9.1 JEAN

601 80 59
                                    

Olanları hatırlamak için önceki bölümü hızlıca okuyabilirsiniz

Keyifli okumalar...

-------------------------------------------------------

"GINNY!"

Harry Potter'ın adeta kükreyişi aralarındaki onca mesafeye rağmen Jean'in kulaklarını tırmalıyordu. Ginny, Harry'nin sesini duyar duymaz elleri arkasında bağlı olmasına karşın debelenmeye ve ağzına tıkılmış beze rağmen bağırmaya ve küfretmeye koyuldu. 

Klasik Ginevra...

Ancak Bellatrix onu omzundan tuttuğu gibi yere mıhladı.

Jean'in bakışları Krum'un adamlarının başını çeken Poliakoff ve ekibinin saklandığı koruya yöneldi. Potter'a yalnız gelmesi için ültimatom göndermelerine karşın Dumbledore'un buna pabuç bırakmayacağına hemfikirlerdi. Keza Tom'un Durmstrang ekibinin yanı sıra Albus'a özel ayrı bir planı daha vardı. Tabi vakti geldiğinde yürürlüğe konulacak bir plan...

"ONU BIRAKIN! İSTEDİĞİNİZ ŞEYİ GETİRDİM!"

Potter elini paltosunun iç cebine sokup çıkardığı şeyi hınçla havaya kaldırdı. Birkaç adım ilerledi. Bu bir madalyondu... Marvolo'nun istediği yegane şey. Bu sadece bir aile yadigarı değildi. Birçok kilidi açacak değerli bir objeydi. Birçok sırra erişmelerini sağlayacak kıymetli bir anahtar. Nasıl olur da böyle bir kolyenin bu kadar anlamı olabilir, diye düşünebilirdi Jean şayet Tom ona gerçekleri anlatmamış olsaydı. Potter madalyondan hiçbir şey anlamamış, Dumbledore ise madalyonun bazı özelliklerinden şüphelenmişti. Hermione Granger bunları eski yaşamından biliyordu.  Ancak madalyonun sırlarını sadece ve sadece Tom açığa çıkarabilirdi.

KÜT!

Ginny, elleri sıkıca bağlı olmasına karşın geriye doğru zıplayarak kafasını arkaya savurdu ve Yaxley'in tam burnuna tersten kafa atarak Bellatrix'in pençesinden sıyrıldı, Harry'ye koşmaya başladı. Hermione gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu ve tabancasını ileri uzatarak Ginny'nin baldırına nişan aldı, aynı anda Bellatrik beline bağlı kemerden hızla çektiği tabancasıyla bir el ateş etti ve daha iki metre bile ilerlememişken Ginevra Weasley inleyerek yere düştü. 

"HAYIR! SİZİ LANET OLASI-!"  Harry öfkeyle uluyarak onlara doğru elindeki silahıyla koşmaya başladı ancak Bellatrix çoktan tabancasını kemerine takıp Tonks'u öldüren meşhur pompalı tüfeğini Ginny'nin kafasına yaslamıştı.

"Bir adım bile atmaya teşebbüs etme, Potter!" diye tıslamasıyla Harry duraksadı.

Bütün bunlar olup biterken Jean aniden başını sağa çevirdi. Birileri kendisini izliyormuş gibi bir his içerisindeydi. Sanki üzerindeki bakışlar karıncalandırıyordu bedenini. En yakınında duranlardan Draco'ya yöneldi, dudaklarını onun kulağına yaklaştırarak fısıldadı, "Dumbledore burada... Bunu biliyorum."

Draco onu anladığını belirtircesine kısaca başını salladı, "Arkamızdan gelebilirler, yanıma birkaç kişi alıp geri döneceğim."

Hermione aniden onun kolunu tuttu beklemesi için, "Sen gidersen belli olur, Blaise'i gönder." diye fısıldadı. Onun kolun kavramasıyla Draco'nun irkilmesi bir oldu ama kısaca başını sallayıp Blaise'in yanına yöneldi. Bu esnada Ginny'yle adeta kedi-fare oyunu oynayan Bella'nın yanına döndü.

"Madalyonu bize doğru fırlat, Potter. Belki biz de Weasley'i sana doğru atarız."

Harry nefretle onlara doğru baktı, "Sana inanamıyorum... Sirius, Remus, Tonks... Ron." yutkundu ve devam etti, "Nasıl böyle bir şeyin parçası olabilirsin?"

Jean'in içindeki öfke köpürdü, "Unutma! Beni bu hale SEN getirdin Harry James Potter! Ben SENİN ve verdiğin yanlış kararların bir ürünüyüm! Şimdi elindeki lanet madalyonu bana doğru at yoksa Bellatrix'ten tetiği çekmesini isteyeceğim. Ve emin ol bu sevgilini kan kaybından daha hızlı öldürür!"

Harry beti benzi atmış biçimde sendeledi. Ağzı bir şey demek istercesine açılmıştı ancak ne bir söz ne de bir ses çıktı. Harry ağzını kapatıp yutkundu sadece. Ardından madalyonu tüm gücüyle onların olduğu tarafa doğru attı. 

Jean  Draco'ya dönüp madalyonu işaret etti. Birkaç metre ötelerine düşen madalyonu almak için Malfoy seri biçimde yürüdü ve bir eliyle tabancasını tutarken diğer eliyle yerdeki objeyi zincirinden kavrayarak havaya kaldırdı. Jean'in onaylarak başını sallamasıyla geri geri yürüyerek kendi ekibinin olduğu yere döndü. 

Jean kolyeyi Draco'dan aldı ve yakından baktı. "Bu gerçek." diye mırıldandı. Draco rahatlayarak nefes verdi. 

BOM!

Tam bu esnada yer zangırdadı ve kulakları sağır edici bir patlama sesiyle ortalığı toz bulutu kapladı. Aniden bağırışan kişiler ve dizi dizi gelen arabaların sesi doldurdu kulakları. Artık bu çayırda yalnız değillerdi.

"Bu Dumbledore!"

"Mevzilerinizi koruyun!"

Patlamanın etkisiyle Bellatrix'in dengesi bozuldu ve ondan bir kez daha sıyrılan Ginny koşarak Harry'ye doğru gitti. Bella hemen tüfeğiyle nişan aldı. Tetiği çekmek üzere gözlerini kıstı. Tam basmak üzereyken Hermione elini tüfeğin üzerine koyup namluyu indirdi, "Şimdi değil." dedi etraftaki çatışmanın kaynağını görmeye çalışarak. "Madalyonu aldık. Gerçek çarpışmaya kendini hazırla!" dedi kaosun içerisinde sesini duyurmak için.

Bella hırsla dişlerini sıktı ama Jean'in doğru söylediğini biliyordu. Boşa harcayacak tek mermileri yoktu.

Dumbledore'un adamları Potter'ın geldiği yerden ilerlerken koruya saklanan Durmstrang ekibinden bir işaret fişeği yükseldi göğe doğru.

"İşte sinyal geldi! Herkes arabalara binsin!"

Hermione arkasını dönüp arabasına yürürken biri onu bileğinden yakalayıp yanına çekti, "Tek başına gitmene izin veremem." dedi Draco Malfoy öfkeyle dişlerinin arasından tıslayarak. Jean onun çelik rengindeki gözlerine baktı ve okumaya çalıştı. Eskiden kalma kaos ve yılmışlık yerine kararlılığı ve hırsı gördü. 

"Pekala." dedi sadece. Ve ardından bir sonraki arabaya doğru yürürken arkadan Tom'un adamları arabalarla gelmeye başlamıştı. Draco hemen direksiyon başına geçti ve Jean de yolcu koltuğuna yerleşti.

"Bu iş çok uzadı. Artık bitirme zamanı geldi."

-9.1'in Sonu-

Yavaş yavaş FİNAL geliyorr :) belki sezon finali olur emin değilim

Tüm sorularınız yanıt bulacak, geniş bir bölüm için ön hazırlıktı bu yb :) 




I Need a GangsterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin