lumos.
yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar!
***
bölüm şarkısı: yael naim - toxic.
i knew well from our first hookup,
the look of mischief in your eye.***
İkilinin dışarıdaki, Muggle dünyasındaki gezileri son bulmuş, gece karanlığına kalmadan bir an önce pansiyona geri dönmeyi amaçlamışlardı. Eh, amaçlarına da ulaşmışlardı. Yorgunlukla yataklarına gitmiş, öğlene dek uyumuşlardı.
Sakin nefes sesleri, küçük odanın duvarlarına çarpıp geri dönüyor; yankılar oluşturuyordu. Freya, bedeninden akıp giden yorgunluğa gözleri kapalı şekilde veda ederken; Regulus, çirkin bir kabus görüyordu.
-
Kabusunda hiç ışık yoktu. Hiç ses yoktu. Kabusunda hiç umut yoktu. Kalbinde öyle bir his vardı ki, boğazını sıkarak parçalasalar nefesi bu denli sıkışmazdı... Çünkü kabusunda oksijen yoktu. Bir gölün altındaydı Regulus, çıkmak için çırpınıyor, bağırmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Yeryüzünün ışığını göremiyor, gölün karanlığında sallanıyordu.
Onu kurtaracak kimse yoktu.
Annesi, babası, abisi, kuzenleri yoktu. Freya yoktu.
Korku ve dehşet içindeydi, yalnız başınaydı.
-
Gözlerini kırpıştırarak araladı Regulus, derin bir nefes ile ciğerlerini doldurdu ve bunun için şükretti.
İnsanlar, bir şeyleri kaybetmeden değerlerini anlamıyorlardı. Bu her şey için geçerliydi. Bir çiçeğin üzerine konan arı, o çiçek oradan koparıldığı zaman geri dönüp baktığında ve yerinde bulamadığında, düş kırıklığına uğrardı. Ancak insanlar böyle değildi. İnsanlar, o çiçeğin olduğu yerde olmasına öylesine alışmıştı ki, biri gelip onu koparana ya da çiçek çürüyene kadar sulamak bile akıllarına gelmezdi. Sevgi ve merhamet göstermeyi düşünmezlerdi.
Regulus Black, bir şeylerin değerini sahipken bilen bir insan değildi. Hiçbir zaman olmamıştı.
Çiçeği, ondan koparılmıştı ama o bunu çok uzun umursamamıştı. Ta ki özlem içini doldurana kadar... Ta ki, çiçeğine sarılıp ağlayarak, "Haklıymışsın, Sirius... Kurtar beni n'olursun!" diye haykırma ihtiyacı duyana kadar.
Bunlar çocuğun içinde yaşadığı ve öldüğü güne kadar da yaşayacağı duygular ve düşüncelerdi. Kurtuluşu yoktu, muhtaç ve mahkumdu. Yine de yüzüne öylesine profesyonel bir maske takıyordu ki, ona bakanlar onun bir ruha sahip olmadığı, bir makine olduğunu ve hatta masum birinin canını bile gözünü kırpmadan alabileceğini düşünürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
six feet under | regulus black
FanfictionFreya Ida Lori, yalnızlığı tam anlamıyla tadan ve yaşayan bir kızdı ancak ironik bir şekilde bu durumda olan tek kişi o değildi. O da kız ile aynı durumdaydı. Regulus Arcturus Black. Regulus, 18. yaşının beraberinde getirdiği tehlikeye ortak olar...