yanlis taslagi atmisim offdf
th&jk oda kismini duzenledim önceden okuyanlar direk orayi okuyabilirsiniz 😽ve bu bölümdeki gibi asiri ilerleyis bozuklugu olursa uyarin tamam mi bazen farkedemiyoeun 🥺
selam 🍆
23 gun olmus laaanNeden sürekli aynı duruma düşüyorduk, hiçbir fikrim yoktu. Ve bunun aşırı sinir bozucu bir durum olduğu ortadaydı.
Kuzeyden gelen soğuk hava dalgası salona tesbih boncuğu gibi dizilmiş bize bir güzel esiyordu. Üçümüzde diken üstündeydik. Jeongguk ve ben ise sürekli bakışıyor, kurtlarımızın içimizde tepinmesine sabretmeye çalışıyorduk.
Jeongguk geldikten hemen sonra kahveleri pişirmiş ve salona götürmüştük. Annem, Jeongguk'u dizinin dibine oturtmuş bir ton soru soruyordu. 'Ne iş yaparsın? Sevdiğin biri var mı? Kaç yaşındasın? Evin, araban, malın, mülkün...' gibi sorular sorarak onu birazcık korkutmuş ve bunaltmıştı. Yine de saygısından ödün vermiyor, güzelce hevesini kırmadan cevaplıyordu annemi.
"Anne yeter artık! Bunaltma onu bu kadar." Kısa süreli bir sessizlikten sonra bir anda Jeongguk'a dönerek ağzını açmasıyla durdurmuştum onu. Yeni bir soru fırtınası kimse için iyi değildi.
"Sen sus be! Jeongguk'um benden bunalmaz değil mi?" Diyerek ona döndüğünde Jeongguk yüzündeki sahte gülümsemesi ile kafasını olumsuzca sallamıştı.
Annem tatlı bir kıkırdama ile omzunu sıvazladı ve yanağını sıkarak konuştu. "Tamam, tamam şimdilik bırakıyorum. Sonra yine konuşuruz."
"Sorun değil efendim. Siz ne zaman isterseniz." Dediğinde kendimi tutamamıştım, küçük bir kahkaha kaçmıştı ağzımdan. Annemle tanıştırdığım çoğu arkadaşımdan -Jimin ve diğerleri dahil- çok dayanmıştı. Ki o, benim hiçbir şeyimdi.
Herkes anlamaz bakışlar attığında açıklama ihtiyacı duymuştum. "Anneme en çok dayanan o oldu." Annem kaşlarını çatmış kollarını birbirine bağlamıştı anında. Ardından Jimin'e kötü bakışlar atarak eklemiştim. "Jimin, Seokjin ve Yoongi bile hep kaçmak için bahaneler uydurur."
"Asla! Benim oğullarım yapmaz öyle şeyler." Neyin ne olduğunu bilmesine rağmen hâlâ onlara tüy kondurmuyordu.
"Evet, evet! Yalan söylüyor bu hadsiz oğlun teyzeciğim!" Jimin de kendini savunduğunda bir şey demeden kıkırdamış, 'Yalancı!' diyen bakışlarımla oturduğum yerden ayaklanmıştım. "Sanki biraz soğuk oldu. Üstüme bir şeyler giyeceğim." Dedikten sonra merdivenlere ilerlerken sanki bir şey hatırlamış edasıyla arkamı dönmüştüm. "Jeongguk, sende benimle gel. Kira kontratını sonunda buldum. Göstereyim sana." Onaylayarak peşimden gelmişti.
Anneme buraya yeni taşınacağı, kontrat yüzünden bir süre beklediği hakkında minik bir yalan uydurmuştuk. O da mutlu olmuş, bunun hatrına güzel bir akşam yemeği hazırlayacağını söylemişti.
Odamıza girdiğimizde yavaşça kapıyı kapatmıştım. İkimizde birbirimize duygusuz, baygın bakışlar atıyorduk. Kurdum çığlıklar atarak ona sarılmamı söylüyor, kendini yerden yere atıyordu. Bunu yapmayacaktım, ihtiyacım yoktu. Feromonları şimdilik yetmişti. Kısa bakışmamızı keserek gardolabıma ilerlemiş, kapağını açmıştım. İçinde bulabildiğim en ince boğazlı kazağımı arıyordum. Bu sırada onu buraya çağırma amacımı gerçekleştirerek konuşmaya başlamıştım.
"Bak, feromonlarını kontrol etmeye çalış. Annemlerin yanında, özellikle Minhyuk Hyung'un yanında sorun yaşamayı istemiyorum. Zaten yeterince deliriyor kurdum, daha fazlasını kaldıramaz." Dinleyip dinlemediğini kontrol etmek için bakışlarımı ona çevirmiş, ardından arayışıma geri dönmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who is my alpha?≮
FanfictionGel gör ki; kimse bir yamaca çıkıp yüzüne vuran ışıkla yaşayacaklarımı lanet bir kehanet olarak anlatmamıştı. •Taehyung yanlışlıkla mühürlendiği alfasını aramakla meşguldür. •küfür&cinsellik içerir! •klişelerle donatılmış bir kitaptır. (ilk ficim o...