I Need a Gangster

5.1 BLACK

Sirius telaş içerisinde vaftiz oğluna baktı, "Londra'dan kaçmalısın. Güneye git, Harry. Ben senin için Manchester'dan Edinburgh'a kadar durmadan kuzeye doğru sahte  ipuçları serpeceğim . Onlar senin İskoçya'ya kaçtığına inanacak. Severus da bu yönde istihbarat verecek."

Sirius, Snape'ten hoşlanmıyordu. Ancak Dumbledore ve Snape arasındaki tuhaf anlaşma sayesinde Ölüm Yiyenler arasındaki köstebekleriydi. Yine aynı gariplikte bir başka şey ise Marvolo Riddle, Snape'in bu ihanetinden habersiz oluşuydu. Kumpas gerçekleşmeden birkaç dakika evvel yağlı saçlı adamın onları uyarması gerçekten işlerine yaramıştı. Fakat Snape ne kadar sinsi olursa olsun Marvolo da en az onun kadar yılandı. Ve Sirius'un Riddle hakkında duyduklarının sadece yarısı bile doğruysa Snape'in ölüm fermanı imzalanmış demekti. Ancak Remus'un züppe Zabini ve Malfoy oğlanları tarafından öldürülmesinden bu yana arkadaşının yasını tutmak yerine Harry için endişeleniyordu. Remus'un yası ise Sirius'un üzerinde korkunç bir korumacı kişiliğe dönüşmüştü üzüntüden ziyade. Harry Harry Harry. Sirius'un umurunda olan tek şey vaftiz oğlunun hayatta kalması gerekliliğiydi. 

Zira artık Çapulcular adlı ufak okul çetelerinden geriye sadece Sirius ve Ja- hayır Harry kalmıştı. Ron'un yakalanıp Harry'nin ölümden döndüğü ve canını zor kurtardığı kumpastan beri Sirius hiç ama hiç iyi değildi. Patiayak ismini koyduğu koca siyah köpeği Harry'yi korumaya çalışırken o pisliklerden birinin kurşunuyla can vermişti. Eğer Patiayak olmasa Harry ölmüşolacaktı ancak köpeğinin ölümü de en az Remus'un vefatı kadar derin bir yara açmıştı. Fakat şimdi ağıt vakti değildi. En azından Harry kurtulana dek.

"Seni avlayacaklar, Harry. O Selwyn denen herifin yerleştirdiği raporları gördüm. Peşine düşenler sadece onlar olmayacak. Aynı zamanda hükümet ve yerel polis de peşinde olacak. Fransa'ya gidip yerel polisleri atlattıktan sonra daha güneye inip Marsilya'dan bir gemiyle seni Sicilya'ya geçirebiliriz. Orada Black ailesine ait ve şimdi de bana kalan bir çiftlik evi var. Orada gözlerden uzak yaşayabilirsin."

Bu esnada basılmayan son güvenli evlerinden para, pasaport ve silah gibi diğer gerekli eşyalarını toparlıyorlardı. "Ginny olmadan gidemem." dedi Harry hırıltılı bir sesle, eline aldığı valize tomar tomar banknot fırlatırken.

"Aptal bir kız için-"

"ÇENENİ KAPA SIRIUS!" 

Sirius şoke olmuş bir biçimde vaftiz oğluna baktı. Ancak Harry'nin hiddetten kıpkırmızı olan suratı ve alev alan yeşil gözleri kesinlikle James'e benzemiyordu. 

"O kız benim evleneceğim kişi! Yanıma almazsam peşime düşecekler! İki ağabeyi can verdi, bir diğeri ölümün ucunda." diye bağırdı. Ancak ismini söylemese de konunun ucu Ron'a değince Harry'nin boğazına bir şeyler düğümlenmişti.

"Önce Mione...sonra Ron...KAHRETSİN!" diye bir kez daha bağırdı ve Riddle'a okkalı bir küfür etti. Sirius yutkundu. Granger kızının Marvolo'yle birlikte görüldüğü kulağına gelmişti Regulus'tan. Hatta...aralarında daha fazlasının olduğu gerçeği...

Sirius bunu Harry ile paylaşmak istememişti keza casusları olan Severus da bunun gerçek olmadığını, gereksiz yere Granger'ın peşine düşmenin adam güçlerini eksilteceğini beyan etmişti köstebekleri olarak. Yoksa Severus yalan mı söylemişti? Şimdi şüpheciliğin sırası değildi. Kaçmaları gerekti.

"Pekala... Weasley kızına haber verdin mi?" 

Harry asabiyetle başını salladı onaylayarak. 

"Güzel. Muhtemelen kızı gözlüyorlardır. Ben onu alırım, limanda buluşalım. Mundungus Fletcher adlı kaptanı bul. Bana hayli borcu var. Seni kaçırması karşılığında hepsini kapatacağımı söyle. Seni kaptan kamarasında bile götürür. İki gece orada kal, ikinci gece Weasley ile geleceğim."