yirmi beşinci sayfa

571 94 21
                                    

lumos.

yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar!

***

bölüm şarkısı: halsey - colors.

i hope you make it to the day you're 28 years old

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

i hope you make it to the day you're 28 years old.

***

Remus, Sirius ve Regulus'un Grimmauld'a yaptıkları gezi biteli iki saat olmuştu. Lily ve Dorcas, mutfakta akşam için hazırlık yaparken bir yandan da güncel olayları eleştiriyorlardı.

"Güvenimizin boşa gitmesini istemiyorum," diyordu Dorcas, tabak çıkarırken.

Onlara güveniyor musun ki?" diyordu Lily, elindeki kaseyi masaya koyuyordu.

"Bir noktaya kadar, evet." 

"Benimkisi güvenmekten ziyade karşılıklı mecbur kalmak. Biz onlara, onlarda bizim yardımımıza muhtaç." dedi Lily.

"Biz onları bulmadan önce bize gelmek gibi bir niyetleri yoktu," derken yanaklarını şişiriyordu esmer kız. "Bu sebepten daha çok biz onlara muhtacız."

"Haklısın," derken kafasını sallıyordu kızıl saçlı kız. "Sirius ile konuştun mu?" 

"Henüz değil, neden?" 

"Regulus'a yaklaşımını merak ediyorum, olan bütün bu olaylara. Biliyorsun." 

"Ah," dedi kafasını sallayarak Dorcas. "Ben değil ama Marls ya da Remus mutlaka konuşmuştur. Biliyorsun o ikisi ne kadar hergelelik yapsalar da bu tarz konularda gereğinden fazla ciddi oluyorlar." 

"Remus neyse de, Marlene'i ciddi görmek garip geliyor," derken sırıtıyordu Lily. "Genellikle sırıtıp bir yerleri patlatan haline alışkınım."

"Ben de öyle," dedi aynı şekilde sırıtarak esmer kız, ardından tezgaha yaslandı. "Ama ciddiyken çok seksi olmuyor mu sence de?"

Gülüştüler.

"İki kadın mutfakta sohbetlerine devam ederken, salonda oturan Peter'ın bakışları dalgındı. Derin düşüncelere dalmış gibi görünüyordu. Salona giren Freya bile onun dikkatini dağıtamamıştı. 

"Hey," dedi sakince selam vererek. Saatlerdir kütüphanede kitap karıştırıyordu, midesi kazınmaya başladığı için tek başına mutfağa inmesine izin vermişti James Potter.

Peter'ın dalgın gözleri hareketlendi, kızı buldu. "Hey," dedi doğrulurken. Peter Pettigrew, çirkin bir çocuk değildi ancak diğer üç Çapulcu'nun yanında ilk bakılacak kişi de değildi. Bir kızdan hoşlanmaya başladığı zaman, kız muhtemelen çoktan gönlünü Sirius'a ya da diğerlerine kaptırmış olurdu. Arka planda kalır, gruba yapılan bir saldırının ilk hedefi olurdu. Her konuda bu böyleydi, okulda uğradığı zorbalıklardan, arkadaşları olmasa nasıl psikolojik olarak sağ çıkardı? Çıkamazdı elbette, arkadaşlarının arkasındaki varlığı bile yeterliydi güçlü hissetmesi için, lakin bazen yeterli olmuyordu. 

six feet under | regulus blackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin