42 - Vatan sağ olsun.

1.4K 101 71
                                    

Komutanım. ... Bölüktekiler nasıl?

- 7 şehidimiz var.

Konuşmaya devam edecektim ki askerlerin bize baktığını gördüm.

- Gölge olarak yeterince kaldım. Şimdi gitmem gerek.

- Tabi.

Hemen çıktım ve üstünü değiştirdim. Geri döndüm. Albay bana baktı.

- Sen nasılsın?

- Nasıl olayım komutanım kardeşlerimin canını aldılar soysuzlar.

- Sakin olmalısın, Bülent çıktı. Yağız'ın durumu iyiye gidiyor.

- Şükürler olsun.

Tim bize bakıyordu. Albay

- Git hadi.

Hemen timin yanına gittim.

- İyi misiniz?

- İyiyiz. Bülent gil geldi. Gölge kurtarmış. Sen neredeydin?
..................................................................
- Serdar sonra konuşalım, lütfen.

Ertesi gün Şehitler için bir tören yapılacaktı. Biz erkenden karargaha gitmiştik. Üniformalarımızı giyerken içeri Yeşim girdi.

- Asena Komutanım.

Dedi. Hepimiz ona döndük. Yeşim

- Birkaç gün önce bu mektup size gelmiş.

- Kimden?

- Üstünde isim yazmıyordu. Siz olmayınca Albay'a verildi. Albay ne olduğuna bakmış. Size yarın haber vermemi istedi ama Albay pek iyi gözükmüyordu. Bende telaşlandığı için şimdi vermek istedim.

Mektubu aldım. Yeşim'e döndüm.

- Tamam sen gidebilirsin.

Mektubu ve ceketin iç cebine koydum. Serdar

- Açmıyacak mısın?

- Albay yarın diyorsa vardır bir bildiği... Hadi hazırsanız gidelim.

Hepimiz çıkıp törende ki yerimizi aldık. Tabutları taşırlarken bütün tim ve bölük yardım ediyordu.

Mezarlığa geldiğimiz zaman kalbim parçalanıyordu. Can dostlarım, kardeşlerim, evlatlarım hepsi kana susamış bu toprağın altına giriyordu. Yüzlerindeki tebesüm içimi ısıtıyordu. Kanının her damlasıyla cenneti hakeden bu yiğitlerle gurur duymamak elde değil. Ve tek bir söz geliyordu aklıma VATAN SAG OLSUN!!!

Aniden içime doğan bir hisle etrafa bakındım. Kalabalıktan uzakta yer yer bir ağacın arkasına saklanan ve bizi izleyen biri vardı. Siyah giyinmişti ve belli olmamak için yere eğilmişti. Ona baktığımı fark etmişti. Hemen kalkıp koşmaya daha doğrusu kaçmaya başlarıyınca hiçbirşey söylemeden silahımı çekip arkasından koştum. Adam hızla uzaklaşıyordu. Girişte ve çıkışta askerlerin olması bir avantajdı benim için askerlere bağırdım

- Yaklayın şunu.

Adamın etrafı sarılmıştı. Adam silahını çekti etrafında dönmeye başladı.

- Cidden mi 8'e karşı 1... Buradan çıkmama izin vermem silahı bırak ve ellerini kaldır.

Timin geldiğini sayımızın artmasıyla anladım. Adam silahı bırakıp elini kaldırdı. Yavaşça yaklaşım ve yüzünü açtım.

- Naber Asena?

- Arda?

Arama baktım. Önce işimi halledeyim diye düşündüm. Yandaki askerin rütbesine baktım.

Ay Yıldız' ın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin