Kahve Göz || Clint Barton

12 | Hayaller Sürekli Kaçıyor Yaşlı İnsanlar Hayal Kuramayacak Mı

Yapılacak tüm işleri tek bir güne sığdırmaya çalışmak Clint Barton'ın ilk kez denemeye kalkıştığı bir şey değildi. Daha öncesinde de birkaç defa aynı işe kalkışmış ve şimdiki niyetinin sonucuna benzer bir sonuç almıştı o zamanlarda da.

Tek bir güne sığdıramamıştı tabi ki.

Tüm eşyaların getirilip yerleştirilmesi üç gün sürdü. Clint'in teslimat kamyonetini internet sitesi üzerinden takip ettiği üç gün. Diğer günlerdeki gibi sadece kahve içerek geçirdiği üç gün. Yemek yemişti ama konu sıvı tüketimi olunca kahveden başka bir şey görmemişti gözü, diğer zamanlarda da olduğu gibi.

O üç gün içinde içilen kahveleri özel kılan ise Clint'in... farklı kahveler denemesiydi.

Belki mocha, belki cappucino; Clint'in çok uzun zamandır denemediği kahveler.

Belki türk kahvesi.

Luciana ve Kate getirilen eşyaları doğru yerlere yerleştirildiğinden emin olurken, Dave, bildiği tüm kahve çeşitlerinden ufak tadımlıklar sunuyordu Clint'e. Daha önceki seferlerde filtre, espresso ya da americano üçlüsünden öteye pek geçmediği için Clint, Dave'in tatlı kahveler konusunda neler yapabileceğini merak ediyordu.

Yıllarını kahveciliğe vermiş olan Dave ise sanatını hiç tereddüt etmeden icra ediyordu. Savaş alanındaki Natasha'yı aklına getiriyordu Clint, Dave'in kahve yapımını izlerken. Tüm o çatışmanın ortasında, kökeninin kilit bir parçası olan balerin tarafının bir yansıması olarak, tüm o savaşın ortasında bir balerin gibi hareket etmeyi başarabilen Natasha gibi, Dave de süt, şurup, öğütülmüş kahve arasında gidip gelirken adeta dans ediyordu.

Yine de Dave ve Natasha'yı aynı kefeye koyduğunu fark etmek Clint'in kendini garipsemesine neden oldu. Kesinlikle ırkla alakası yoktu, siyahi Black Widowlar da vardı... vardı, değil mi?

Yaşla ve cinsiyetle pek ala alakası olabilirdi. Yaşlı ve erkek olan Black Widowlar olmuş muydu ki hiç?

Natasha'ya neden bunu sormadığını merak etti Clint.

Elinin üzerine dökülen süt köpüğü Clint'in gerçekliğe dönmesini sağladı. Süt köpüğünün döküldüğü karton bardağı aldı ve Dave'in yaptığı caramel maccihatodan bir yudum aldı. İlk yudumda ağzına çalınan şey yalnızca süt köpüğü ve karamel şurubu oldu, bir kahve tadı alamaması dolayısıyla yutkunduktan sonra bir kez daha içti.

Kahve tadına ulaştıktan sonra karton bardağı dudağının önünden çekti ve kahve tadını diliyle damağına iyice yaydı. Bütün tat reseptörlerinin o kahve tadını iyice aldığına ve özümsediğine emin oldu. Eğer kahvenin tadı hakkında yorum yapacaksa, böyle olması elzemdi. Konu caramel maccihato olunca yalnızca kahve değil, süt ve karamel gibi ekstradan faktörler için içine giriyordu.

Süt konusunda yorum yapabilirdi ama karamel uzmanı olduğunu düşünmüyordu.

Tüm bu düşüncelerini aklından geçirdiği sırada, dış dünyadan bakıldığında transa geçmiş gibi durduğundan Dave adamın burnu önünde parmak şıklattı. "Hey, ne oldu?"

"Hiç!" dedi Clint. "İyice tadını anlamaya çalışıyorum da."

"Nasıl peki?"

"Tatlı," dedi Clint.

Diliyle ve damağıyla yaptığı tüm o özümseme, benimseme ve içselleştirme çalışmaları sonucunda ortaya çıkan yorum buydu tabi ki. Clint Barton için bu yeterliydi çünkü Caramel Maccihato'nun tatlı olması dışında olması gereken bir vasfı yoktu.

"Cold Brew hazır mı?" dedi Clint.

"Daha on saati var onun."

"Ne, on saat boyunca orada, evimin mutfağında kahve demlenecek ve ben de o kahveye bulaşmadan uzağında durup hazırlanmasını mı bekleyeceğim."