Merhaba! 🌞 İnanılır gibi değil ama 1K olduk. Bu hikayeyi yazmaya başladığımda bunu hayal bile edemezdim. Hepinize vakit ayırıp okuduğunuz için çok ama çok teşekkür ederim 💖 Bu bölümlerimiz biraz sakin geçiyor, ama kırılma noktası yakında. Keyifli okumalar🌻💓
Nilüfer Doğan
Kaç tekrar alırsak alalım Özgür Kentmen'in içine sinmeyen bir sahne var; o da evlilik teklifi sahnesi. Sürekli bir şeylerin olmadığından yakındığı için baştan alıyoruz ve ben kalbe zarar bir şekilde Mr. Darcy'nin aşk itirafını dinliyorum.
Koca bir toplulukta ev ödevi verilen tek kişiyim aynı zamanda. 'Nilüfer sana bir görev veriyorum, bu sahnede neyin olmadığını bul lütfen. Muhtemelen Darcy ile ilgili bir sıkıntı ama ben bir türlü bulamıyorum.'
Şimdi de ev ödevimi gerçekleştirme azmiyle evimin yakınlarındaki bir kafede oturmuş Aşk ve Gurur'un İletişim'den çıkan baskısında ilgili sahneyi okuyorum. Senaryo uyarlamasına diyecek hiçbir şey yok, sahne muazzam yazılmış. Senaryoyu uyarlayanlar arasında Özgür ve Arda'nın isimlerini seçiyorum. Arda'nın bu kadar iyi bir ikinci yönetmen olmasına şaşmamalı. Kendisinin Darcy'i oynadığı sahnelerde Özgür bütün yetkiyi Arda'ya veriyor ve o da bu işi hakkıyla yapıyor. Bunda muhtemelen senaryoyu uyarlayan ekipten olmasının da büyük bir payı var.
Bir yandan da Can'ı bekliyorum. Ne zamandır okul haricinde vakit geçiremediğimiz için bugün bir kahve içip sonrasında tiyatroya gitmeye karar verdik. Daha doğrusu Can haftaiçi bir gün asistan odasına elinde 3 tane tiyatro biletiyle geldi: Bir Delinin Hatıra Defteri.
Şebnem aşırı üzgün bir şekilde bu hafta sonu için ailesinin yanına, İzmir'e gitmesi gerektiğini söyledi. Bugün aramızda yok; ama İzmir'den bizi lanetlediğine eminim. Şebnem adına Genco Erkal'dan tiyatro biletinin üzerine bir imza alma görevi ise Can'a düştü, ki kendisi beceremezse kalan hayatını bir kurbağa olarak geçirmekten korkuyor. Şebnem bunu yapabilir dostlarım. Tanıdıkça siz de bana hak vereceksiniz.
İkinci sade kahvemi içerken Can görüş alanıma giriyor. Çok güzel koyu mavi bir gömlekle griye dönük kanvas bir pantolon var üzerinde. Beni görünce neşeyle gülümseyip her zamanki kendine özgü sakinliği ile karşımdaki sandalyeye oturuyor.
'Sekizinci kahven mi?' diye soruyor gülerek. Ben de sırıtarak cevap veriyorum. 'Hayır, dört. İlk ikisini evde içtim.'
Sonra Can'a bana verilen ev ödevini anlatıyorum. Biraz ilgili sahne konusunda konuşuyoruz. Can iyi bir okuyucudur. Ben bu oyuna seçildikten sonra Aşk ve Gurur'u tekrar okuduğunu söylüyor. Elizabeth Bennet'ın en yakın arkadaşlarından biri olduğunu duyunca tekrar bir göz atmak istemiş.
Sahneyi tekrar tekrar okuyoruz. Hatta ben okuma provasında gibi vurgu ve tonlamalarını yaparak okuyorum. Sonra Can düşünceli bir biçimde elini kemik gözlüğüne götürüyor. Kaşlarını kaldırıp tekrar metne bakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk, Gurur ve Modern Zamanlar
Teen Fiction'İleride kızım olduğunda ona asla okutmayacağım yazarlar listesi yapıyorum, dinlemek ister misin?' Nil elinde kahvesiyle mutfak penceresinin pervazına oturmuştu. Bir yandan telefonuyla oynayan Seçil'i izliyor bir yandan bacağını her sinirlendiğinde...