*cinsel içerik*
pov: sapiksindir ama smut yazamiyosundur
Dayanamıyordum.
Kesinlikle bir önceki kızgınlıktan daha yoğun bir kızgınlık geçiriyordum. Bu aya özel 'Bir alana bir bedava!' kampanyası falan düzenlenmiş olmalıydı. Çünkü bir kere sertleşiyorsam, peşine dinlenemeden tekrar sertleşiyordum. Üstelik kendime yetemiyordum bile. İçimde ağıtlar yakan kurdumdan bahsetmek dahi istemiyorum.
Harika işleyen pratik zekam sayesinde Jeongguk'un uzun kollu tişörtlerini birbirine bağlayarak yaptığım çakma battaniyeye daha fazla sarılmış, sızlayan deliğim bir nebze olsun sakinleşirse diye kokusunu sanki daha öncesinde hiç yapmıyormuşum gibi solumaya çalışıyordum. Bu çamaşırların kesinlikle birer posta makineden geçmesi gerekiyordu. Fena batırmıştım.
Sürekli kendime dokunuyordum, genelini banyoda yapmaya çalışsam da Jeongguk'un kokusu olmadan bir halt olmuyordu. Sonra kendimi yatakta buluyordum. Her uykuya daldığımda mühürlendiğimiz geceyi rüyamda görüyor, uyuyamıyordum. Kısacası yorgun, uykusuz ve azmış bir durumdaydım.
Bu kızgınlığı da yalnız geçirebileceğimi sanıyordum. Fakat ikinci günümün akşamında pes etmeyi düşünmek sanrımı bir güzel çürütmüştü. Karnıma saplanan ağrılar, sızlayan deliğim ve sakin tutamadığım kasıklarım beni Jeongguk'u çağırmaya itiyordu. Gerçekten dayanılmaz dereceye ulaşmışlardı. Yarım saat önceki kendimi rahatlatma çabam hiçbir işe yaramamıştı.
Elim komodin üzerindeki telefona gidiyor sonra hemencecik geri çekiliyordu. Cesaret edemiyordum. Çekiniyor ve utanıyordum. Özellikle içinde bulunduğum durum beni daha çok düşünceli ve duygusal bir duruma sürüklüyordu. Dokunsanız ağlayacak gibiydim.
Bir tarafım 'Hadi!' diye bağırırken bir tarafım da 'Olmaz!' diye bağırıyordu. Feci berbat bir ikilemde kalmıştım. Kafayı yemek üzereydim.
Kendisi teklif etmişti yardımcı olmayı. Bu yüzden çekinmemeliydim. En fazla ne olabilirdi ki? Şimdi olmasa bile ileride yapmak zorunda kalacaktık, ömür boyu böyle bir işkenceye dayanamazdım.
Yine de onunla yatmayı isteyecek kadar yakın hissedemiyordum. Vücudu ile asla bir sorunum yoktu. Aksine fazlasıyla hoşuma gidiyor ve ağız sulandırıcı duruyordu. Sorunum aramızdaki ilişkiydi. Tek gecelik, bir daha yüzünü görmeyeceğim biri değildi Jeongguk. Sabahına yüzüne bakmak zorunda kalacaktım. Onunla konuşacaktım ve daha birçok şeye maruz kalacaktım. Bunlara hazır hissetmiyordum kendimi. Gereksiz şeyleri düşünüyor olabilirdim, mühür öncesi Taehyung olsa bunları asla takmazdı. Lakin bir gece ile her şey değişmişti.
"Sikerim düşünmesini!" Demiş ve vazgeçmemek için telefonu aldığım gibi rehbere girmiştim. Jeongguk'u tuşladığımda ne yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Hissettiğim acı ve ihtiyaç ise ciddi anlamda çok fazlaydı.
"Taehyung?"
"Jeongguk..."
"Bir sorun mu var?"
"Birden fazla sorun var... Tanrım! Yardımına ihtiyacım var Jeongguk." Sesimin titremesine engel olamamıştım. İnlememek için zor tutmuştum kendimi, sesini duymak bile etkilemişti arsız bedenimi.
"A-anladım." Bir süre sessizlik oluştu hatta. Aradığıma pişman olmuştum. Onunda rahatsız olabileceğini düşünmemiştim. Kendisi teklif etmişti, evet ama bunu nezaket amaçlı yapmış olma ihtimali de vardı.
"Odana geliyorum." Dedikten sonra bir şey dememe izin vermeden kapattı.
Bir anda kalbim deli gibi çarpmaya başlamış, nefesim sıklaşmıştı. Birkaç dakika sonra Jeongguk'un yanımda olacağını bilmek bile bedenimi deli etmeye yetiyordu. Bu sadece ihtiyaç dolu olmam ile ilgili değildi. Bir anda sevgi dolu(?) hissetmiştim. Garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who is my alpha?≮
FanfictionGel gör ki; kimse bir yamaca çıkıp yüzüne vuran ışıkla yaşayacaklarımı lanet bir kehanet olarak anlatmamıştı. •Taehyung yanlışlıkla mühürlendiği alfasını aramakla meşguldür. •küfür&cinsellik içerir! •klişelerle donatılmış bir kitaptır. (ilk ficim o...