12 ~ Texting

♧

Akrep: Şey, adın Phoenix'ti değil mi?

Phoenix: evet, Phoenix.

Akrep: bu işi ne zamandan beri yapıyorsun merak ediyorum? Çünkü bizim yaşlarımızda görünüyorsun ve bu biraz... ne bileyim, tuhaf.

Phoenix: öncelikle sizin yaşlarınızda değilim, ben hepinizden 4 yaş büyüğüm. Merak ettiğin şeye gelirsek, 16 yaşımdan beri hayaletlerle ilgileniyorum. Çünkü ben 16 yaşındayken evimize musallat olan bir spektrum yüzünden annem ve babam evimize türlü türlü hocalar, cinciler çağırmaya başlamıştı. Ama hiçbiri o spektrumun gitmesini sağlayamamıştı evimizden. Bilirsiniz, müslümanlar hayalet tarzı şeylere pek inanmazlar ama cinlere inanırlar. Benim gibi hayalet avcılarına göre cinler de bir çeşit hayalet türüdür. Ama evimize musallat olan hayaletin türü bir cin olmadığı için cinciler hiçbir şey yapamıyorlardı, çünkü onların bildiği ritüeller sadece cinler üzerinde işe yarıyordu. Annem ve babam da kendileri hiçbir şey yapma gereği duymuyordu, sadece eve her gün başka birilerini çağırıyorlar, eve gelen hocalar ve cinciler de günün sonunda spektrumun gitmesi için artık ellerinden bir şey gelmediğini söyleyip gidiyorlardı. Ama ben o hayaletten kurtulabilmemiz için neredeyse her şeyi araştırıyordum.

Phoenix: bu sayede hayaletlerin aslında sadece cinlerden ibaret olmadığını, yüzlerce çeşidi olduğu öğrenmiştim. Ve hayalet avcılığı diye bir mesleğin olduğunu da... İnternet üzerinden bir hayalet avcısı bulup onunla iletişime geçtim ve sonra evimize gelip bize musallat olan spektrum için bir şeyler yapmayı kabul etti. Geldi de, önce hayaletin türünü öğrendi, sonra da ona göre davranıp hayaleti ikna etmeyi başardı ve evimizden gönderdi. Ve o hayalet avcısı, ritüeller sırasında gerçekleşebilecek paranormal olaylara karşı psikolojim bozulmasın diye her ne kadar beni başka bir yerde kalmaya ikna ettirmeye çalışsa da, ben evde onunla kalıp neler olacağını izlemek için inatçı ve ısrarcı davrandım. En sonunda da kabul etmek zorunda kaldı. Onun hayaletle iletişime geçebilmek için yaptıklarını adım adım izledim, izledikçe de hayran kaldım. Yani anlayacağınız, bu bedensiz ruhlara olan merağım tam da o yaşlarda başladı. Şimdi de bu seviyedeyim, şu an 16 yaşındaki bene göre daha profesyonel ve bilgiliyim. Belki en profesyoneli değilim ama işini en tutkuyla yapanı olabilirim.

Akrep: hm etkileyici, peki büyüler hakkında da bilgili misindir?

Boğa: *kaşları çatık bir şekilde dirseğiyle hafifçe Akrep'i ittirir*

Phoenix: hayır, büyülerle uzaktan yakından hiç alakam yok. Hem, bir hayalet avcısının büyülerle ne ilgisi olabilir ki zaten? Büyülerle ilgilenenler eziktir.

Boğa: *eliyle ağzını kapatarak kahkaha atmasına engel olmaya çalışır*

Kova: *dudaklarını birbirine bastırarak kıkırdar*

İkizler: HUAAHAHAHA

Akrep: ne alaka? Hayaletler gibi büyüler de gerçektir bir kere!

Phoenix: evet ama aralarında çok fark var. Ben burda kimsenin arkasından bir iş çevirmiyorum gördüğün gibi. Sadece başı hayaletlerle belada olan insanları kurtarmaya çalışıyorum. Büyü yaptırmak ise kaypaklıktır, şu büyü saçmalığı yüzünden o kadar çok masum insanın hayatı kararıyor ki. O yüzden bir kişinin haberi olmadan o kişi adına büyü yaptırmak en adi şerefsizliklerden biridir.

Boğa: yok ya... o kadar da değildir bence.

Phoenix: evet öyleler, hatta az bile dedim! Onların var ya, ben taa...

Kova: öhöm, işimize mi dönsek? Sende de ne çene varmış be Phoenix. Daldın gittin sohbete.

Phoenix: haklısın, uyardığın için sağol. O zaman sohbete sonra devam ederiz, şimdi işimize bakalım en iyisi.