kaçak damatlar⁴

(özel bölüm) piercing

öncelikle kurgumu köpekler gibi özledim how about you babies?

---

"Bence bunu yapmak bir hata. En azından yetişkinlerden birine sormalıydık." Chae kolunu sevgilisinin omzuna yaslamış, bir elini de beline yerleştirmiş şekilde ağırlığını gence verirken küçüğüne bakıp konuşuyordu.

"Ama abla!"

"Hayatta izin vermez Chan ağabey." Sunghoon başını onaylamayan bir tavırla sallarken Sunoo ona da dudak büzerek baktı.

"Ama kapatırım."

"Sonsuza dek saklayamazsın ki. Bir şekilde öğrenirler, çok görünürde." Sunoo bayılır gibi kendini sevgilisinin kollarına bıraktığında Hwan onu sıkıca sarmış, boynunu öpüp gülmüştü.

"Soralım Chan ağabeye, o izin verirse Seungmin ağabey kesin izin verir."

"Chan amcam izin vermez diyorum." Chae onu umursamayan oğlanlara göz devirip ofladı. "Madem beni dinlemeyecektiniz neden başınıza beni çağırdınız ki? Almıyorum sorumluluk falan, ne bok yerseniz yiyin."

Chae kaskını takıp motoruna yerleştiğinde Sunghoon küçüğünün saçlarını karıştırıp Hwan'la yumruk tokuşturdu. "Bol şans."

"İhtiyacımız olacak." Hwan gülerken Sunghoon da kendi motoruna binmiş, kız arkadaşının peşinden sürmeye başlamıştı.

Sunoo büyükleri giderken sızlanarak sevgilisine sokuldu. "Çok istiyorum."

"Babanı arayalım."

"Hayır! Ararsak reddetmesi çok kolay olur. Şirkete baskın yapalım." Sunoo hevesle motordaki kaskı eline alırken Hwan onaylamış, kaskını takmıştı. Motora bindiklerinde ona sımsıkı sarılan Sunoo sevgilisinin karnına hafifçe patpatladı. "Yavaş sür."

"Bebeğim, sen yanımdayken asla hız yapmam."

Sunoo onaylarken Hwan motoru çalıştırmış, normal bir hız seviyesinde şirkete sürmüştü.

Kısa sürede zaten yakın oldukları şirkete ulaşmış ve içeri girerken güvenliklere gülümseyip yönetici asansörünü çağırmışlardı. 

Hızla en üst kata çıkarlarken Sunoo heyecandan bayılacakmış gibi hissediyordu. "Biraz ağlarsam izin verir."

"Kötü bir şey yok ki, bence izin verecek."

"Ben de istiyorum." Sunoo sevgilisinin dudağının kenarındaki piercingi parmağının ucuyla okşarken Hwan dibine giren çocuğa gülüp burnunu sıktı. "Her an kapı açılabilir, uzak dur biraz."

Sunoo dil çıkarıp uzaklaşmış, asık suratı ve çaprazladığı kollarıyla kata ulaşmayı beklemişti. Sonunda kata geldiklerinde toplantı olabilir diye sessiz olsalar da Chan'ın odasından gülüşmeler geldiğini duyunca hızla oraya damlamışlardı.

3racha ve daha öncesinde birkaç kez adını duydukları Yapımcı Wang bir arada sohbet ediyordu.

"Bundan on yedi yıl öncesinde hepiniz gençken yaşadığım şeye hala gülüyorum," diyerek kolunu Jisung'ın beline atmıştı Yapımcı Wang. "Eşim olur kendisi." dediği anda hepsi kahkahalara boğulmuştu.

"Ey! O zamanlar aklı bir karış havadaydı Chan'ın."

"Yeni baba olmuştum ve yeni evlenmiştik." Chan göz devirirken Changbin gülerek arkadaşına baktı. "Çok komiktin."

"Git başımdan Changbin." Hepsi gülüşürken Sunoo kapıyı yavaşça tıklattı.

"Girebili- Sunoo? Hwan? Hayırdır oğlum?" Changbin kapıdaki oğlanlara bakarken Sunoo dudağını dişledi. "Merhaba?"