13

2.5K 325 371
                                    


Bölüm şarkısı:

Thirty Seconds To Mars - A Beautiful Lie

*

AK'nin en uzun ve en aksiyonlu bölümü şerefine oy atmayı unutmayalım ::)

*

Gri duvarların arasında dar bir koridorda ilerledik. Adım seslerimi duymak gittikçe zorlaşıyordu. Buğulu bir gürültü vardı. Kulaklarımda atan kalp atışı devraldı.

Tedirgin ama temkinliydim. Herhangi bir ifade görmek için Dolunay'a bakıyordum. Mimiksizdi. Soğuktu. Bana karşı takınmadığı donuk bakışları artık hakimdi yüzüne. O da tedirgindi. Ne olduğuna anlam verebilmek için çabaladım ama buna fırsat vermedi. Durdu.

"Burada bekle."

Tamam demek için başımı hafifçe aşağı indirdim. Benden uzaklaştı. İki adım ötedeki kapıyı itti. Demir kapı aralanınca önce kalabalığın uğultulu sesi netleşti, sonra kapının kapanmasıyla tüm ses bir anda kesildi. İçeride kavga vardı. Bağırışmalar, ne olduğunu anlamadığım kelimelerle doluydu uğultu. Farklı bir dil gibiydi, tek saniyede anlamak güçtü.

Bir başıma kaldım. Koridor soğuktu. Ellerimi yumruk yapıp parmaklarımı avuçlarımın içine kenetledim. Üşümüyordum ama buz kesilmişlerdi. Gökalp'in söyledikleri kulağıma geldi. "İşin içinden çıkamayacaksın, onlara bulaşmamalısın, planın anlayış gösterebileceklerinden çok daha fazla, çok aykırı..." Tüm nasihatler tek tek canlanıyordu zihnimde. Altından kalkamayacağım hiçbir şey yoktu bu dünyada ama yine de bilinmezliğin keskin yanıyla karşı karşıya kalmıştım. 

Arkamı döndüm. İçeri girdiğimiz ilk kapı çok uzak değildi. Yalnızca birkaç hızlı adımla buradan çıkabilirdim. Daha fazla problem açmadan, kaçıp gidebilirdim. Hem onlardan hem bu plandan, her şeyden. Kendime yepyeni bir hayat kurmak için tek metodun bu olduğundan bir an bile tereddütte olsaydım bunu yapardım.

Aklı olan herkes, bunu yapardı. 

Bense ne akıl ne mantık, yalnızca tek bir amaç uğruna oradaydım:

Rüzgar Miran.

Birazdan açılacağını tahmin ettiğim ikinci kapıya geri döndüm. Yumruklarımı gevşettim. Derin bir nefes alıp verdim. Ömrüm boyunca kendimi hazırladığım güne bu kadar yaklaşmışken şimdi geri dönemezdim.

Şeytanın ini de olsa, o kapıdan içeri girecektim.

Kapı ağır bir sesle açıldı.

Bu sefer Dolunay değil, bir başkası vardı.

"Gel," dedi. Yüzü hiç tanıdık değildi. Bizim okulda olmak için bile çok yaşlı bir ifadesi vardı. Yürümeye başladım. Görüş alanım genişledikçe yarısı tanıdık yarısı yabancı yüzleri fark ettim. Büyük bir kalabalık, büyük ve geniş bir bar tezgahının etrafında duruyordu. Aden ellerini tezgaha dayamış, vücut ağırlığını oraya doğru bırakmıştı. Beni gördü. Beni gören tüm sesler kesildi. Aden doğruldu, bana doğru döndü.

Kapı arkamdan kapandı.

Kapı arkamdan kapandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkada KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin