16. Bölüm

13.8K 493 134
                                    

◽

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanlar hata yaparlardı. Bu hatalar ise hataları doğururdu.

Bir annenin karnındaki bebeğin doğuşu gibi.

Ben insanlardan kendimi korumak için etrafıma duvarlar örmüş, o duvarların içinde çığlıklar atarak ağlamıştım.

Kimse sesimi duymamıştı. Kimse elini uzatmamıştı, Alaz dışında.

"Mia Bella." Alaz'ın gözlerindeki parıltıyla bana seslenmesi ile bakışlarımı kaçırdım. Bunu yaptığıma inanamıyordum!

İrem'den duyduğum sözlerden sonra babaannemin ısrarı ile akşam yemeğini orda yemiş sonrada ordan ayrılmıştık. şimdi ise Araba da Eve gidiyorduk. Düşünmemeye çalışıyordum.

Ecem ise yanımda kıs kıs bu halime gülüyordu. Evet bir salaklık yapıp Alazı görüntülü aramıştım.

Kesinlikle kıskançlıktan değildi!

"Merhaba" dedim telefona bakarak. Saçları dağınık gözleri kısık ve yorgundu. Birine italyanca geliyorum şimdi diyerek ayağa kalktı.

Yürüyerek"Merhaba" Dedi sert aksanlı sesiyle. Bakışlarını özlemle yüzümde gezdirip iç çekti. "Ah, Mia Bella. Sizi çok özledim." bir odaya girip kapıyı kapattı.

Ben cevap vermeyince "Nasılsın? Hamilelik nasıl gidiyor?" Dedi kaşlarını kaldırarak. Üzerinde beyaz bir gömlek vardı ve ilk 2 düğmesi açıktı. Esmer pürüzsüz tenini görebiliyordum. Yapılı vücuduna beyaz gömlek çok yakışmıştı. Bu görüntü ile yutkundum. Alelacele Başımı iki yana sallayıp bu düşünceleri kafamdan attım.

"iyiyim, hamilelikte iyi gidiyor. Biraz fazla yemek yiyorum... " dedim dudağımı büzerek. "ama onun dışında bir şey yok. Haftaya zaten doktora gideceğim." diye fısıldadım.

"yanınızda olmak çok isterdim." diye fısıldadı aksanlı sesiyle. "1 hafta'ya anca Tokyo'da işim bitecek gibi bittiği gibi yanınıza geleceğim." Diye devam etti sözlerine.

Onun yanımızda olmasını kalbim çok isterdi ama ben kalbimle hareket etmeyi çoktan bırakmıştım ya da ben öyle zannediyordum.

"Anladım." dedim. Şuan Tokyo'daydı. Daha temin aramadan önce Ecem söylemişti.

Alaz bir eliyle yanağını kaşıyıp bakışlarını kısarak bana bakmaya başladı. Uzun süre ikimizde konuşmayınca elini ensesine götürüp ovalarken "istediğin birşey varsa gelirken getireyim?" Dedi sert sesiyle.

"yok teşekkür ederim." dedim derin bir nefes alarak. Gözlerinin dudaklarıma kayması ile yanaklarım kızardı. "ben kapatıyorum. iyi Akşamlar." dedim aceleyle bakışlarımı kaçırırken.

Bay Palmiero Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin