on dokuzuncu sayfa

868 117 23
                                    

lumos.

DİKKAT!! dün (birkaç saat önce sayılır aslında) attığım iki bölümü görmemişseniz önce onlara bakmayı unutmayın, kafanız karışabilir. 🤎

yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar!

***

bölüm şarkısı: london grammar - hey now.

letters burning by my bed for you

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

letters burning by my bed for you.

***

Korkak.

Cesur.

Bak aynaya, ne görüyorsun?

Ben alnı ak bir korkak.

Sen ne görüyorsun, kalbi yaralı bir cesur.

Biz aynıyız seninle, korkak ve cesur.

Ayırt edemezsin bizi, birlikteyken bu ikili.

Lily ve James Potter'ın evi, derin bir sessizlik içerisindeydi.

Sirius Black, oturduğu koltuğa öylesine gömülmüştü ki, bir daha asla yerinden kalkmak istemiyor gibi bir hava veriyordu görenlere. Büyük ihtimalle öyleydi de.

Herkes salondaydı. Lily, James, Remus, Marlene, Dorcas, Peter... Herkes. Eve geldiklerinde Lily ilk iş Mary'e bir mektup yollamış ve kendisini en kısa zamanda aramasını söylemişti.

Şimdi ise salondalardı, büyük bir sessizlikle oturuyorlardı. Herkes Sirius'un bir sözünü, hareketini bekliyordu. Konuşmak için, belki de eyleme geçmek için.

Freya ve Regulus, üst katta bir odadalardı ve uyku halindelerdi. Yaptıkları basit ama etkili bir uyku büyüsüydü, onları neredeyse on saat uyutabilirdi.

James derin bir nefes çekti içine, gözlerini kardeşinin üzerinde dolaştırdı. "Pati, Dumbledore'a haber mi versek?"

"Hayır," dedi Sirius tok bir sesle.

"Ne yapacağız öyleyse?" dedi bu sefer James. "Dumbledore ne yapacağını bilir."

"Olabilir, ama gelip onu- onları almasını istemiyorum. Konuşmamız gerek, ne haltlar karıştırdıklarını öğrenmeliyiz."

six feet under | regulus blackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin