20. Bölüm

15.4K 491 173
                                    

The weekend - lost in the fire

Çenemde Alazın elini hissetmemle zorlukla bakışlarımı kaşlarını çatmış endişeli bir şekilde bana bakan yüzüne çevirdim.
"i..iyiyim." dedim zoraki bir tebessümle. "Sadece bir an midem bulandı ama şimdi iyiyim." dedim gözlerimi kaçırarak.

"Bana mide bulantısı gibi gelmedi ama?" Dedi endişeli bir biçimde . sonra kaşlarını havaya kaldırarak "telefonda ne duy-"

Ecemin aniden konuşmaya atılmasına ile ona minnetle baktım. Yoksa biliyordum ki Alaz bu işin peşini bırakmazdı.

"Aa Abi rahat bıraksana kızı zaten bugün o kadar yoldan geldi hamile haliyle."dedi Alaza bakıp dudaklarını büzerek."Saate geç oldu zaten istersen Uyu Eflin?" Dedi Şefkatle bakışlarını bana çevirerek.

Alaz nazikçe çenemi okşayarak parmaklarını geri çekti.
"Eğer uykun geldiyse istersen uyu?" Dedi yanıma oturarak.

"hıhı." dedim başımı evet anlamında sallayarak. Sonra ayağa kalktım aceleyle. Biraz daha burda durursam ağlamaya başlayacaktim çünkü...

"Ben o zaman yatayım. Iyi geceler size." dememle Alaz da ayağa kalkıp bana yaklaştı.

Ellerini belime koyarak kulağıma doğru eğildi. Nefesini boynumda hissediyordum. "Benim ufak bir işim var yarım saate gelirim." Dedi kulağımın üstünü saçımdan öperek.

Titrek bir gülümseme ile başımı salladım.

Ecemin de ayaklanması ile bakışlarımı ona çevirdim.

Onunla konuşmaya ihtiyacım vardı.
Sanki bu isteğimi biliyormuş gibi "Bekle bende senle geleyim belki beraber yatarız eskisi gibi." Demesiyle.

Alaz kaşlarını çattıp kesin bir sesle" Olmaz. " dedi.

" Aa sana mı sordum Abi? " Dedi kaşlarını kaldırırken." Eflin'ciğime sordum bir kere. "

" Bende olmaz dedim Cadı." Dedi Ecem in saçlarını karıştırarak.

" Yaa abi!!" diyip geri çekildi.

Onların bu haline tebessüm ettim.

Sonra Salondan çıkmamız ile Ecem bir yandan saçlarını düzeltirken bir yandan da söyleniyordu.

Odaya varmamız ile kapıyı kapattıp sırtımı kapıya yasladım. Gözlerimden yaşların akması ile bakışlarımı Ecemin gözlerine çevirdim. Ecem karşımda durmuş endişeli bir halde yüzümdeki ifadeye bakıyordu.
"Kötü bir şey oldu." Dedi endişeyle devam etti.

"Gel otur. Noldu ki bir anda abimin yanında endişelenmesin diye birşey demedim ama beli bir şey olmuş." koltuğa oturmam ile hıçkırarak ağlamaya başladım sesim çıkmasın diye bir elimi ağzıma götürdüm.

"T..Türkiye'ye g..geliyor"

Bu kadar güçsüz olduğum için bir yandan kendime kızıyordum.

"kim?" Dedi Ecem endişeyle bana bakarak.

"S..serkan!" dedim hıçkırarak.

Ecem duyduğu isimle şok içinde kalakaldı.

Biliyordu. Neler yaşadığımı bir tek o biliyordu! Bir tek ona anlatmıştım

O şerefsizin yaptıklarını...

"Has.. " Ecem küfürün devamını getirmeden  bakışlarını bana çevirmesi ile gözlerini kaçırıp sustu.

"Sakın korkma sen Küçüklüğündeki Eflin değilsin." Dedi dik şekilde. "Sana hiçbir şey yapamaz. Sen Eflin Palmiero'sun. Bir gelsin o şerefsize bu dünyayı dar etmeyene de Ecem demesinler! "

Bay Palmiero Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin