Bay Palmiero

4. Bölüm

Şu ekrana tıklayınca bir yıldız çıkıyormuş ona tıklayabilirmisiniz? 😂

•°•

Alaz iki elini havuzun kenarına koyup yükselmiş ve yüzünü yüzüme yakınlaştırmıştı. Burnunu yanağıma yaslamış derin bir soluk almıştı. Ben ise titremeye başlamış, gözlerimi kapamamak için çabalıyordum.

" Demek Eski Sevgilim buradaymış, ah Angelo mio* o fotoğraftaki çocuğa öyle şeyler yapacağım ki ve sen öyle şeyler yaşayacaksın ki ! bugün burda keşke beni kurtarmasaydın diyeceksin!..."

Bu sözü söyledikten sonra bir daha yüzüme bakmayıp çıkıp gitmişti...

Söylediği sözler beni yıkmıştı.
Aramızda ki şey tamamen bitmişti.

Ali , İrem ve Poyraz'a  iyi olduğumu söyledikten sonra merdivenlerden çıkmaya başladım.

Misafirler ise çoktan gelmişlerdi. Ve gelenler Alaz'ın ailesiydi!

Odama girer girmez hızlı bir duş alıp iç çamaşırlarımı giydim. Üzerime kısa kolu V yaka krem renginde tişört , altına ise siyah Kemerli kumaş pantolon giydim. Saçımı da yandan örüp bir tutamı kulak arkası yaptım.

Sonra ise yatağıma oturup düşündüm.

Alaz'ın dediklerini. Şimdi Alev'in amacını anlamıştım. Alaz'a ihanet etmişim gibi gösterecekti.

Ama anlamadığım şey Alevin bu yaptıklarından ne gibi bir çıkarı olacağıydı.

Herşey üst üste geliyordu. Alaz ise onu aldattığımı düşünüyordu. O yüzden onu terk ettiğimi düşünüyordu.

Kapımın açılması ile bakışlarımı oraya çevirdim. Ecem'i görmemle ayağa fırladım. Çok özlemiştim onunla aynı evde olmayı, yemek yapmayı ve konuşmayı...

"E-cem.." koşarak sarılmamla ağlamaya başladım. Herşey o kadar canımı yakıyordu ki, nefes alamayacak gibi oluyordum. Ben hüngür hüngür ağladım. O teselli etti. Son kez gözyaşlarımı silip Ecem e baktım. En son dün gece babamla konuştuktan sonra telefonla konuşmuştuk. fotoğraflardan da bahsetmiştim.

[ Ecem PALMİERO ]

"Eflin sana söylemem gerekenler var." Başımı aşağı yukarı salladım. Konuşmaya mecalim yoktu. Derin nefes alarak

"Abim artık eskisi gibi değil. Sen gittiğinden beri etrafındaki insanlara içtikleri sulları burnundan getirdi. Abim kendinde değil gibiydi. Senin onu terk etmen onda hiç dönüşü olmayan derin yaralar açtı. Bir de hiç bir şey demeden onu terk etmen" kafasını iki yana sallayıp ellerimi tuttu.