who is my alpha?≮

02

beceremedigim serimizin ikinci bölümü arkadaslar

gozunuz ve akliniz kanamadan okursunuz ins

hadi baslayak

|•|

"Cidden evli olduğunuzu bilmiyordum, kusura bakmayın." Parmaklarımla oynarken onlara bakıyordum. Sarı saçlı minik kız çocuğu, simsiyah gözlerini bana dikmiş az önce verdiğim çikolata sayesinde gülümsüyordu.

"Sorun değil Taehyung, bin kere söyledin ama!" diyerek kıkırdayan Bayan Park'a mahcup bir gülümseme sunmuştum. "Aynen, seni anlayabiliyoruz. Ah, asıl başına gelen şey zor olmalı."

"Öyle Bogum Hyung. Ne yapacağım hiç bilmiyorum. Ömür boyu böyle gezmekte istemiyorum."

Başını onaylayarak salladı ve omzumu patpatladı. "Umarım bulursun Taehyung-shi. Şirkette acil bir işim var, onu halletmem gerekiyor." Diyerek ayağa kalkan minik aileyle bende ayaklanmıştım. "Tekrar görüşelim lütfen." Bogum da eşini onayladıktan sonra kapıya doğru yöneldiler.

"Numaramı biliyorsun zaten, her zaman yazabilirsin bana. Bu hikâyenin gidişatını merak ediyorum." diyerek kıkırdamıştı.

Ona karşılık verirken "Teşekkürler, Hyung." demiş, önünde eğilmiştim.

"Taehyung'a bir daha gelelim anne. Baksana bana çikolata veriyor!"

"Şuna bak. Ben sanki vermiyorum!" Küçük kızın tepkisine karşın gülerken Bogum'un telefonu çalmış, acilen gitmesi gerektiğini söyleyerek merdivenleri adımlamıştı. Ve sonrasında uzun süredir yaptığımız gibi salondaki koltuklara dizilip yaşadığım feci, vahşet dolu olayı gözden geçirmeye başlamıştık.

O bara adım atan ayaklarımı sikeyim!

"Alfan Bogum olmadığına göre..." Kısa süreli sessizliği bozan yarım cümlesi ile Jin olmuşken, devamını Yoongi getirmişti.

"Alfan Jeongguk olmalı."

Tamamı ile bezmiştim. Gerçekten öyle yorgun ve bıkkın ve bezmiş ve yorgun ve acı dolu ve bıkkın hissediyorum ki! Yani kelimeler yetmezdi hissettiklerime.

"Jeongguk'u tekrar arayacağım." Jimin bu zamanda aramızdaki en istikrarlı kişi olmuştu resmen. Günde üç yüz bin elli beş kere Jeongguk'u arıyor; yüz bin iki yüz seksen yedi kere de Bayan Jeon'u arıyordu. Ki aldığı geri dönüşler fazlasıyla azdı. Özellikle Jeongguk'tan... Yaklaşık bir ay gibi bir süredir hiç bir aramamıza dönmemişti.

Kötü düşünmemek lazım. Başına bir şey gelmiş olabilir. Telefonu bozulmuş olabilir. Telefonu çalınmış olabilir. Telefonunu duymuyor da olabilir. Belki de aslında telefonu yoktur. Ya da Jeongguk benim alfamdır...

Kafayı yiyeceğim!

Jimin ikinci kere Jeongguk'u ararken su içmek adına mutfağa ilerlemiştim. Çeşmenin başında suyu doldururken Jimin çoktan üçüncü aramasına geçmişti. Hoparlöre aldığı telefondan çağrı sesleri gelirken suyumu yudumluyordum ki aramanın cevaplanmasıyla ağzımdaki su sayesinde mutfak dolaplarını bir güzel sulamış, ağzımdan küçük bir küfür kaçarken hızla salona hücum etmiştim.