busan

3.1K 307 287
                                    

"Chae, Hwan, Sunoo! Hadi gidiyoruz, Chan bizi almaya geliyor."

Hwan ve Chae küçük çocuğun elinden tutup onunla yürürlerken Seungmin yere çökmüş, üçünün de üstünü başını düzeltip yanaklarını okşamıştı. ''Prensesim, terlemedin değil mi? Orada baban üstünü giydirecek sadece.''

"Terlemedim amca. Ama Sunoo ve Hwan hep koştular.'' Seungmin gülümsemiş  küçük kızın hafif kayan topuzundaki tel tokaları düzeltmişti.

"Tamam onları hallederim.''

Chae küçüğünün elini oturup kenara geçtiğinde Seungmin başına dikilen babasına yutkunarak baktı.

Annesi Sunoo'yu görmek istedi diye buraya gelmişti ve diğer çocukları da peşinden sürüklemişti. Düğün evi, Hyunjinlerin malikanesi, karmaşıkken Seungmin bir de çocuklarla uğraşsınlar istememişti.

Şimdi ise Chan onları almaya gelmek üzereydi ve Seungmin gereksiz yere gerilmişti babasının bakışları yüzünden.

Buraya gelirken evde olmaz diye düşünmüştü, evde görünce de geri dönememişti.

"Gürültü için üzgünüm, annem çocuklarla göndermedi diye kaldık." dedi Seungmin gözlerini kaçırırken.

Sunoo babasına sarılmıştı o an. "Baba çişim.''

''Dur bebeğim.''

Seungmin oğlunu kucaklayarak yerden kalkacakken babası önüne durunca kaşlarını kaldırdı.

"Hwan'la ilgilen sen. Ben yaptırırım çişini.''

''Yapmaz ki.''

''Dede çişim.'' Sunoo kollarını dedesine uzatırken Seungmin şaşırsa da yaşlı adam onu kucağına çekmişti.

Sunoo babasına öpücük atıp dedesinin boynuna sarılarak gözden kaybolurken Seungmin iç çekti.

"Ağabey?''

''Efendim Hwan?'' Seungmin yere çökmüş, Hwan'ın bağcıklı ayakkabılarını bağlayıp onu da Chae'nin yanına oturtmuştu.

''O amca Sunoo'yu sevmiyor mu?''

"Bilmem." Seungmin burukça gülümsemiş, çocukların çantalarını uzatmıştı.

"Ben Chae'nin çantasını da tutarım.''

''Ablayım ben." Hwan omuz silkip birer omzuna çantaları asarak bahçeye çıkmış, kapının orada Chan'ın gelmesini beklemeye başlamıştı. "Chae kardeşinin yanına git ayrılma ondan. Çıkmayın dışarı tamam mı?''

Chae onaylayarak küçüğünün yanına giderken Seungmin de kendi çantalarını kapının önüne bırakıp ayakkabısını giymişti.

Babası ve annesi kapıya geldiğinde Sunoo dedesine bir şeyler anlatıyordu. ''Dede, amca ve Hyunjin evlen.''

''Biliyorum.'' Sunoo gülümseyerek dedesine bakarken kadın oğlanı ondan almış  taşıyamayınca yere bırakıp yanağını öpmüştü. "Yine gel oğlum, tamam mı?''

''Tamam.'' Seungmin gülümseyerek oğlunun ayakkabısını giydirmiş, çantayı alıp doğrularak annesiyle babasına başıyla selam vermişti.

"Kusura bakmayın, çok gürültülüydük. Eğer isterseniz davetiyeyle düğüne gelin, yani, Hyunjin de gelmenizi isterdi."

"Çok uzak oğlum. Hem ne kusuru, sen oğlumsun o da torunum. Özlemişim ikinizi de. Gel seni de bir öpeyim, yarın gidiyor musunuz?'' Seungmin annesi onu öperken onayladığında kadın gülümsedi. ''Dikkatli gidin çocuğum.''

kaçak damatlar⁴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin