47- Eski dostlar Yeni düşamlar

1.1K 75 51
                                    

Gülüp devam ettim.

- Bu Nefes.

Nefes elini uzattı.

- Seninle iyi anlaşacağımıza dair içimde tuhaf hisler var.

Ben gülümseyip

- Benim hissetmeme gerek yok siz ikiniz aynı kafadan insanlarımız. Kesin iyi anlaşırsınız. Yani inşallah diyelim biz yinede.

Atlas

- Ekiple tanıştığımıza göre gelelim diyet meseleye.

- Neymiş o?

- Bizi gölge öldürdü dedin. Görevde Gölge üzerineydi. Yoksa sen...

............................................................................
- Yoksa ben ne?

- Yoksa sen Gölge'yi tanıyor musun? Hatta bence görevi birlikte yürüttünüz. Yada sen onun adına yaptın.

Yaklaştım ve sesizce

- Sesiz ol yerin kulağı vardır.

- Bu evet demek mi?

- Sanırım.

Kurt aramadıyla hemen telefonu alıp ayağa kalktım.

- Haber var mı?

- Üzgünüm. Bu sefer yok. Yaptığı bir çok eykem var ama lakaptan başka hiç bir şey yok. Ne bir robot resim nede bir kayıt.

- Bana girdiği çatışma yada eylemelerin listesini atar mısın?

- Tabi hazırlatıp gönderiyorum.

- Saol.

- Bir şey daha var.

- Nedir?

- Hani şu mezuniyetini beklediğin kız vardı ya sanırım birkaç hafta önce mezun olmuş.

- Kim?

- Bekle hemen adına bakıyorum... Buse.

- Ha tamam hatırladım sağ ol.

- Rica ederim.

Telefonu kapattım. Bizimkilere döndüm. Tim meraklı bir şekilde bana bakıyordu.

- Bir haber yok.

Serdar

- Kötü olmuş.

Atlas'a baktım

- Bir sorun mu var?

Atlas

- Ben buraya geldim. Peki ya şimdi?

- Görevim bitti. Ne yapacagım?

- Aslıda Albaydan bizim time katılmanı isteye bilirim.

Sakar

- Güzel.

Nefes

- Hoş geldin diyelim o zaman.

Ahmet

- Zamanla normal olmadığımızı sen de anlarsın.

Burak

- Senin görevin ne?

Atlas

- Aslıda istihbarat ama ağır silah da kullanıyorum.

Ben araya girdim

- Daha durun Albay'a söylemedim bile.

Serdar

Ay Yıldız' ın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin