41. BÖLÜM Zor Günler

1.2K 52 10
                                    

Selaaaammm... Yine dramatik bir bölümle karşınızdayım canlarım. Şimdilik size söyleyeceğim tek şey mutluluk bulutların arasında gizli ve bir süre de gökyüzüne uğramaya niyeti yok, şimdilik hikayemizi kara bulutlar sarmış diyebiliriz. Mutluluk için bizimkilerin epey bir zamanı var, hadi sizi baş başa bırakayım. Kahvelerimizi alıp müziğimizi açtıktan sonra başlayabilirsiniz. Çünkü bölümün müzikle gerçekten uyumlu olduğunu düşünüyorum. Bu arada güzel yorumlarınız ve beğenileriniz için çok teşekkür ederim sizi çok seviyorum canlarım benim... KEYİFLİ OKUMALAR ❤☕

" Nasıl yani seni kaçıran Bora değil miydi ?

" Hayır yani sanmıyorum, görmedim Kerem üstüme gelme.

" Tamam güzelim sen endişelenme bunu sana yapanın intikamı ağır olucak.

Zeynep, Barışa doğru dönüp baktığında içindeki merak sorusunu tekrar Kereme dönüp sormaya başlar :

" Barış neden burada ?

" Hepsini anlatıcam güzelim ama ilk önce eve gidelim sonra uzun uzun konuşuruz.
" Tamam.

Arabaya binip eve geldiğimizde Zeynep ilk önce duşa girdi daha sonra saçlarını havluya sarıp yanımıza geldi. Meraklı bakışlarla bize doğru bakmaya başladı, içimde anlatma gereksinimini duyup anlatmaya başladım:

" Kaçırıldığını ilk duyduğum gün elime bir zarf geçti ve zarfta şöyle yazıyordu :

" GÜZELİN ARTIK BENİM YANIMDA BİR DAHA ASLA YÜZÜNÜ GÖREMEYECEKSİN KEREM SAYER.

İlk önce inanmadım tabi ilk önce seni aradım ama ulaşamadım sana sonra Demet teyzeyi aradım senin evde olmadığını söyledi bende telaşeye vermeden telefonu kapattım. Sonra zarfın nerden geldiğini öğrenmek için kargo şirketine gittim ilk önce kimden geldiğini bulamadılar ama sonra hangi şubeden gönderildiğini son anda söylediler. Şube Kadıköy'deydi, zarfı oraya da gösterdiğim de onlar da isim söylemediler, sadece adamın tanımını yaptılar Sarışın, gür saçlı, orta boylu, renkli gözlü bir genç. Dediler ve aklıma ilk gelen kişi Boraydı, şubeden çıktığımda Barışla karşılaştım olayı ona da anlatınca yardım etmek istediğini söyledi ve ben de kabul ettim. İlk zarftan bir şey çıkmayınca tekrar eve gidip haber beklemeye başladım.

" İkinci zarfta mı var ?

" Evet güzelim ikinci zarfta eve gidince elime geçti o zarfta da şöyle yazıyordu :

Boşuna uğraşma
Emeklerin boşa.
Yalnız kalacaksın
Lan sende benim gibi
Eninde sonunda Zeynep te sevecek beni
Rüyaların kabus olacak tıpkı benim gibi
Benim yaşadıklarımı sende çek şimdi
Elveda Kerem sana
Yalnız kalacaksın demiştim sana
İnansanda inanmasanda..

Meğer bu ikinci zarftaki mektup şifreliymiş, yani yukarıdan aşağıya kelimelerin baş harfini okuyunca " BEYLERBEYİ " yazıyordu biz de seni orada zannedip bütün Beylerbeyi nin altını üstünü getirdik ama seninle ilgili bir kağıt parçasından başka bir iz yoktu.

" Kağıt parçası mı ?

" Evet seni ararken bir duvarda asılı olan bir kağıt buldum, onun da üzerinde şöyle yazıyordu :

" Sen beni salak mı sandın boş işlerdesin Sayer, Zeynep senin geçmişinin içinde.

Yazıyordu, başta ne demek olduğunu anlamadım ama daha sonra işin gerçeğini şoförümüz Ufuktan her şeyi öğrendim, yıllar önce babamlar " Sayer Kimya" diye bir labarotuvar kurmuşlar ama sonra yanlış bir deney yüzünden" Sayer Kimya "nın adı kirlenmiş gazetelere bile çıkmış babamda daha fazla uzatmadan " Sayer Kimya " yı kapattırmaya karar vermiş. Daha sonra senin orada olacağını düşünüp Ufuktan adresi alıp oraya gittim ve seni buldum. Seni gördüğümde içimden tonlarca yük kalkmıştı sanki, o kadar mutluyum ki şuan yanımdasın elini tutabiliyorum, gözlerine bakabiliyorum daha ne isterim ki ?

ARKADAŞIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin