Ay Yıldız' ın Gölgesi

19-Görev

Bana zarfı verdi diğerleri bana baktı. Zarfı açtım. İçinden beş kağıt çıktı. Ben onları masaya serdim. Kağıtların dördünün üstünde kırmızı çarpı vardı. Birinin üstünde de not kağıdı. İçim ürperdi ve kalbim sıkıştı. Serdar

- Bunlar kim?

- Şu benim annemin fotoğrafı, bu babamın. Bu küçük kardeşimin bu da Yağız'ın annesinin yani koruyucu annemin.

Serdar

- Bu Yağız'ın fotoğrafı değil mi ?

- Evet.

- Ne yazıyor?

Notu aldım dışımdan okumaya başladım.

- Sıra kardeşinde elbet birgün sanada gelecek.
................................................
Sakar

- Komutanım, bunu yazacak kim olabilir?

- Bilmiyorum ama öğreneceğim. Sakar bana Yağız'ı bul ben gidip Albaya olanları anlatayım.

- Emredersiniz Komutanım.

Ben Albayın odasına gittim. Yine binbaşı vardı.

- Sende buraya çok sık gelmeye başladın Albayrak.

- Buraya geldiğimde hep bir problem haberi için geldiğimden inanın bende gelmek istemezdim.

- Asena ters bir durum mu var?

- Evet, komutanım.

- Levent sen çık.

Binbaşı çıktı.

- Biri bana zarf bırakmış. İçinden beş fotoğraf çıktı. Dördünün üstü kırmızı kalemle çarpı işaretiydi. Bu dördü. Annem, babam, küçük kardeşim ve koruyucu annem. ...

- Peki ya diğeri?

- Diğeri Yağız'dı. Üstünde bir not vardı. Notta da sıra sende elbet birgün sanada gelecek yazıyordu.

- Bu kimden gelmiş olabilir?

- Bilmiyorum.

- Peki birşey öğrenirseniz haberim olsun.

- Emredersiniz Komutanım.

Dışarı çıktım. Bizimkilerin yanına gittim. Yağız da ordaydı ve herşeyi anlatmışlardı. Yağız beni görünce ayağa kalktı.

- Koydugun kuralı biliyorum karargah sınırları içerisinde ast üst ilişkisi var ama-

- Beni öldürmeden seni alamazlar artık merak etme.

- Peki ya seni öldürürlerse senin ölmesini istemiyorum.

- Sen bana emanetesin seni asla bırakmam.

Sakar

- Bölmek istemem ama yaklaşık iki saate bir operasyona çıkmamız gerkiyor.

Sakara baktım.

- Alamadım.

- Şey adamdan bir bilgi öğrendim. Albaya söyledim. İki saate kadarda görevde olacağız.

- Ve sen şimdi söylüyorsun.

- Operasyonu anlatayım mı?

- Zahmet olacak.

- Bir köy göç ediyor. Azeri. Bunu öğrenmişler pusu atacaklarmış.

- Sende bunu öğrendin ve işim bitti diye öldürdün.

- Biraz öyle oldu.

- Tim hazırlanın gidiyoruz. Yağız yarına kadar irtibata geçmeyeceğim bu yüzden kendine dikkat et.