9. Bölüm Gerçek Aşk

5.4K 126 1
                                    

Arkadaşlar hikayem 1000' i geçmiş hiç beklemiyordum bu kadar kısa sürede olacağını beni çok mutlu ettiniz... Beğenen elleriniz dert görmesin keyifli okumalar....

ÖNCEKİ BÖLÜMDEN KESİTLER
" Yani kararım ben ayrılmak istiyorum."
YENİ BÖLÜM
Barış duyduklarım karşısında yine her zamanki gibi şok olmuştu. Bugüne kadar kimsenin üzülmesini istemememiştim ama başka bir yolu yoktu en doğrusu buydu. Gözlerinin içine baktığımda yine karanlıktı, karanlık ve bomboştu. Gözlerimi kaçırırken konuşmaya başladı.
B- Neden Zeynep ? Bana sadece nedenini söyle ? Söylediklerinin hepsi anlamsız geliyor bana. Madem sevmedin neden bunca zaman benimle oynadın ? Neden Zeynep neden ? - bağırmaya başladı.
Z- Çok özür dilerim Barış. Ben sadece nasıl olur diye düşündüm. Seni üzmemek için elimden geleni yaptım ama beceremedim. - ağlamaya başladım. Bir yandan en yakın arkadaşım bir yandan sen yapamadım Barış ikinizin de sadece mutlu olmasını istedim ama başaramadım. Biliyorum ne desen haklısın ama affet beni Barış lütfen.
B- Asıl ben özür dilerim Zeynep. Seni sevdiğim için çok özür dilerim. - dedi ve o da çekip gitti

Neden her seferinde böyle oluyordu ? Neden herkes haklı çıkıyordu ? Neden herkes çekip gidiyordu ? Neden yine üzülen ve üzen taraf ben oluyordum ? Ben kötü bir şey yapmak istememiştim ki... Benimkisi sadece mutlu etmeye çalışmaktı... Hadi Kerem bir şekilde kabullendi ama Barış çok güzel Şeyler yaptı benim için ayrıldığımızda da son noktasını yaptı. Keşke bağırsaydı, çağırsaydı ama hiçbirini yapmadı en çokta bu koyuyordu zaten. Hayatım nedenini bilmediğim sorulardan oluşuyordu ? Aşık olduğun insana kavuşamamak mıdır ? Aşık olmadan birlikte olmak mıdır AŞK ? İşte Hayatım bu iki sorudan ibaretti. İki sorunun cevabı da aynıydı. Bazen çok aşık olursun kavuşamazsın, önündeki engelleri bir türlü aşamazsın. Bazense biri çıkar karşına aşksız, sevgisiz öylece yaşarsın. Adı AŞK değildir ama koymaya çalıştığın şeydir... Gerçek AŞK ise Kalpleri bir atar, bir sürü engeller çıkar önlerine kimileri aşılır, kimileri ise uğraşılır engellerdir onlar. Ama en sonunda biter o engeller, kimileri gözyaşı döker, kimileri ise canlarını feda eder. Ama o iki kalp yinede atmaya devam eder. İşte o zaman adını koyduğumuz şeydir Gerçek AŞK...

Hesabı ödedikten sonra bende masadan kalkıp bir taksiye bindim ve dışarıyı seyretmeye başladım - müziği şimdi açın.
Gülmeyi unuttum sanırım... Her günüm ağlamakla geçiyor. Başımı yastığa koyduğumda düşünmekten uyuyamıyorum. Çok kıskanıyorum başını yastığa koyup, hiçbir şey düşünmeden uyuyanları... Oysa eskiden ne güzeldi başımda sadece Keremden başka derdim yoktu. Ama şimdi onu kaybetme korkusu içime işledikten sonra hayatım paramparça oldu. Dışarıda yağmur yağıyor ben camdan süzülen yağmura bakarken yine eski günler aklıma geliyor, içten içe daha çok hüzünleniyordum. Yine bir hüzün vakti gelmişti işte... Canım yanıyordu artık bütün bu olanları düşünmekten. Çekip gitmek istiyorum buralardan, herşeyden, herkesten... Ama Kerem bir tek onun hasreti kalırdı içimde... Gitmek kalmaktan daha zordu ölümden beterdi sanki. Güneş yine Keremsiz batmıştı işte.... Takvimlerden bir gün daha düşmüştü işte. Bugün bir daha olmayacak, asla yaşanmayacaktı bir daha.... İlkbahar yüzünü göstermeye başlamıştı biraz daha. Ama hiç bir şey değişmemişti hayatımda sadece hüzünden başka... Bu masal bir gün mutlu sona erecekti ama başı hep hüsran olarak kalacaktı...

Eve geldiğimde direk duşa girdim pamuklu pembe geceliklerimi giydim ve yatağımın içime girdim. Uykumun gelmesi için hem kitap okuyor hem de müzik dinliyordum, o yüzden ikisinide yapmaya başladım ve en sonunda uyuya kaldım.
Sabah yine erken saatlerde uyanıp duşa girdim ve spor kıyafetlerimi giydim - Multimedya.
Saçlarımı topuz yapıp evden çıkıp sahile indim. Her seferki gibi yine boştu. Koşmaya başlayıp yine düşüncelere daldım. Her günüm kopyalanmış gibiydi sanki aynı dertler, aynı hüzün, aynı Güneş.... Herşey aynıydı hiç bir şeyin değişeceği yoktu daha dün yine aynı hata yüzünden ağlamamış mıydım ? Bir insanın her gün kalbi kırılır mıydı ? Yinede nasıl atabiliyordu herşeye inat ? Tarifi yoktu bu acının gün geçtikçe daha çok artıyordu bu acının ağrısı... Ne kadar süre koştum bilmiyorum koşmaktan çok yorulmuşum, bir banka oturup suyumdan bir yudum aldım. Kalp atışlarım düzene girene kadar oturup denize baktım, kokusu, görüntüsü, sessizliği huzurun ta kendisiydi. Nefesim düzene girince banktan kalkıp yürümeye başladım. Biraz daha ilerledikten sonra kalbimin hızla çarpmasına neden olan adamı gördüm. O da beni görünce hem şaşkın hemde mutlu bir hal aldı.
" Naber Zeynep.
" Moralim bozuk Kerem.
" Niye, n'oldu kim canını sıktı senin ?
" Biz dün akşam Barış'la ayrıldık.
" Tabi çok zor olmuştur senin için.
" Dalga Geçme Kerem bana bağırmadı bile sadece neden ? Diye sordu o kadar. Özür diledim ama hiç bir faydası olmadı. Sonra da o benden özür diledi beni sevdiği için. En çok bu sözü koydu Kerem. Kendimi çok kötü hissediyorum.
" Üzülmene değmez Zeynep. Başkası için asla ağlama hem sen onu gerçekten seviyor muydun ?
" Üzülmeme değer mi bilmiyorum. Ama Barış'a karşı sadece değer veriyorum. Kimse üzülmesin diye uğraşırken her defasında mahvediyorum herşeyi... Biliyorsun Kerem bu Dünya'da bir tek üzmek istemeyeceğim kişi sensin. Seni üzmemek için baskasını üzmüş oluyorum ve bu benim canımı çok sıkıyor. Lütfen artık kararlarıma saygı duy.
" Sadece sen değilsin Zeynep. Bu dünya bir yana sen bi yanasın benim için. Senin saçının teli kopsa benim canım yanar. Biliyorum Barış'la çıktığında seni çok zor bıraktığımı, ama ben o gün sana bir söz verdim. Tamam dedim alışırım dedim ama herşey o akşam değişti. O yüzden Barış bunu çoktan haketti ?
" Peki şimdi ne olucak ? Her şey çok mu güzel olucak ?
" En azından Barış gibi bir derdimiz olmayacak :D
" Sen devam et dalga geçmeye uyuz :D
" Kahvaltı yaptın mı ?
" Hayır.
" Sıcak simit ve Çay ?
" Süper olur. :D :D
" Hadi gidelim o zaman.

ARKADAŞIM #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin