yirmi üçüncü sayfa

595 91 7
                                    

lumos.

yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar!

***

bölüm şarkısı: novo amor - anchor.

and i hear a storm is comin' inmy dear, is it we've ever been?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

and i hear a storm is comin' in
my dear, is it we've ever been?

***

Gece saatlerine doğru, sorgusu biteli saatler olmuş olan Regulus, odanın diğer ucunda oflayan kıza baktı. "Sanırım bizi burada unuttular," dedi sakince. Yemek saati geçeli epey olmuştu.

"Belki de Karanlık Lord yerimizi öğrenmiş ve buraya geldiğinde aşağıdaki ziyafeti görerek bir kıyım yapmaya karar vermiştir," dedi Freya, aynı sakinlikle. "Belki de bizim kilitli olduğumuzu anlamış ve anlık bir ölümle cezalandırmak yerine, açlıktan ölmemize karar vermiştir."

"Hadi ama Freya..." dedi çocuk, tebessüm etti. "Bu kadar pozitif olma. Ruhum bu neşeni kaldıramıyor." 

"Haklısın, üzgünüm..." Güldü.

Sabah gelen yemek dışında tüm gün bir şey yememişlerdi, Regulus'a yapılan sorgu biteli saatler olmuştu ve günün bitip yeni bir günün başladığına her ikisi de emindi. 

Yeniden ayaklanıp kapıya yöneldi çocuk, arka arkaya dört kez vurdu. "Gardiyanlar, acıktık!" Sahiden de bir hapishanede gibilerdi. Sorgular, yemek saatleri, masumiyeti kanıtlama çabaları... Regulus bir Sherlock kitabında gibi hissediyordu.

Dakikalar sonra sonunda kapı açıldı ve içeri esmer kız, Dorcas girdi. "Hadi," dedi çocuklara bakarak. "Aşağı iniyoruz." 

Sakince odadan çıktılar, aşağı kata inip salona yöneldiler. Peter dışında herkes oradaydı, Regulus o fare suratlının nerede olduğunu bir an için merak etse de, sorma gereksiminde bulunmadı. Nasıl olsa ona cevap vermezlerdi. 

"Lils," diye seslendi mutfağa doğru Sirius. 

"Geliyorum," Kızıl saçlı kızın sesi duyuldu ve ardından elinde iki tabakla salona girdi. Tabakları ikiliye verdi, Regulus ve Freya, derin bir sessizlik içerisinde ellerindeki hamburgerlerini yemeye koyuldular. Bu kadar kişi onlara bakarken yemek yemek biraz rahatsız ediciydi ama pek bir seçenekleri yoktu. 

"Yani," dedi bir anda Freya, ağzındaki parçayı yuttuktan sonra. "Reggie'nin anlattıklarına inandınız mı yoksa bu hamburgerin içerisine Veritaserum mu koydunuz?" 

Regulus sırıttı ve hamburgerinden bir ısırık daha aldı.

"Aslında düşünmedik değil," dedi James. "Ama ne olursa olsun bu yasal değil ve siz ikiniz daha çocuk sayılırsınız." 

"Aramızda iki yaş var, Potter." dedi Freya sakince. 

"Olabilir," dedi bu sefer James omuz silkerek.

six feet under | regulus blackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin