I Need a Gangster

9.2 DRACO

ÖNCEKİ BÖLÜMLERİN ÖZETİ:

50lerin İngilteresi. Yeraltının en karanlık gangsterlerinden Marvolo Riddle, kendi etrafında toplanan ekibi -namı diğer Ölüm Yiyenler- ile birlikte silah kaçakçılığı yaparak terör estirmektedir. Yükseliş sürecindeki Marvolo, kendisinin tam tersi düşüşteki Gellert Grindelwald'un  elinden bir genç kadının kurtulmasını sağlar. Beklenmedik müttefiklikleri tutkulu bir aşka dönüşürken Marvolo'nun yeni düşmanı, aynı zamanda Jean Granger'ın geçmişindeki gölgelerdir. Potter ve Dumbledore. Grindelwald'un pençesine bu ikili yüzünden düşmüş olan Marvolo, yeni partneri Granger ile birlikte Potter'ın başını çektiği Zümrüdüanka çetesine karşı çetin bir mücadeleye girişir.  Bu mücadelede Sirius Black, Remus Lupin, Nymphadora Tonks, Ron Weasley ve Severus Snape gibi şahıslar hayatını kaybeder. Kiminin ölümünden sorumlu Bellatrix, kiminden Granger kiminden de Riddle sorumludur. Öteki yanda Jean Granger'a okul yıllarından delicesine tutkun olan, bıçkın bir ölüm yiyen olan Draco Malfoy vardır. Granger onu parmağında oynatmaktan çekinmez. Fakat ona karşı bir tür ilgisi olduğu da açıktır.  Çeşitli olaylar silsilesinin ardından Ölüm Yiyenler, Ginevra Weasley'yi kaçırırlar ve Potter ile gizemli bir madalyon karşılığında takasa girişirler. Ne var ki Dumbledore peşinde silahlı bir ordu getirmiştir. Ama Marvolo da buna çoktan hazırlıklıdır. Bulgar mafyasıyla -Krum- yaptığı anlaşma sayesinde ekibindeki adam sayısı iki katına çıkmıştır. 

Ginny Weasley ile Madalyon'u takas etmek için Riddle'ın ekibi ikiye ayrılır. Ağaç korusunda bekleyenlerin başını Marvolo çekerken takası gerçekleştirecek kişilerin lideri ise Granger'dır.

Ve şimdi, son mücadele sahne alacak...

-------------9.2 DRACO--------------

"Madalyonu bize doğru fırlat, Potter. Belki biz de Weasley'i sana doğru atarız."

Jean'i işiten Harry nefretle onlara doğru baktı, sonra gözleri Hermione'yi -hayır Jean'i- buldu. "Sana inanamıyorum... Sirius, Remus, Tonks... Ron." yutkundu ve devam etti, "Nasıl böyle bir şeyin parçası olabilirsin?"

Jean'in içindeki öfke köpürdü, kahverengi gözlerinden kıvılcımlar fışkırdı adeta, "Unutma! Beni bu hale SEN getirdin Harry James Potter! Ben SENİN ve verdiğin yanlış kararların bir ürünüyüm! Şimdi elindeki lanet madalyonu bana doğru at yoksa Bellatrix'ten tetiği çekmesini isteyeceğim. Ve emin ol bu sevgilini kan kaybından daha hızlı öldürür!"

Harry beti benzi atmış biçimde sendeledi. Ağzı bir şey demek istercesine açılmıştı ancak ne bir söz ne de bir ses çıktı. Harry ağzını geri kapatıp yutkundu sadece. Ardından madalyonu tüm gücüyle onların olduğu tarafa doğru attı. Madalyon şıngırdayarak çimenlerin üzerine düşerken Malfoy madalyonu almak için seri biçimde yürüdü ve bir eliyle tabancasını tutarken diğer eliyle yerdeki objeyi zincirinden kavrayarak havaya kaldırdı. Cincüce işlemesi metali kolaylıkla tanıdı, ailesinin serveti sağ olsun. Başını Jean'e çevirdi, "Bu gerçek."

Genç kadın başını salladı ve Bellatrix'e dönüp çenesiyle Ginny'yi işaret etti. Bella gözlerini devirdi sıkıntıyla ancak karşı çıkmayacağı barizdi. Weasley'yi kolundan tutup Potter'a doğru itekledi ve tüm Ölüm Yiyenler aceleyle arabalarına çekildiler. 

Ve ardından korkunç bir patlama sesi duyuldu. 

BOM!

Draco jet hızıyla bakışlarını ağaçlık alana çevirdi.Çam ağaçlarının olduğu yerden göğe doğru alev ve duman bulutu yükseliyordu. Riddle'ın saldırısı başlamış olmalıydı. 

Malfoy hemen Jean'in yolcu koltuğuna oturduğu aracın şoför koltuğuna attı kendini. "Seni oraya tek göndermeyeceğim." dedi dişlerinin arasından. Draco'nun gaza basmasıyla arabanın motoru kükredi. Araç kendini öne atarak gitmeye koyuldu. Tekerler çayırdaki otları ezerek ilerlerken Hermione başını camdan çıkardı ve parmağıyla çayırın bittiği ve korunun başladığı yeri işaret etti, "Oraya gidiyoruz."