8. Bölüm Akşam Yemeği

4.3K 130 2
                                    

Keyifli okumalar... Multimedyayla Okumayı unutmayın ;)
Zeynep-
Dün gece sabaha kadar ağlamıştım, sabah kalktığımda gözlerimin altı şişmişti. Yatağımdan kalkıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra
Kafamı dağıtmak için sahile inip koşmaya başladım. Dün gece Olanlar gözümün önüne gelince adımlarımı daha da hızlandırdım. Neyseki sahil boştu ve rahat hareket edebiliyordum. Bir kaç metre daha koştuktan sonra bir banka oturup suyumdan bir yudum alıp içmeye başladım. Olanları iyice düşünmeye başladım, ikisinide kandırmak uykularımın kaçmasına sebep oluyordu. Barış'la konuşup ondan ayrılmalıyım, her ikisi içinde ve benim içinde en iyisi bu olmalıydı. Evet kararımı verdim bugün Barış'a herşeyi söylemeliyim.

Eve geldiğimde tekrardan duşa girip üniformamı giydim, hafif bir makyaj yapıp evden çıktım ve arabama doğru gittim.
Okula geldiğimde kızları gördüm ve yanlarına gittim.
Z- Selam kızlar.
Y-M : Selaam.
Z- Ee napıyorsunuz burda ?
Y- Melis dün Aksel'le dışarı çıktı ya onu konuşuyorduk.
Z- Hee.. İnadın tuttu gittin demek he ?
M- Öyle oldu.
Z- Ee anlat bakalım ne yaptınız ?
M- Önce hamburgerciye gittik. Sonra bara gittik gece 3'e kadar delice dans ettik. Sonra sahile indik biraz kendinden bahsetti nelerden hoşlandığını neleri sevmediğini söyledi. Bende aynısını yaptım. Böylece baya bir yakınlaşmış olduk tabi. Sonra da beni eve bırakıp gitti, yarım saat sonrada iyi geceler mesajı attı. Bugünde gülümseyip göz kırptı.
Z- Anlatırken bile heyecanlanıyorsun, inanmıyorum sana Melis ya, sen baya aşık olmuşsun bu çocuğa.
M- Imm.... Evet ya biraz öyle oldu :D :D
Z- Kızlar benim size bir şey söylemem lazım.
Y- Nedir o canım ?
Z- Dün akşam sahilde neler oldu neler....
Y- Ya kızım çatlatma sana insanı. Söyle çabuk ne oldu ?
Z- Ya işte dün ikinizde meşgul olduğunuzdan dolayı bende sıkıldım sahile indim. Biraz yürüdükten sonra kimi görüm dersiniz ?
Y- Kıvanç Tatlıtuğ'u mu gördün kııızzz. Fotoğraf çekildin mi bari ?
Z- Yok canım bi imzayla yolladı beni ordan. Kızım bir dinlesene ya.
Y- Off tamam ya. Ee ?
Z- Barış'la Kerem'i gördüm.
Y- Yok artık. Ee ?
Z- İşte ilk önce yanlarına gidip gitmemek arasında kaldım. Sonra dayanamayıp Yanlarına gittim. İlk fark eden Kerem olmuştu sonra Barış'ta bana doğru bakmaya başladı. İkiside beni gördüğüne çok şaşırdılar tabi Kerem burda ne işimin olduğunu sordu falan canım sıkıldı sahile indim dedim. Sonra aynı soruyu ben sordum. Dertleştiklerini söylediler. İnanmadım tabi, Kerem'in bi derdi olsa gelir ilk bana söyler. Neyse Kerem bağırmaya, çağırmaya başladı. Bende bağırmaya başladım. Bir andan Barış beni sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da Keremle tartışmak iğrenç bir görüntüydü. Neyse ben hala Kereme bağırırken beni dinlemeyip çekip gitti. Sonra Barış'a dönüp gözlerinin içine bakıp bende çekip gittim. Hala nedenini bilmediğim bir konu yüzünden Keremle aram bozuk. Dün gece ne kadar ağladıysam artık gözlerimin altı şişmişti.
Y- Canım ya kıyamam ben sana. Seni böyle görünce çok üzülüyorum ya. Yapabileceğim bir şey var mı senin için ?
Z- Senin yok ama, galiba benim yapabileceğim bir şey var.
Y- Nedir o ?
Z- Bu akşam Barış'a her şeyi anlatıcam.
Y- Emin misin Zeynep ? Bak geri dönüşü yok bu yolun ona göre.
Z- Sende biliyorsun Yağmur. Ben Barış'ı sevmiyordum zaten. O da bunun farkına varacaktır.
Y- Sen bilirsin canım. Biz sadece senin mutlu olmanı istiyoruz gerisi teferruat.
Z- İyiki varsınız kızlar.
M- Sende iyiki varsın, sen bizim canımızsın.
Y- Hadi sınıfa çıkalım. Fizikçi Fecriye gelir birazdan.
M- En sıkıcı dersleri bugüne koymuşlar ya.
Z- Dersler sıkıcı değil. Okulun kendisi sıkıcı.
Y- Vaayyy... Zeynep hanım sayer kolejini sıkıcı buluyor... Az sonra....
Z- Aman Yağmur sana da eğlence çıktı he.
Y- ahahhahhah seninle eğlenmek gibisi yok.
Z- Zevzek seni. Hadi sınıfa

Sınıfa çıktığımızda Kerem yine arkada telefonuyla uğraşıyordu. Yanına oturdum, yüzüme bile bakmadı.
" Selam.
"Selam. Bence sen artık Yağmurun yanına falan otur. Sevgilin görürse Üstüme yürür falan uğraşamam.
" Kerem, özür dilerim dün sana öyle bağırmamalıydım, ama seni benden başka iyi tanıyan, anlayan var mı bu okulda ? Ayrıca Barış meselesine de gelince sana daha önce de söyledim. Ne Barış ne de başkası seninle beraber vakit geçirmeme kimse karışamaz. Karışırlarsa ne olacağını da söyledim.
" Sevgiline de söyle o zaman bunları.
" Benim söylememe gerek yok ki.
" O niyeymiş ?
" Çünkü sen asla bensiz olamazsın. Barış'a da bunu söylemişsindir.
" Söylesemde bu hiçbirşeyi değiştirmez. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bunu sana başında söyledim.
"Hayır. Hiç bir şey değişmeyecek. Bugün Barış meselesi tamamen kapanıcak.
"Nasıl kapanacak, a-anlamadım.
" Bu akşam Barış'la konuşup herşeyi bitiricem.
Kerem-
Zeynep'in son söylediği Sözle hem şaşırmış hemde içten içe sevinmiştim. Ama nedenini bilmiyordum. Nasıl olmuştu da bu kadar çabuk pes etmişti.
" N-neden ?
" Hem seninle iyi geçinemediğinden, hemde aramızdaki soğukluğun daha çok açılmasından dolayı. Ben Barış'ı sevmiyormuşum, sadece değer veriyormuşum. Yani ona karşı şuan hiçbir şey hissetmiyorum ve bunun daha fazla sürmesini istemiyorum.
" Pek açık olmadı sanki dur ben tamamlıyorum. O gün beni başka bir kızla görünce çok kıskandın çünkü bugüne kadar senden başka kızla konuşmadım. Sonra bunun siniri üzerine Barış'ın ettiği teklifi kabul ettin çünkü hırsını benden böyle çıkarıcaktın. Sonra 2 hafta Barış'ı kendi çapında idare ettin çünkü onu üzülme duygularıyla oynamamak için. Ama her seferinde benim yanımdaydın ve Barış zerre umrunda değildi. Dünde olanlardan sonra bu karara vardın. Böylece parçalar tamamlanmış oldu. Dimi Zeynep ?
" A- ama nasıl olur ?
" Seni benden iyi tanıyan kimse yok sanırım.
" Söylediklerinin hepsi doğru. Ben ikinizinde üzülmesini istemedim, sana karşı olan bi anlık sinirim tüm bunlara sebep oldu. Kaç defa arkanı dönüp çekip gittin, kaç defa Barış'ı ortada bıraktım bilmiyorum. Sırf ikinizi üzmemek için kendimi harcadım, bir Sürü yalan söyledim, sabahları kaç metre koştum,daha dün gece Olanları düşünüp hıçkıra hıçkıra ağladığım, sabah uyandığımda gözlerimin altının şiştiğini, bunları da biliyor musun Kerem he bilemezsin. Bunları bir tek ben yaşadım ben bilirim. Kimsenin umrunda değil benim ne yaşadığım.
" Öyle mi peki ben sana neler çektiğimi söyleyeyim o zaman iyi dinle. Günlerdir bardan çıkmıyorum ve içtiğim bardak sayısını bile hatırlamıyorum. Kum torbasını kaç kere patlattığımı saymıyorum bile... Gecelerce seni düşünüp ağlamadığım gün yok. Bir gün bile olsa seni unutmak için sarhoş hâlimle araba yarışlarına katıldım. Yani Zeynep ben seni çok sevmişim, ben seni çok benimsemişim. Bir gün başkasıyla olma hayalin bile beni tedirgin ediyordu. En sonunda olmuştu işte, ne kadar yanımda olsan bile bişeyler hep eksikti. Nedenini bilmediğim bir boşluk vardı içimde. Ne yapsam dolduramıyordum o boşluğu. O boşluk sensin Zeynep, yerini kimse doldurmuyor içimde.
" Kerem konuşma böyle... Lütfen konuşma daha fazla yakma canımı... İkimizde acı çekerken konuşma böyle... O boşluk bir tek sende mi var var sanıyorsun ? Günlerdir aynı hisleri yaşamaktan çok bunaldım ve bir karara vardım Barış'tan ayrılıcam ve eski hayatıma geri dönücem.
" Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak Zeynep sok bunu kafana - dedi ve yine çekip gitti.
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak derken neyi kastediyordu ? Duygularını apaçık söylerken bana anlamadığımı mı zannediyordu ? Onu ölesiye severken nasıl böyle bir şey düşünürdü ?
Yapamazdım. Keremle birlikte olamam, Barış'la ayrıldıktan sonra ikimize de düşman gözüyle bakıcak. Cephesindeki tek hedef Keremle ben olucam. Bunu Göze alamam herkes bizi en yakın arkadaş bilirken sevgili olamazdım. Hele annem ona ne derdim ? Babamdan sonra en güvendiği kişiydi Kerem. Annem için hep benim Kahramanım, sırdaşım, arkadaşım olarak bilirken Aşık Olduğum adam olduğunu duyunca Kereme karşı güveni sarsılırdı. Bu sırrı ne kadar saklarım bilmiyorum. Ama Keremden uzak duramıyorum ve bu daha çok canımın yanmasına sebep oluyordu.
Dersten sonra kantine inip, kahve aldım. Bir masaya oturup kahvemden bir yudum aldım. O Sırada Barış'ın bana doğru geldiğini fark ettim.
B- Naber Zeynep.
Z- İyiyim Barış sen - dedim soğukkanlılıkla.
B- Bende iyiyim. Akşam işin yoksa yemek yiyelim mi ?
Z- Olur. Benimde seninle konuşmam gereken şey var.
B- Neymiş o ?
Z- Akşam yemekte görüşürüz. - dedim ve masadan kalktım.
Okuldan sonra eve gidip hazırlanmaya başladım. Çok fazla abartmayacak şekilde giyindim. Sarı açık kolsuz bir bluz, jean pantolon ve spor ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı iki yandan kıstırıp günlük makyajımı yapıp evden çıktım.
Sokağın başına geldiğimde Barış'ı Aradım ve nerede buluşacağımızı sordum. Gideceğimiz yer Boğaz Köprüsü'ne yakın açık bir mekandı.
Geldiğimde Barış Çoktan gelmişti. Dünkü olanlardan sonra yüzünün gülmesine biraz şaşırmıştım. Yanına gidip selam verdim.
Z- Selam.
B- Selam canım naber ?
Z- Aynı. - dedim soğukkanlılıkla.
B- Otursana. - gösterdiği yere doğru oturdum o da karşıma oturdu.
B- Ee ne yiyelim ?
Z- Ben yedim ama salata alırım.
B- Tamam. Garson bir bakar mısın ?
X- Buyrun efendim ?
B- Bir salata, bir de soslu makarna lütfen.
X- Peki efendim.
B- Ee senin Konuşmak istediğin şey neydi Zeynep ?
Z- Barış dün olanları biliyorsun. İkinizde beni çok üzdünüz, ve ben bu olayları bir daha yaşamak istemiyorum.
B- Zeynep bak biliyorum... Haklısın ama -
Z- 1. si sözümü kesme Barış. 2.sine gelecek olursam ben asla Keremden uzak olamam. He bunu başkası istemiyorsa ona sadece yok gözükür bunu da bilmiş ol.
B- Gidip ispiyonladı dimi sana beni ?
Z- Biz ona ispiyonladı demiyoruz. Keremin benden asla gizli sırrı olmaz bu da ikinci bir bilgi.
B- Ne yapayım seni Keremden bike çok kıskanıyorum. Beni hafife alma Zeynep sen benden uzak durdukça canım yanıyor ve bu duruma katlanamıyorum artık.
Z- Barış benim sana söylemem gereken Şeyler var.
B- Nedir o ?
Z- Barış ben seni sevmiyormuşum ben sadece sana değer veriyormuşum bunu anlamam uzun sürmedi. Ama sana cesaretimi toplayıp bir türlü söyleyemedim, ben sadece üzülmeni istemedim. Dünkü olanlardan sonra kararırımı verdim ve ben sadece sizi üzmüyorum inan en çok ben üzülüyorum bu yaşadıklarımdan.... Yani kararım ben ayrılmak istiyorum..... Twitter MixEla321

ARKADAŞIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin