10 | En Keskin Göz Bile Arkasını Görmek İçin Kulağa İhtiyaç Duymaz Mı?

41 9 1
                                    

Karşısında durduğu ve bakmakta olduğu şey düşmanı değildi. Yine de halledilmesi gereken bir görev gibi bakmaktan kendini alamıyordu Clint. Belki de bakıma ihtiyacı olan biri gibi düşünmeliydi onu, tedavi etmesi gerektiği biri gibi. Bugün onunla bayağı uğraşacaklardı ve yorulacaklardı, bunu ön görmek kesinlikle zor değildi.

Elini ona yaklaştırdı, soğuktu ve sertti. Soğukluğuna karşın fazla parlıyordu. Bunu değiştirmeleri gerekliydi. Fazla parlaktı karşılarındaki o şey ve şimdi ellerindeki malzemelerle bunu değiştirip, onu karartıp, soluklaştırıp, soğukluğuna ve sertliğine yaraşır bir renge bürüyeceklerdi.

Clint, kiraladığı mekanın duvarına bakıyordu.

Elindeki uzun sopalı boya rulosunun arka kısmını yere dayamıştı. Karşısında yalnızca duvar olsa da kendini, halkını selamlayan T'Challa gibi hissetmeden edemedi. Elinde ne zaman mızrak ya da mızrak gibi, uzun ve silaha benzer bir şey tutsa bunu düşünmeden edemiyordu. T'Challa'yı elinde hiç mızrakla da görmemişti oysaki.

Kate soluna dönüp Clint'e baktı. "Neye bakıyorsun beş dakikadır?"

"Hiç, hiçbir şeye," dedi Clint sarsılarak kendine gelirken.

"Biraz üşeniyorsun sanırım."

"Kimsenin boyama yapmaya hevesli olduğunu düşünmüyorum."

"Ressamlar?"

Kate de biliyordu duvar boyamak ile ressamların yaptığı boyamanın farklı şeyler olduğunu lakin birçok zaman Clint'in, Kate'i sıkıştırmak için kullandığı fazlasıyla düz mantık içeren çıkarımları, bu seferliğine Kate, Clint'e karşı kullanmıştı.

Kendi silahıyla vurulan Clint, yüzünü yere çevirdi ve ikisinin arasındaki boya kutularına baktı.

"Boyama yapmaları için adamları çağırabilirdin, değil mi?" dedi Kate.

"Evet ama o zaman eşyaları getirip yerleştirip kuracak adamlara verecek para kalmazdı."

"Daha önce hiç boyama yaptın mı peki?"

Clint gözünü boyalardan kaldırıp Kate'e baktı. "Sence?"

Kate cevap vermeden önce abartılı bir ifade takındı yüzüne. "Hayatta her şeyi yapmış olduğundan, tüm tecrübeleri yaşamış olduğundan ve her konuda deneyimli olduğunu söylerken boyacılık dahil değil miydi yani?"

Başkası bu şekilde davransa sinir olabilirdi ama Kate'in bu abartılı alaycılığı Clint'i yalnızca güldürüyordu. "Avengers malikanesinin boyanması gerekmişti evet... ama tam boyanın yapılacağı hafta Los Angeles'a uçmam gerekmişti."

"Kulağa hiç tesadüf gibi gelmiyor."

"Neyse," dedi Clint ve eğilerek boya kutularından birini tutup etrafına baktı. "Nasıl süreceğiz şimdi bunu?"

"İnternetten birkaç siteye bakındım," dedi Kate. "Boyaya su ekleyeceğiz ve fırçayı batırıp sürmeye başlayacağız."

"Burada inceltici maddelerden eklememiz gerektiği de yazıyor. İnceltici maddeler nerede?"

"Ne maddesi?"

"Boyaların yanında gelen başka bir karışım yok muydu?"

"Birkaç gri şişe vardı, arkaya bıraktım."

Clint'in bir şey demesine kalmadan Kate arkaya gitti ve gri renkli iki şişeden alıp geldi.

Boya kutusunun yuvarlak kapağını açtı Clint ve açar açmaz duyduğu kokudan ötürü öksürdü. Kate dirseğinin için ağzına yaklaştırarak hem burnunu hem de ağzını kapadı.

Kahve Göz || Clint BartonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin