kaçak damatlar⁴

bak çöp arabası

"Öyle işte, çok tatlıydı akşam." Felix valizleri hazırlarken Jisung'la görüntülü konuşup dedikodu yapıyordu.

"Isıracağım şimdi seni, yanakların kızardı yine." Jisung elindeki kalemi sağa sola sallayarak konuşurken Felix ona dil çıkarıp elindeki ceketi katladı.

"Neden utandığımı anlamadım ya, on sene oldu on. Çıkmaya başladığımızda bir çocuk sahiplenseydik, şimdiye boyum kadar olurdu." dedi Felix. Hazırladığı valizi kapatmış, kamerayla beraber dün Changbin'in söz yazmaya çalıştığı masaya oturarak telefonu aynaya yaslamış ve eline oradaki müsveddeyi almıştı.

"Bak, dün ilham perileri kaçıp gittiği için kağıda beni sayıklayıp durmuş."

Jisung gülerek ekrana yaklaşmış, tek tek yazanları okumuştu. "Vay, hem de İngilizce yazmış hepsini."

"Alay mı ediyorsun?"

"Ne münasebet, asla. Eder miyim hiç," Jisung arkasına yaslanıp alayla devam etti. "Seo Felix Bey?"

"Ne istiyorsun benden Han Jisung Bey?"

"Soyadın değişiyor mu?"

"Öyle karar verdik." dedi Felix gülümseyerek. "Seungmin'den ne eksiğim var?"

"Ay imdat, ikiniz sidik yarıştırmaya ne zaman son vereceksiniz?" dedi Jisung göz devirerek. "Aha kocam geldi." diyip oturuşunu düzeltmişti. Ardından Minho'nun sesi duyuldu.

"Naber sincap?"

"Seo Felix'le sohbet muhabbet. Erken geldin?"

"Sunoo'nun aşılarını Hyunjin yapınca sıra beklemedik." Minho eşinin yanına gelmiş, alnını öpüp yanına oturarak Felix'e göz kırpmıştı. "Selam."

"Selam. Git hadi dedikodu yapıyoruz biz."

"Jisung'ı özledim. Ben buradayken de yapabilirsiniz." Jisung gülerek eşine sarılırken Felix onayladı. "Ne diyorduk en son?"

"Seungmin'den neyim eksik diye çemkiriyordun."

"Evet, Seo çok haşmetli bir soy isim. Yang'dan daha havalı görünüyor."

"Yine kudurtmuşlar bunu. Jeongin mi kışkırttı seni?" Minho gülerken Felix onaylayarak bakım malzemelerini küçük çantaya koyma işine geri döndü.

"Kendi soy ismi harika olduğu için değiştirmeyecekmiş."

"Ve sen de buna atladın?" Jisung gülerken Felix omuz silkti. "Seme uke yarışı var onların. Jeongin her fırsatta Yang Hyunjin diye dalga geçiyor."

"Size ne kardeşim, Seo Felix olacağım ben. Daha çok hoşuma gitti, hem bu buz kütlesiyle aynı soy isme sahip olmak beni sinirlendiriyor." dedi Felix çemkirerek.

"Bana ayrılan sürenin sonuna geldik. Jisung sohbetiniz bitince yanıma gel bebeğim, özledim seni." Minho kadrajdan çıkarken Felix surat asarak fermuarla uğraşıyordu.

"Tamam, küsme. Demedik bir şey. Seo Felix de Lee Felix de çok hoş. Hangisini istiyorsan onu kullan." Jisung gülerken Felix dil çıkardı.

"İşim gücüm var, kapat telefonu."

"Görüşürüz civciv."

"Bye." Felix telefonu kapatmış, arkasına yaslanarak derin bir nefes alıp bir süredir kapatamadığı fermuara göz devirerek ayaklanmıştı.

"Changbin! Kapanmıyor bu lanet şey!" diyerek banyoda tıraş olan sevgilisinin yanına gitti.

"Kapatırız birazdan."

"Şimdi."

"Tamam, şimdi. Getir." Changbin elindeki jileti kenara bırakıp çantayı almış, fermuarı açıp, sıkışan yeri düzelterek tekrar kapatmıştı. "Oldu işte."