16 | Okçunun Sırtı Yay Gibi Gerilmesinden Ağrır

37 8 1
                                    

Gözlerini kapatmaktan hoşlanmıyordu; uyumak hariç. Uyumak güzeldi, uyumak dinlendiriciydi. Clint Barton uyumayı severdi ama uyumadığı vakitlerde de gözünü kapatmaktan hoşlanmazdı. Gözlerinin, bir daha asla kırpmasına gerek kalmayacağı şekilde evrimleşmesini ya da ona bu özelliği verecek bir şekilde süper güç kazanmak isterdi, eğer bir dilek hakkı olsaydı.

Duymayla ilgili problemleri vardı. Koklamayı sevdiği yalnızca birkaç koku vardı. Diğer duyularına kıyasla daha çok değer verdiği gözlerini, gün içinde defalarca kırpıyor olmak ona bir kayıp gibi geliyordu. Yeterince insan zihni üzerine okumuştu. Gözün kırpıldığı o ufak aralarda beynin, bir anlığına kapanan görüşün üstünü doldurduğunu ve sanki hiç göz kapanmamış gibi davrandığı üzerine okumuştu.

Dinlemişti, daha doğrusu.

Yine de Clint Barton için bir kayıptı tüm o anlar.

Gözlerini kırpmamayı dilerdi çünkü karşısına çıkan güzellikleri, yaşadığı saniyelerin her bir zerresini değerlendirerek izleyebilirdi böylelikle.

Bu, bazen bilgisayarın karşısına; kendisinin yanına oturmuş biri olabilirdi. Bazen ise bilgisayarın karşısındaki şey olurdu.

Luciana ile beraber, Kate'in bilgisayarı üzerinden Nathaniel'ın onlar için tasarladığı siteyi inceliyorlardı. Kate, dün söylediği şeyde haklı çıkmıştı. Clint'in tamı tamına beğeneceği bir site tasarımını kafasında oluşturduğunu ve ona güvenebileceğini söylemişti. Clint zaten ona güveniyordu, çok uzun zaman öncesinden beri. Genç kadın da kendisine duyulan güveni bir kez daha haklı çıkarmıştı.

Clint sitenin tasarımını çok beğenmişti. Tıpkı mekanları gibi gri renkliydi ama soluk olmamayı da başarmıştı. Diğer sitelerde onu rahatsız eden aşırı hareketlilik yoktu. Sayfalar sağa veya sola saklanmamış, tepedeki ismin altına yatay olarak sıralanmıştı. Henüz fotoğrafları olmadığı için Nathaniel internetten bulduğu stok fotoğraflarla hazırlamıştı sitenin taslağını.

Kate onlara sabah vakti siteyi gösterdiği zaman, "Şu anlık internetteki telifsiz fotoğraflar var ama sitede ama yayınlanacağı zaman bunu değiştirmeliyiz," demişti ve eklemişti. "Bize ait fotoğraflar olmazsa sorun çıkar."

"Luciana çeker fotoğrafı," demişti Clint.

Ayakta dikilen ve bilgisayara tepeden bakan Lucy ise "Olur," demişti direkt.

Siteyi gösterdikten sonra Kate, genç kahramanların yanına, işine gitmek üzere Kahve Göz'den ayrılmıştı. Lucy ise hızla eve dönmüş ve kamerasını alıp aceleyle gelmişti.

O anda ise Lucy'nin kamerasını alıp gelmesi üzerinden yarım saat geçmişti ve yarım saattir Lucy ile Clint sitedeki fotoğrafları inceliyorlardı. "Buraya kahve çekirdeği fotoğrafı şart mı?" dedi Clint ana sayfadaki bir köşeyi gösterirken.

"Sanırım," dedi Lucy. "Toz kahve de yapılabilir ama sanırım çekirdek daha... doğal bir his katıyor."

Clint etrafına baktı. "Burada doğallığı hedeflediğimizi sanmıyorum. Öyle olsaydı birkaç yeşillik ekleyebilirdik kenara köşeye."

"Yapmayacak mıydın?"

Kadının böyle bir şey diyeceğini beklememişti adam. Öyle bi'söylenmişti ki Clint kendini, kendini sorgularken bulmuştu. "Yapacak mıydım?"

"Sanki Kate ile öyle şeylerden bahsediyordunuz... Ben de tam hatırlamıyorum."

Ensesini kaşıdı adam geriye yaslanırken. "Yapacak mıydık..." Kafasını yukarı kaldırıp, Dave'e seslendi. "Hey!" deyip elini kaldırdı.

Kahve Göz || Clint BartonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin