27. Bölüm

8.6K 401 19
                                    

Merhaba!

finale son 2-3 bölüm kaldı🥺

Umarım iyi bir hafta geçiriyorsunuzdur.

İyi okumalar 💜

4 AY SONRA

"Alaz su hazır mı?" diye banyoya doğru seslendim.

"Hazır sevgilim." Alaz'ın söyledikleri ile gülümsedim. Kucağımda boncuk boncuk gözleri ile bana bakan kızıma öpücük attım.

"Bıcı bıcı mı yapacakmış benim kızım." diyip sarılıp yanağına öpücük kondurdum.

Lina  artık 2 aylıktı ve çok uslu bir bebekti. Her geçen gün biraz daha büyümesi mucize gibiydi.

Ayağa kalkıp banyoya yürüdüm.
Son 4 ayım hayal gibi hızlı geçmişti.

Bir gece  Alaz ile beraber film izlerken aniden gelen sancılar ile kendimizi hastane de bulmuştuk. Sonrası ise mucize gibiydi.

Lina doğduğundan beri 1 aydır Elif anne bizde kalmıştı. Bana çok yardımı dokunmuştu. Hakkını ödeyemezdim.

İlk zamanlarda Alaz da hep evdeydi. İtalya da ki işleri Roberto'ya bırakmıştı. İzmir'de de işlerle Alaz'ın babası ilgileniyordu. Bazı Acil durumlarda sadece toplantıya gidiyordu.

Şimdi ise son 1 aydır  tamamen işine dönmüştü ama elinden geldiğince bizimle vakit geçiriyordu.

Aynı zamanda Ecem ve İrem de hep yanımdalardı. Genelde İrem, Asaf ile birlikte hafta sonları geliyorlardı.
Asaf küçücük yaşta dayı olduğu için çok mutluydu.

Sonrasında ise Dayım ve poyraz gelmişlerdi. Dayım ise yeni biriyle Beraberdi. Yakında evlenmeyi düşünüyorlarmış. Anlattığına göre Aysima çok iyi biriydi. Aynı zamanda ressammış.  Dayımla da bir sergi de karşılaşmışlar.

Poyraz ise bundan sonra dayımın yanında kalıyordu. Alev ise haftada bir poyraz ile vakit geçiriyormuş.

Bence böyle olması poyraz için de iyi olmuştu.

Onun dışında Bu sürede babam ile iki kez görüşmüştük. Babam ile olanlardan sonra eskisi gibi olamazdım. Olamamıştım da zaten. Üniversiteyi yurt dışında okumama izin vermemişti hiçbir zaman. O zamandan başlamıştı aramızdaki bağın kopması.

"geldiniz mi babacım." Alaz'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Geldik babası." dedikten sonra Lina'ya güzelce bir duş aldırdık.  Sonrasında emzirerek uyuttuğumda beşiğine yatırdım.

Lina Çok tatlı bir bebekti. Mavi gözleri ve kahverengi saçları tombul yanakları ile tam ısırılmalıktı.

Anne olmak çok güzel bir duyguydu.
Bunu kelimelerle tarif edemezdim.

"Fıstığım duşa girecek misin?"
Alaz'ın kısık sesiyle başımı ona çevirip kafamı salladım. Tişörtünü ıslandığı için çıkarmıştı ve kaslı bedenini gördükçe vücuduma ateş basıyordu sanki.
Alaz yanıma gelip elini belime koyup arkamdan beşiğe doğru hafif eğildi.
Lina'ya baktı tebessümle "benim güzel kızım. Mışıl mışıl uyuyormuş annesi." diye hafif fısıldadı.

Başımı göğsüne yaslayıp "Evet babası karnını da doyurdu. Artık rahat rahat uyur acıkıncaya kadar." dedim tebessümle.

Alaz ise saçlarımdan öpüp geri çekildi.

Lina'yı beşiğinde son kez kontrol edip bende  geri çekildim.

Mışıl mışıl uyuyordu.

Sessiz adımlar ile Alaz'ın yanından geçip kendimi kıyafet Odasına attım.

Bay Palmiero Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin