19

4.7K 404 64
                                    

ne olmesi kardesim bi gittim geldim

Ard arda gelen deklanşör sesi.

Gülüşmeler.

Jeongguk'un küfürleri.

Ve annem.

Annem?

Israrla uykusundan ayılamayan bedenim ile ortamda dönen kargaşayı çözmeye çalışıyordum. Gereksiz bir gürültü dolanıyor, herkes çok mutlu görünüyordu. Gerçi tam olarak herkes diyemezdim. Jeongguk, çatık kaşları ve ağzında dolanan küfürleri ile fazlasıyla sinirli duruyordu.

"Jimin, sikeceğim ama yeter artık!"

"Sen sikeceğini sikmişsin bile kuzen. Beni ne yapacaksın?"

Siktir! Uyku mahmuru ile dün gece tamamen aklımdan çıkmıştı. Sabah sabah bu tatavanın nedenini şimdi anlıyordum. Seokjin ve annemin zaferi kutlanıyordu. Üstelik buna Jimin ve Hoseok bile dahildi!

Jeongguk'un boynuna gömülmüş kafam, onun koluyla sarılmış belim ve tamamen çıplak, dün geceden kalma izlerle dolu bedenimle mükemmel bir zafer görüntüsü veriyordum ellerine.

Ve Tanrım! Aşırı utanıyordum. Mührün öncesinde yaşadığım zevk dolu anları bir bir anlattığım arkadaşlarımdan utanıyordum. Tabii -anladığım kadarıyla- görüntülü konuşma ile beni gören annem de vardı işin içinde. Ekran görüntüsü aldığına kesinlikle eminim.

"Yeter artık, abartmayın!" Onlar gülüştükçe Jeongguk'a daha sıkı sarılıyordum. Eğer ona sarılıp, boynunda saklanmıyor olsaydım her birini büyük küçük demeden pataklayacağına hatta anneme bile ağır konuşacağına emindim.

Jimin uzun süreli kahkahasına son verdiğinde sonunda akıl edebilmiş olacak ki boğazını temizleyip diğerlerini uyarmaya başladı. "Cidden bırakalım artık. Güzel bir gecenin sabahında yalnız olmak istiyorlardır."

Ardından annemin sesi Seokjin'in elindeki telefondan duyuldu. "Çok doğru dedin, Jimin oğlum. Bırakalım çifte kumruları."

Odadan çıkarken Jimin ve Hoseok'un gülüşleri, Seokjinle de annemin sesleri susmak bilmemişti. Son olarak duyduğum ve olduğumuz konumdan iyice nefret etmeme sebep olan şey ise kapı kapanmadan gelen annemin sesiydi.

"Ayy! Nasıl da küfürler etti omegasını korumak için! Haşin damadım benim!"

Bir milim kıpırdamamış, ikimizde aynı konumda kalmıştık bir kaç dakika. Durumu yeni yeni farkediyordum. Dün gece onu utanmazca çağırmıştım. Berbat hissediyordum. Nasıl böyle bir şey yapabilmiştim aklım almıyordu. Onu da buna zorlamış, belki de rahatsız olmasına sebebiyet vermiştim.

Mühür yüzünden mi bilemiyorum lakin yatakta aldığım hazzın en iyisini yaşamıştım onunla. Dün gece benim için mükemmeldi. Omegam içimde huzurla tatlı şarkılar mırıldanıyor, libidosu yüksek bedenim şimdilik sakin duruyordu. Duygularımsa... İşte onlar en büyük sorunumdu. Aklım karmakarışık, hislerimse bana nasıl hissettirmeleri gerektiğini dahi bilmiyordu.

"Taehyung?"

Uyuyormuş numarası yapsam en fazla ne olabilirdi ki?

Hiçbir şey!

Ses vermemiş, yavaş nefeslerimi stabil tutmuştum. Kafasını yavaşça kaldırıp yüzüme baktığını hissedebiliyordum. Pozumu kesmedim. Fakat bu durumu sağlamakta da zorlanıyordum.

"Hey, uyumadığını biliyorum!"

Tanrım! Neden beni bir devekuşu olarak yaratmadın?

Yakalanmanın verdiği panikle yüz ifadem isyankâr bir hal almıştı. Böylelikle ondan minik bir kıkırdama kazanmıştım.

who is my alpha?≮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin