İçeri Nurettin daldı ve
"Komutanım, Mehmet Albay Tuğran timi çağırıyor."
dedi. Beş dakika sonra harekât odasındaydık içimden, bir haber alınmış olsun ve yaşasın diye dua etsem de dışıma hiçbir şey yansıtmıyordum. Komutan
"Yüzbaşının yerini tespit ettik harekata geçin."
dedi. İçimden bir oh çektikten sonra hep bir ağızdan
"Emredersiniz komutanım!!"dedik.
~~~~~~~~~~~~~~~°°°°°°°°
Yüzbaşının ağzından:Bu kadar işkenceye hiç kimse dayanamaz, ama ben kimse değilim, ben Türkiye'nin bir eğitimli özel kuvvetim, buna rağmen çok yorgun düştüm. İçeri Rojda ile İsran girdi yüzlerinde çok kötü bir gülümseme vardı. İsran lafa girdi
"Demek yüzbaşısın."dedi.
Rojda devam etti
"O zaman seni biraz TC' ye gösterelim ne dersin."
dedi. Pis pis güldüler. Yan taraftaki adama baktılar İsran
"Şunu çöz."dedi.
Dışarı çıktılar etrafta sadece bir kişi vardı. Hızlı düşünmem gerekiyordu ama ne yapmalıydım, hadi düşün yüzbaşı düşün ne yapabilirsin, video çekerken yerimi mi söyliyeceğim yoksa birini beni öldürmesi için zorluyacak mıydım?, düşün hadi düşün diyordum kendi kendime, sonra buldum dedim. Son gücümle doğruldum. Elimi çözmeye çalışan adama baktım, bir elimi çözdü ayaklarımı kaldırdım ve bacaklarını adamın boğazın doladım ve adamı boğdum. Adam yere düşünce anahtar uzağa düştü, anahtara uzanamadığımdan, parmağımı çıkarttım ve elimi çektim. Elimi çektikten sonra parmağımı geri otutturdum.
Kapıyı araladım ve kafamı çıkarıp dışarı baktım. Buraya doğru gelen bir kişi gördüm, içeri girdim. Adamı kapı arasından gördüm ve
"Buraya bak"
dedim ve kapının arkasına saklandım, içeri adam girdi ve adamın boynunu kırdım. Üstünü aradım, bir bıçak birde silah çıktı. Bıçağı elime aldım. Kapıdan dışarı kafamı uzattım kimse yoktu. Üstümü değiştirdim ve yüzümü kapattım. Dışarı çıkmadan önce silahı kapının karşısına yerleştirip, duvarda bükülmüş çivinin içimden geçirdiğim ipi kapının koluna bağlayıp düzenek kurdum. Kapının kolu eğilip biraz aralandığında silahın tetiği çekilmiş olacak ve kapıyı açan kişi ölecekti.
Dışarı çıktım ne yapacağımı bilmediğimden ve yorgun olduğumdan bir kenara oturdum ve düşünmeye başladım. Bir süre sonra aklıma yakalanmadan önce koydum bombaların pimini gömdüm yer geldi.
Kamptan, 10 metre benden ise 5 metre uzağa gömülen pimin yanına gidecektim. Fakat yanından geçen adamları gördüm biri diğerine
"Nerede kaldı bu heval."
diyordu. Tuzak olduğum yere doğru gidiyorlardı. Bunlar öldürdüğüm adamın yanındakilerdi. Acele etmem gerekiyordu. Yaptığım düzenek birazdan çalışır. Gömülü olan yere gittim ve kazdım pimi hemen buldum. Pime basmadan önce durdum etrafta ki nöbetçileri gördüm. Biraz bekleyip güldüm. Bir dakika sonra yaptığım tuzak çalışmış olacak ki, silah sesini duydum sonra pime basıp yere yattım ve. Bom.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Serdar' ın ağzından:
Bütün tim yorulmuştu, kampa çok az kalmıştı." Hadi tim varmak üzereyiz" dedim. Biraz ilerledik ve dağın ardında yıkık bir kamp bulduk. Kampa yaklaştık ve onlarca ölünün ortasında diz üstünde oturan bir kızı gördük hepimiz şaşkındık . Hepimiz çok şey görmüş ama, ama böyle birşey ilk defa. Tuğran timi dona kaldı.
Kız çok yorgun bir şekilde kafasını kaldırdı. Tuğran timi dağıldı ve yüzbaşıyı arıyordu. Kız yerden destek alarak kalktı ve kolumda ki armalara baktı. Birinde türk bayrağı diğerinde, Tuğran timi arması vardı. Bunları görünce gülümsedi, bana baktı
"Telsizi ver."
dedi. Kızın üstüne silahlar çevrildi. Burak
"Komutanım, vurayım mı?"
dedi. Kız bir Burak' a bir bana baktı. Sonra"Telsizi ver, sonra istersen öldürürsün"
dedi. Yavaşça telsizi uzattım ve silahı doğrulttum. Arkadan Şahin geldi"Yüzbaşıdan iz yok, herkes ölmüş."
dedi. Kız frekansla oynamadan konuşmaya başladı. Şaşırmıştım çünkü telsiz karargaha bağlıydı. Kız
"Geç kaldınız komutanım, bu tim paslanmış"
dedi. Telsizde Albayın sesi geliyordu
"Buraya gelince alırsınız pasları yüzbaşım."
dedi. Bütün tim şaşkın bir şekilde silahlarını indirmeye başladı, hepsi şaşkındı nasıl olmasınlar ki, bu yeni tim komutanı yüzbaşıydı.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Evet sevgili okurlarımız eğer yazım yanlışı yanışı gibi şeyler yaptıysam affedin.
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.
Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Yıldız' ın Gölgesi
Non-FictionBölük üzgündü Berk'i gören Murat "Ne diye sırıtırsın pişmiş kelle gibi" dedi. Ve Berk bir nota mırıldandı. Ray Ray Ra Ra Ra Ray Ray Ray Ra Ra Ra Ardından bağırarak sözlerini söyledi Ey...