günaydın bölümüüü
birine dün söz vermiştim kullanıcı adını unuttum ama sen buraya yorum bırakırsın bebito
---
Felix sabaha karşı öksüren eşiyle uyanmış, gece lambasını açıp yatakta doğrulmuştu. Changbin hem uyanmıyor hem de inanılmaz bir şekilde öksürüyordu.
"Changbin." diye seslendi Felix onu dürterken. Changbin istifini bozmadan uyumaya devam ederken bir ara öksürükleri durunca Felix iç çekti.
Yatağa tekrar yatıp gözlerini kapattıktan birkaç dakika sonra uykusuna devam edecekken Changbin yine öksürmeye başlayınca ona doğru dönmüştü. "Uyansana bebeğim."
Changbin sonunda uyanmış, doğrulmaya çalışırken öksürükleri dengesini bozmuş ve kalkmasını engellemişti. Felix bağdaş kurup eşinin kalkmasını sağlamış iç çekmişti. "Ciğerlerin mi ağrıyor?"
"Biraz." Changbin öksürüklerine devam ederken Felix yataktan kalkmış, kenardaki hırkasını ince kedili pijamasının üzerine geçirip mutfağa yürümüştü. Ayağındaki pandufları yere sürterken mutfağın ışığını açıp bir süre ışığa alışmayı beklemiş ve odadan gelen öksürük sesine içi giderken dolapları kurcalamıştı.
Bulduğu ıhlamuru demlemek için ocağa su koymuş, limon ve balı çıkarmıştı.
Üçünü bardağa koyup karıştırarak içeri giderken Changbin ciğerleri yırtılırcasına öksürmüştü. "Ah Changbin, nasıl hasta oldun?" dedi Felix odaya girerken. Changbin cevap verememiş, öksürmüştü.
Felix elindeki bardağı eşine uzatırken yatağa oturdu. "İç bunu."
"O ne?"
"Ihlamur çayına balla limon karıştırdım. İç en azından biraz boğazın yumuşasın." Changbin onaylayarak çayı içmiş, kusma isteğini bastırırken bardağı fondiplemişti.
Felix boş bardağı kenara koyup yatağa uzanan eşinin alnına yapışan saçlarını itmiş, alnını öpmüştü. "Havlu ısıtayım mı?"
"Gerek yok bebeğim, uyu sen." dedi Changbin başını çevirip öksürmeden çnce.
"Vicks sürelim bari, uyuyamazsın böyle." dedi Felix dudak büzerken
Changbin onaylamış, başını yastığa bastırıp öksürmüştü. Felix çekmecedeki kremi alıp dizlerinin üzerine oturduktan sonra eşinin üstündeki pijamayı çıkarmış, o yan dönünce sırtına yavaşça kremi sürmüştü.
Changbin yüz üstü yatıp öksürmeye devam ederken Felix yanına uzanıp saçlarını okşadı.
"Bana dönsene."
"Yüzüne öksürürüm, böyle durayım." dedi Changbin cama doğru bakarken. Felix ona yaklaşmış, omzunu öpmüştü. "Chan'a haber vereyim mi gidemeyeceğini?"
"Sabah olsun bir bakarız." Felix onaylamış, öksürmeye devam eden sevgilisinin saçlarına yüzünü yaslamıştı. Changbin ona arkadan sarılan eşine gülümseyerek uyumaya çalışırken Felix cin gibiydi.
Bir süre sonra Changbim azalan öksürükleriyle beraber uykusuna kaldığı yerden devam ederken Felix telefonların alarmlarını kapatmış, Minho'ya biraz gecikebileceğini; Chan'a da Changbin'in çok kötü olduğunu yazmıştı. Chan onu anında aradığında telefonu açıp sessizce konuştu.
"Uyanıksın." dedi fısıltıyla.
"Sunoo uyandı az önce." dedi Chan da aynı şekilde. "Neyi var Changbin'in?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar⁴
FanfictionSunoo susmak yerine ağlamaya devam ederken Chan oflayarak oğlunun boynunu öptü. "Bebeğim keşke ağlamasan." "İçi açılır çocuğun, ağlasın." dedi Jisung. "İçine dert olacak neyi var bu çocuğun el kadar boyuyla ya? Ne derdin var bebeğim, sevgilin mi ayr...