Anka bölüğünden Osman yanımıza geldi. Elinde bir zarf vardı.
- Asena komutanım. Bu Mit binasından geliyor. Size.
Zarfı aldım.
- Sağ ol aslanım.
Osman dışarı çıktı. Zarfı açtım. Bir kağıt vardı.
" Asena benim kurt bunlar istediğin kişiler isimleri arkalarında yazılı. Ne zaman istersen . "
İki fotoğraf vardı. Arkaları çevriliydi birinde Doktor diğerinde Tepe göz yazıyordu. Arkalarını çevirip kim olduğuna bakacaktım elimde bir bardak çay vardı. Fotoğrafları çevirdim. Birden bardak elimden düştü. Serdar
- Asena?
Konuşamıyordum. Bu imkansız.
................................................................
Serdar
- Asena iyimisin?
- Şey, iyiyim yok bir şey.
- Eminmisin?
- Yok birşey. Ben biraz hava alcağım.
Dışarı çıktım. Derin derin nefes aldım.
Kurt'u aradım.- Kurt.
- Asena, mektubu aldın mı?
- Aldım. Sağ ol. Bana gönderdiğim fotoğrafların kim olduğunu biliyormusun?
- Evet, arkasına yazdım. Doktor Ve Tepe göz.
- Tamam. Boş ver sonra görüşürüz.
Telefonu kapattım. Yanıma Albay geldi. Hazır ol'a geçtim.
- Rahat Asena. Serdar bana iyi olmadığını söyledi.
- Ben iyiyim komutanım.
- Peki sorun ne?
- Komutanım, benim gördüğüm bir yüzü birdaha unutmam kolay olmaz.
- Evet.
Fotoğrafları göstererek
- Bunlar doktor ile Tepe göz.
- Evet biliyorum.
- Benim ailem öldükten sonra Yağız'ın annesi beni evlatlık aldı bir süre sonrada Yağız'ın annesi evinde öldürüldü.
- Evet.
- Yağız'ın annesinin katili. Tepegöz. Benim ailemi şehit eden kişi ise Doktor.
- Nee? Eminmisin?
- Evet, benim bütün sevdiklerim kollarımda öldü. Bu yüzleri unutmam imkansız.
- Pekala, birazdan göreve gideceğiniz için toparlanmak lazım. İyimisin?
- Ben gayet iyiyim. Sıkıntı yok.
- Peki Tuğran Timi hazırlanıyor gidip hazırlan.
- Emredersiniz komutanım.
İçeri girdim. Tim bana baktı. Bende hazırlanmaya başladım. Kimse konuşmuyordu. En son herkes hazırdı. Bende dolabıma bir zarf bıraktım. Ufak bir alışkanlık önemli görevlere gitmeden önce Yağız'a mektup bırakırdım. Hep mektup değişirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Yıldız' ın Gölgesi
Non-FictionBölük üzgündü Berk'i gören Murat "Ne diye sırıtırsın pişmiş kelle gibi" dedi. Ve Berk bir nota mırıldandı. Ray Ray Ra Ra Ra Ray Ray Ray Ra Ra Ra Ardından bağırarak sözlerini söyledi Ey...