who is my alpha?≮

05

lavinia ile sacmalamacalara hosgeldiniz

|•|

Elimdeki meyveli yoğurdu kaşıklarken merdiven basamaklarında gerçekleşen hayatta kalma çabasını izliyordum.

"Biraz sağa, dikkatli olun." Adamlar ellerindeki bazayı merdivenlerden dikkatle  çıkarmaya, Yoongi'nin talimatlarını uygulamaya çalışıyorlardı. Geldikleri on dakikadan beri çekmedikleri şey kalmamıştı resmen.

"Çarptırayım demeyin sakın!" Tam dönemece geldiklerinde küçük bir tak sesi Yoongi'nin dünden beri dinmeyen öfkesini iyice köpürtmüştü. "Lan ben size ne diyorum!? Dikkatli taşısanıza şunu!"

Bazıları onun omega olduğuna inanmıyor, onlarla dalga geçildiğini falan düşünüyorlardı. Ancak bazı gerçekler inanması güç ve şaşırtıcı olabilirdi.

"Yoongi." Kanepeden kalkarak onlara doğru ilerlemiştim. "Biraz sakin mi olsan? Sonuçta parasını biz vermedik."

"Parayı kimin verdiği önemli değil. O para verildi mi? Verildi. Bu yeterli!" Kaşlarını kaldırmış değişik el hareketleri ile bir şeyler yaparak konuşuyordu.

"Ama adamlar illa ki çarpacak, orası dar. Bu onların ellerinde değil ki." Onu yumuşatmaya çalışıyordum çünkü karşımdaki iki alfa da tırsmış bir şekilde bize bakıyordu.

"Bu işten para kazanıyorlar, beni ilgilendirmez." Ah, Yoongi hakkında bilmeniz gereken önemli şeylerden biri de paraya karşı büyük bir ilgisinin olmasıydı.

Ve hala tavrını bozmadığından son kozumu kullanmak için atakta bulundum. Kolunu tutarak kulağına yaklaşmış ve hafifçe fısıldayarak bombanın pimini çekmiştim.

"Ama parasını Jeongguk ödedi." Büyük ihtimalle benim veya Jimin'in ödediğini düşünüyordu lakin ödemesini yapan Jeongguk'tan başkası değildi.

"Ne!?" Anında kedi gözlerini olduğu kadar açarak bana bakmış ve ardından da bazayı süzmüştü. 

"Bence artık pençelerini çekebilirsin kedicik." Omzunu sıvazlayarak söylediğim şeyle adamlara dönerek "İsterseniz merdivenden  yuvarlayın istediğiniz gibi gösterdiğim odaya götürebilirsiniz." demişti ve öncekine nazaran daha sakin bir şekilde kanepeye yönelmişti. Ta ki ona yaptığım kedi muamelesini anlayana kadar.

"Taehyung! Seni- Seni bücür!" Klasik ev içi turlamalarımızdan birini yapacağımızı anladığımda hızla sürgülü cam kapıya koşarak verandaya çıkmış ve kapıyı kapatmıştım. "Aç şunu seni aptal!"

Kafamı olumsuz bir şekilde salladıktan sonra cama yumruk yaptığı eliyle vuruyordu ki yukarıdan gelen gürültü ile küfür ederek merdivenlere yönelmişti.

Parayı Jeongguk dahi ödese kıymetliydi Yoongi için.

Verandanın kenarına çıplak ayaklarımı çime uzatarak oturdum. Mührümdeki sızı düne göre biraz daha azalmıştı ama inat etmiş, asla gitmiyordu. Aşırı acı verme gibi bir durum olmasa da rahatsız ediciydi işte.

Elimle hafifçe boynumu ovalayarak rahatlatmaya çalışmıştım. Zihnim dolu ve karışıktı.

Hastaneden geleli yaklaşık üç gün oluyordu. Doktorun söyledikleri üzerine hep beraber eve gelmiş ve yapabileceklerimizi düşünmüştük.

Jeongguk'ta resmen katır inadı vardı. Bir dedi mi iki etmiyordu. Ji Eun ile kalmaya devam etmek istediğini hafta içinde bir kaç gün benir görmeye gelebileceğini öne sürerek burda kalmayı reddetmişti.