43. BÖLÜM Uçurum

1.3K 44 6
                                    

Zeynep -

Neredeydim ben ?  Neden etraf bulanık görünüyordu ?  Yüzlerini çıkaramadığım insanlar vardı karşımda, başım çok ağrıyordu.  Tüm gücümle dik oturmaya çalışarak elimi başımın üstüne koydum.  Şimdi her şey daha net görünüyordu.  Etrafa baktığımda annem, Yağmur ve Melisle karşılaştım.  Ne bekliyordum ki zaten Kerem hayatımdan gitmişti, onu aramak için çok geçti.  Belki bir anlık ümit dedim kendi kendime...  Belki sesimi özler gelir diye ümit ettim gelmeyeceğini bile bile.

Herkes benden bir cevap bekler gibi bakarken konuşma isteği duyup anneme döndüm  :

" Noldu bana anne ?

" Eve geldiğimde baygın baygın yatıyordun yerde,  bende telaşla hastaneye götürdüm kızlara da ben haber verdim.

" Canım çok geçmiş olsun çok korktuk senin için.

" Ben pek fazla bir şey yememiştim ondan oldu heralde.

" Ah be kızım o kadar da söylüyorum sana bir şey yede git okula diye.

" Anne ne zaman çıkıcam burdan eve gitmek istiyorum.

" Doktorunun gelmesini bekliyoruz kızım,  o izin verince gidicez birazdan.

Aradan geçen yarım saat sonra doktor bey yanımıza geldi,  ağır adımlarla yanımda durup konuşmasına başladı  :

" Tansiyonun düşmüş ve bu yüzden de bayılmışsın.  İlaç yazmaya gerek yok dengeli beslenmeye dikkat et.  Serumun bitince çıkış yapabilirsiniz.

" Tamam doktor bey.

" Geçmiş olsun.

" Saolun.

Kolumdaki serum bittikten sonra eve geri döndüm.  Annem beni yatağıma yatırıp başıma küçük bir öpücük kondurup beni yalnız bıraktı.

Şimdi düşünüyorum da keşke annem yetişemeseydi, ben ölseydim o zaman her şey daha doğru olurdu belkide...  Oysa ne kadar isterdim Keremin yanımda olmasını, elimi tutmasını,  o yeşil gözleriyle gülümseyerek bana bakmasını, o kadar isterdim ki dünyalar benim olurdu.  Ama bunların hepsi hayalden ibaretti...  Bir zamanlar normal gelen hayatım şimdi özlem çektiğim hasretim olarak kaldı içimde... 

Ne kadar haketmiş olsam da, bundan sonra Keremin yüzüne baka baka rahat nefes alamam.  Bunu kaldıramam, yarın bu işi kökten halledeceğim ve bu acı yarın son bulmuş olacak...

***

Sabah uyandığımda dışarıda yağmur yağıyor şimşek çakıyordu,  kara bulutlar masmavi gökyüzünü arkasına alıp adeta bir yas havası yaratmıştı.  Belkide bugün yas günüydü herşeyin karanlığa döndüğü gün...  Yatağımdan kalkıp lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım,  aynada kendime bakarken gözlerimdeki karanlık her köşeden belli oluyordu. Odama geri döndüğümde dolabımı açıp siyah bluzumu ve siyah pantolonumu giydim.  Siyah bir makyaj yaptıktan sonra saçlarımı açık bıraktım. Ölüme gidip süslenen tek kız benim heralde. Arabama binip gaza basıp çalıştırıyorum uzun geçen bir trafikten sonra yönümü değiştirip gideceğim yere geliyorum,  arabadan inip etrafa bakınmaya başlıyorum.  Oldukça sessiz sakin bir yerdi uzakta ise ucu bucağı görünmeyen bir deniz manzarası vardı. Bir de sakinliğimi koruyan sessizliğim...

***

Kerem -

Biri karşıma geçipte tüm bu olanları yaşayacağımı söylese hayatta inanmazdım. Hala aklım almıyor Zeynepim, kalbimin ritmini değiştiren tek kadın, hayatından beni çıkarmak zorunda kaldı.  Benim için aşkımızı feda etmek zorunda kaldı.  Olanlara bir türlü anlam veremiyorum Zeynep bana neden yalan söyledi ?  Neden Boranın kaçırdığını söyleyemedi ? Kafamın içinde bir sürü soru vardı ama cevapları bir tek Zeynep te saklıydı. Olanları bir an önce öğrenmek için yola çıktım, aklımda kalbimde başka bir şey düşünemiyordu çünkü.

***

Zeynep -

Ne kadar süredir buradayım bilmiyorum...  Ama verdiğim en zor kararı gerçekleştiriyorum,  belki bir mucize olsa hayat bana yeniden gülse her şey değişecek gibi oluyor.  Bir Söz duysam karanlıktan çıkıp aydınlığa çıkıcak gibi hissediyorum. Çok fazla hayal kuruyorum biliyorum belkide gerçeklerin bana acı vermesi gerçeğinden korkuyorum.  Gerçeklerden nereye kadar kaçarım bilmiyorum belkide yolun sonu bugündür diye düşünüyorum.  Düşünüyorum ama bu yolun sonunda neler olacağını bilmiyorum.  Sadece hayatın akışını uzaktan izlemeye devam ediyorum.  Belki kısa belkide uzun bir zaman sonra duracak hayatın akışı... 

İleriye doğru yaklaşıp bir adım atıyorum,  ve bir adım daha...  Ama diğer adımı atmakta güçlük çekiyorum.  Nedenini bilmiyorum belkide sevdiklerimden ayrılmayı bu kadar erken istemiyorum.  Diğer türlü de Keremle aynı havayı solarken hayatıma kaldığım yerden devam etmek çok zor ve bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum.  Her şey o kadar planlıyken neden bir adım daha atamıyorum ?  Neden aklımda her şeyi bitirmişken kalbimden atamıyorum ?  Bunun bir sebebi olmalıydı ama bir türlü çözemiyordum.  Belkide hata yapmaktan korkuyordum.

Tüm gücümü toparlamaya çalışıyorum ve ayağımı bir adım daha atması için zorluyorum, tam herşeyi kafamda bitirmişken arkadan gelen bir sesle birlikte olduğum yerde kalıyorum :

" Zeyneepp.

Sesi duyar duymaz arkama dönüyorum.  Şuan ona ne kadar sarılmak istesem de olduğum yerden kıpırdamıyorum.  Sadece tek bir soruyla karşılık veriyorum :

" Senin ne işin var burda ?

" Zeynep bak şuan bunu yapman çok aptalca,  hadi gel yanıma.

Soruma cevap alamayınca yüksek sesle sorumu tekrarladım  :

" Kerem senin ne işin var burda ?

" Senin için güzelim,  senin için buradayım.  Bak herşeyi biliyorum benden neden ayrıldığını da biliyorum ama her şey bitti önümüzde hiçbir engel kalmadı hadi tut elimden ve gidelim buralardan.

" Olmaz Kerem,  yapamam...  Ben seni çok ağlattım üstüne ayrılarak seni darmadağın ettim.  Ben sana ihanet ettim Kerem aşkımıza sahip çıkamadım.  O yüzden  bırak beni ben seninle aynı havayı ayrı ayrı soluyamam buna dayanamam Kerem.  Yaşamaya hakkım yok benim tıpkı senin aşkını haketmediğim gibi...

" Güzelim,  kalbimin ritmini değiştiren tek kadın.  Böyle konuşma lütfen şimdi düşünüyorum da iyiki sana aşığım benim için aşkımızı feda ettin o şerefsiz için değer miydi  Zeynep ?

" O şerefsiz için değil senin için değerdi.

" Sana yeniden aşık oldum ben Zeynep ilk gördüğüm günden beri sana olan sevgim hiç azalmadı.  Hatırlıyor musun seninle bir söz vermiştik eğer benim ki veya senin kalbin durursa diğerinin ki de durur diye ?

" Evet hatırlıyorum.

" Eğer sen ordan atlarsan benim de nefesimi kesmiş olursun.  Hayallerimizi satmayalım güzelim yaşayacak daha çok güzel günlerimiz var.  Sana söz veriyorum sana geçmişi hatırlatacak ufacık şey bırakmayacağım bu kötü günleri beraber atlatıcaz.  Sakın unutma ki  senin kalbinde bana verdiğin sevgi  de tertemiz hala.  Kimimizin canı yanmıyor ki şu hayatta benimde canım çok yandı ama senin kalbinin içindeki yangının yanında sönük kalırdı.  Ben sana asla kızmadım Zeynep hiç bir zaman suçlamadım kendini kandırmayı bırak artık.  Geçmişteki yaptığın hataların altını çizmekten vazgeç şimdi elimi tut ve geçmişteki hastalarımızın üstünü beraber çizelim.

" O kadar kolay mı  Kerem ?  Bir insanın güvenini tekrar kazanmak kolay mı senin için ?

" Benim sana olan aşkım da güvenim de hiç eksilmedi.  Kaçırıldığın gün bile bana yalan söylemedin daha doğrusu gerçeği söyleyemedin.  Tüm bunları düşününce o kadar mantıklı geliyor ki  Zeynep seninle tekrar gurur duyuyorum. Artık korkularınla yaşamaktan vazgeç.

" Sana aşkımı itiraf etmeden önce kendi kendime şöyle diyordum.  Ya sevmezse beni ya bırakırsa ellerimden diye kendimi yiyip bitiriyordum.  Oysa ne kadar  yanılmışım kalbindeki aşkım o kadar saf o kadar temiz ki onu kirletmekten çok korktum.  Ama hayat her seferinde hata yapmamı sağladı ve buna rağmen sen beni sevmekten vazgeçmedin ve o içindeki aşkı hep temiz tuttun,  ben şimdi o eli tutmazsam ölürüm Kerem sen benim nefesimsin .  Seni çok seviyorum.

" Bende seni ölesiye seviyorum güzelim.

___BÖLÜM SONU - - -

ARKADAŞIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin