Maral
- Sakin ol. Bak...
Sözü yarım kaldı çünkü arkamı dödüm hızla adama yaklaşıp alnının tam ortasına, yanımda taşıdığım büyük bıçağı sağlayıp aşağa çekti sonrada bıçağı adanın kafasından çıkardım. Bıçak ve yüzümün bir kısmı adamın kafasında fışkıran kan ile kızıla boyanmıştı. Elimin tersi ile ağzının ordaki kanı sildim. Maral'a. Ve diğerlerine döndüm. Hepsi vana bakakalmıştı. Yuruduğum zaman kalabalık geçmem için yarıldı ben de geçtim ve kampın diger üyeleri ve Rojda'nın bakışını gördüm. Biraz yürüdüm.
- İŞİNİ DOĞRU YAPMAYAN OLURSA ONUNLA AYNI KADERİ VERİRİM HABERİ OLSUN!
Dedim. Odaya girdim bir süre sonra kapıyı kapattım. Namazını kıldım. Selam vedim. Bu sırada arkamda birinin bana baktığını hissettim. Hemen arkama döndüm. Rojda'nın en iyi adamıydı bu. Şaşkın bir şekilde.
- Sen namaz kılıyordun.
.........................................................................
İçeri Rojda geldi.- Elmas iyi misin?
- İyiyim heval.
Rojda'nın en iyi adamı olan Cahit herşeyi görmüş olsada kimseye birşey söylememişti ama sürekli bana bakıyordu. Ertesi gün yine gözlerini benden ayırmıyordu. Bense ne zaman yumurtlayacak diye düşünmeden edemiyordum. Gün boyunca eğitim yaptım. Öğle vakitlerinde yemek yerken Rojda'nın yanına gittim. Maral yanımıza geldi. Maral
- Dön bak kimi istiyorsan seç adamın öldüğüne göre başkasını al.
Arkama dödüm. Rojda sandalyelerin birinin üzerine çıktı.
- HEVALLER! ELMASIN ADAMI OLMAK İSTEYEN VAR MI!?!?
Dünkü olaydan dolayı kimse istemedi tabii ki. Cahit bana bakıyordu. Ayağa kalktı. Rojda'nın önüne geçti.
- Rojda başkan, izin ver ben olayım.
Dedi. Rojda aşağı indi sırıtıp bir bana bir adama baktı.
- Dünkü olayı unutmadın umarım. Elmas senin kafanıda yarmasın.
- Ben işimi kötü yapmam heval.
Dedi. Rojda kabul etti. Akşama doğru odadaydım. Cahit'i çağırdım. İçeri girdi. Oturmasını söyledim gözlerinin içine baktım.
- Neden beni ele vermedin?
Dedim. Adamın yüzündeki ciddi ve tedirgin ifade bir anda yerini içten bir gülümsemeye bıraktı.
- Hangi Türk askeri kardeşinin ölümüne razı gelir?
Dedi. Ben şaşkınca
- Sen Türk askerisin yani. Öyle mi?
- Aslında mit ajanlarından biriyim. Furkan abi senden bahsetmişti.
Dedi. Aklıma Furkan (Kurt) ile konuştuğumuz konular geldi. Ekibe yeni birinin geldiğini ve direk göreve çıktığını söylemişti. Bu Fatih olmalı.
- Adın Fatih mi?
- Evet.
- Ben de Asena.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Yıldız' ın Gölgesi
Non-FictionBölük üzgündü Berk'i gören Murat "Ne diye sırıtırsın pişmiş kelle gibi" dedi. Ve Berk bir nota mırıldandı. Ray Ray Ra Ra Ra Ray Ray Ray Ra Ra Ra Ardından bağırarak sözlerini söyledi Ey...