- KOMUTANIM.
- EFENDİM?
- BİZDE DE O ETKİYİ YAPACAK BİR MARŞ GİBİ BİRŞEY YOK MU?
- OLMAZ MI?...GÜNDOĞDU...(Burda gündoğdu marşı söylemeye başlıyor, bir önceki bölümde var.)...
İlker marşa başlayınca bizimkilerde bağırarak eşlik etti. Marş bittiğinde 30 saniye kalmıştı.
- ÖMER, AHMET'İN DURUMU NASIL?
- İYİ DEĞİL, ACİLEN HASTANEYE GİTMELİ.
Ahmet son gücüyle bana bağırdı.
- KOMUTANIM, PATLAYACAK.
Umursamadım bismillah çekerek kablolara birdaha baktım. Mavi,Sarı, Siyah ve Beyaz. Pekala beyaz.
Gözlerimi kapadım ve kestim......................................
Gözlerimi açtım. Süre göstergesinde bir saniye kaldığı yazıyordu. İçimden sevinçle "durdu" dedim.
- BOMBA DURDU. NE KADAR DAYANIRSINIZ?
-(Şahin)- ÇOK FAZLA DEĞİL KOMUTANIM.
- TAMAM, BİRAZ DAHA DAYANIN.
Ahmet'in yanına gittim.
- ÖMER SEN GÖREVLİYE YARDIM ET.
- TAMAM.
Ahmet'in yanında olduğumdan sesimizi duya biliyorduk.
- Hadi Ahmet az kaldı, iyleşeceksin dayan.
Burak, Ahmet'in yanına geldi. Bana baktı. Ahmet çok kan kaybetmişti. Olumsuzca "o iyi değil" anlamında kafamı sağa sola salladım. Ahmet'in kafası yana doğru düştü. Bunu gören Burak bağırdı
- AHMEET!!!
Sesi duyan tim bize doğru baktı. Ahmet'in nabzını kontrol ettim.
- YAŞIYOR SADECE BAYILMIŞ AMA ACİLEN TEDAVİ EDİLMELİ...ÖMER BURAYA GEL.
Çatışma devam etti. Ömer yanıma geldi.
- Burda ameliyat etmeliyiz.
- Yeterli eşya yok, hepsi çantada kaldı. Üstelik mikrop kapa bilir.
- Biliyorum. Ama yapmazsak ölecek. Elimizdekilerle yapmaya çalışacağız.
Ömer, biraz sargı bezi birde ip getirdi.
Bende bıçağı çıkardım.Ömer,Ahmet'in ağzına bir parça bez koydu. Bıçağı aldım ve- Bismillahirrahmanirrahim.
Tam kesecekken. Şahin bağırdı.
- KOMUTANIM.İT SÜRÜLERİ BAŞKA YERDEN ATEŞ ALTINA TUTULUYOR.
Bıçağı bıraktım.Burak'ın yanındaki dürbünü alıp dikkatlice bakınca gülümseyip
- BUNLAR BİZİMKİLER, ANKA BÖLÜĞÜ. KAPIYI KIRIN.
Herkes kapıya yönelip kırmaya çalışırken Ahmet'in yanına gittim.
- Hadi aslanım dayan.
Ahmet'i kucağıma aldım. Kapı açıldı. Ömer bana bakıyordu. Adamlar geri çekildiği için direk dışarı çıkıp koştum. Köye doğru giderken hızlandığım için tim, bölük ve diğerleri arkamızda kalmıştı. Albay önüme çıktı. Gözlerini kucağıdaki Ahmet 'e dikti. Arkamda kalan Şahin'e seslendim
- ŞAHİN, ARABAYA GEÇ HIZLI OL!!!
Şahin'in hız konusunda iyi olduğunu duymuştum. Arabaya yönelip Ahmeti arka koltuğa koydum ve yanına oturdum. Şahin çok hızlı gitmesine rağmen Şahin'e "HIZLI" diye bağırıp duruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Yıldız' ın Gölgesi
Non-FictionBölük üzgündü Berk'i gören Murat "Ne diye sırıtırsın pişmiş kelle gibi" dedi. Ve Berk bir nota mırıldandı. Ray Ray Ra Ra Ra Ray Ray Ray Ra Ra Ra Ardından bağırarak sözlerini söyledi Ey...