Diğerine döndü. Sonra tekrar bana dönü. Silahını çıkaetıp bana doğrulttu.
- Silah var senin belinde hayırdır.
Diğeride silahı doğrulttu.
- TSK da çalışıyorum.
Silahlarını indirdiler. Geri yerine koydular.
- Peki ne iş yapıyorsun?
- Yüzbaşıyım.
- Adın ne?
- Asena Albayrak.
Bu sırada jandarma aracından telsizden ses geldi. Bu sesin kime ayıt olduğunu hemen anladım. Albay
- Ben özel kuvvetler Albayı Mehmet. Şu anda bulunduğunuz bölgede Yüzbaşı Asena Albayrak bulunmaktadır gören varsa hemen yakalayıp bize haber versin.
Adamlar önce araca sonrada bana baktılar. Gözlüğü atıp koşmaya başladım.
......................................................................İkiliyi atalatmam gerekiyordu. Otobüs bagajına gelmiştim. Önünde Ankara yazan bir otobüsün kimse bakmazken garaja atladım. Saate baktım. Otobüsün hareket etmesi uzun sürmedi. Dinlenme yerini saat açısından hesaplarım. Otobüs durunca saate bakmıştım bu çok erkendi. Bir süre bekledim. Kenara sinmiştim. Bagajın kapağının açıldığını fark edince hemen gölgeye saklandım. Oraya sindim. Adamın biri.
- Bakın komutanım. Kimse yok. Biri olsa zaten gören olurdu.
- Tamam. Bize emir gelince mecbur kontrol ediyoruz. Hadi size hayırlı yolculuklar.
- Sağolun.
Geri kapattılar. Başka kontrol olmadı. Son dinlenme yerinde bagajdan çıkıp yol kenarina gittim. Uzun bir yol dışında birşey yoktu sadece bir benzinlik vardı. Görevliye gittim. Bir miktar para verdim adam bana tuhaf tuhaf baktı.
- Bu ne? Sen kimsin?
- Bu para. Benim küçük bir kardeşim var. Bu haylaz yani kardeşim arka koltukların birinde gizlice gelip para ödememiş. Ondan.
- Ben hiç çocuk görmedim.
- Saklanmış dedim ya. Ondan görmemişsindir.
Dedim. Ve gittim. Yolda yürümeye başladım anlaşılan daha çok yol vardı. Otostop çekmek için elimi kaldırdım. İlerlerken bir araba durdu. İçinden kızın biri kafasını çıkarttı.
- Bacım nereye gidiyorsun?
Karargahın yakınlarında bir adres verdim.
- Gel bizle biz de oraya gidiyoruz.
Kız önden çıkıp arkaya geçti. İki adam ve bir kız olmak üzere içerde üç kişi vardı. Oturdum. Kız
- Biz de ordaki karargaha gidiyoruz. Asker ziyaretine.
Ben konuşmadım yüzüm kapalıydı. Kız devam etti.
- Ben Buse. Komando olmak için okula gidiyorum. Bu sene mezun olacağım. Bu şoför İbo yani İbrahim özel harekat jandarma. Bu yanımdaki de Bülent abi o da Komando izindeler şu an.
Kız bunları söyleyince İbo dedikleri arabayı nerdeyse yolan çıkarıyordu geri düzeltti.
- Kızım niye herşeyi söylüyorsun.
- Niye söylemeyin ki o da askeriyeden.
Bülent
- Nereden biliyorsun kız tek kelime etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Yıldız' ın Gölgesi
Non-FictionBölük üzgündü Berk'i gören Murat "Ne diye sırıtırsın pişmiş kelle gibi" dedi. Ve Berk bir nota mırıldandı. Ray Ray Ra Ra Ra Ray Ray Ray Ra Ra Ra Ardından bağırarak sözlerini söyledi Ey...