Kahve Göz || Clint Barton

15 | Kahvesiz Devam Ettirilemeyecek Düşüncelerle Diyaloglar Da Var

Medeniyetin simgesi ne kasabaydı ne demir yollarıydı.

Medeniyet; internetti.

Kahvecisine kablosuz bağlantı bağlatabilmiş olan Clint Barton, Kate Bishop'ın birkaç yıllık dizüstü bilgisayarını iş yerinde kullanırken böyle düşünüyordu.

İnternetle hiçbir zaman derin bir ilişki içerisine girmemiş biri olarak onun bu fikrini değiştiren tam olarak neydi? O ana kadar görmediği neyi görmüştü de Clint'in fikri bir anda değişmiş ve internete karşı olan hislerinde bir değişim olmuştu. Nedeni, internetin sayılabilecek onlarca belki de yüzlerce yararı değildi kesinlikle.

Clint Barton, kedi videolarını keşfetmişti.

Adamın yanında oturan genç kadın da onunla aynı ekrana bakıyordu ama onunla aynı mimikleri paylaşmıyordu. "Clint, Nathan'ın başka işleri de var. Kedi videolarını başka bir zaman da..."

Ekrandaki video değişti ve sepetin içinde gezinen kedi görüntüsünden, yerleri süpüren yuvarlak robotlardan birinin tepesine binmiş bir kedi görüntüsüne geçti. "O robotlar o kadar dayanıklı mıydı?" dedi Clint gözlerini ekrandan ayırmadan.

"Sanırım."

"Evi iyi temizliyorlar mı gerçekten?"

"Almayı mı düşünüyorsun?"

"İkimizin işlerinden biri eksilir işte."

"Camları, duvarları ve tavanları temizlemiyorlar ama."

"İşlerimizden biri, demiştim zaten."

"Olsun, ben belirteyim," yine de dedi kadın ve bilgisayarın klavyesinde 'Control + W' yaparak sekmeyi kapatıp 'Control + T' yaparak da yeni sekme açtı. İki işlemi de o kadar hızlı yaptı ki Clint boş ekrana baktığını birkaç saniye sonra anladı.

"Ne yaptın sen?" deyip Kate'e baktı.

"İşimiz var, biliyorsun."

"Sonrasında bilgisayarı bırakacak mısın?"

"Nedense içimdeki ses bırakmamam gerektiğini söylüyor."

"Evdeyken bir şey oldu mu?"

"O, kedi videolarını keşfetmenden önceydi."

"Tamam tamam, şu site işine geri dönelim."

Bilgisayarın kontrolünü Kate devraldı ve yeni sekmenin arama çubuğuna yazmak için tırnakları yeni kesilmiş parmaklarını klavyenin üzerine koydu. "Peki hangi siteden başlayacağız?"

"Bilmiyorum," dedi Clint işaret parmağıyla boğazını kaşırken. "Daha önce hiçbir kahvecinin sitesine bakmadım."

"Ben de bakmadım. Peki neden bunu yapmak için bu kadar ısrarcı ve acelecisin ki o zaman."

"İnternette okudum," dedi Clint, yanılmasından sorumlu şey Kate'in beyaz renkli dizüstü bilgisayarıymış gibi. "İnternet sitesi olan işletmeler en az yüzde yirmi beş daha çok kazanıyormuş."

Kahve Göz'e müşteriler geliyordu. Tamamen ıssızlığa mahkum edilmiş ve daha ilk haftasında insanların sırt çevirmiş olduğu bir işletme değildi. New York şehrinde, Manhattan adasında bulunan tüm kafeler arasında kıyaslama yapılacak olursa çok ve çok düşük sayılara sahip olsalar da sıfır değildi. İlk günler için böyle şeyler olabileceğini biliyordu Clint, gidişat pek fena değildi.

Gidişatın grafiğini bilgisayardaki ofis programında çıkarmak istemişti ama aynı anda o kadar fazla uygulamaya girip o kadar fazla işlemi aynı anda yürürlüğe sokmak istemişti ki bilgisayar tüm istekleri aynı anda yerine getirmediği için mavi ekran vermişti.