecelere mahkum etme beni Kerem, seni çok seviyorum.
Barış'ın yüzüne dikkatlice baktım karanlıktı. Ne bir ışık ne de bir umut vardı gözlerinde... Oysa Kerem bir bakışıyla ışık saçıyordu etrafa bir gülüşüyle kalp atışlarımın hızlanmasına sebep oluyordu. Barış'a " Hoşçakal " Diyip eve gittim. Eve geldiğimde yatağıma geçip ağlamaya başladım.
Çok tuhaftı... Gülüşleriminde, ağlayışlarımın da suçlusu aynı kişiydi. Ve ben o adama aşık olan kız rolündeydim bu masalın. Ama önümüzdeki engeller yüzünden her günüm ağlamakla geçiyordu. Çok yoruldum artık aynı dertleri yaşamaktan, aynı dertler için ağlamaktan çok yoruldum.
Ama bundan sonra hiç bir şey eski gibi olmayacak, ağlamam için bir sebep olmayacaktı...
TWİTTER : MixEla321

ARKADAŞIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin