1) Sarmaşık İzleri ⚖️

4.2K 159 241
                                    

İLK OKURUM BURADA KENDİNİ ÖLÜMSÜZLEİTİRSİN LÜTFEN ♡

••••••••••

KENDİME NOT: Ne zaman pes edecek olsan bu yazıyı oku. Okuduğun zaman pes etmemek için yazdığını hatırlayacaksın. Hayat bir savaş alanı ve sen de bir savaşçısın. Yorulman, canının yanması, hatta ağlaman bile seni güçsüz yapmaz. Savaşçıyı galibiyete götüren yaralarından aldığı derstir. Eğer iyi bir savaşçı olmayı öğrenirsen, aldığın yaraların seni güçlendirdiğinin farkına varırsın. Unutma: En uzun geceler bile gündüze ulaşır, en karanlık gökyüzünde bile bir gün gökkuşağı çıkar.

Kitabın bu satırlarından sonrasını okumasına engel olan odasının çalınan kapısıydı. Başını kitaptan kaldırdı ve otoriter sesiyle gir komutunu verdi. İçeri genç bir Polis girdi.

"Başkomiser'im, yeni atanan polis memurları geldi, sizi toplantı odasında bekliyorlar" dedi.

Genç kadın ilk olarak kaşlarını çattı, ardından baş ve orta parmağıyla kırışan alnını ovaladı.

"Tamam, sen çıkabilirsin" dedi değişmeyen sert sesiyle.

Genç polis odadan koşar adımlarla çıktığında kan ter içinde kalmıştı. Arkadaşlarıyla kura çekmişler ve bu haberi verecek kişi olarak da kendi çıkmıştı. Neyse ki anacığının duaları onu, Başkomiser'in gazabından korumuştu.

Genç kadın, kitabını masadaki küçük çekmeceye koyarak ayağa kalktı ve odasından ayrıldı. Sert adımları koridoru inletiyor, onu görenler dışında, adım seslerini duyanları da geriyordu. Tabiri caiz ise etrafta ölüm sessizliği vardı.

Genç kadın toplantı odasının kapısını açmak için hamlede bulunduğunda, bir takım sesler duydu.

"Kesin göbekli, orta boylu, emekliliğine yaklaşmış biridir."

Duyduğu ses bir erkeğe aitti. Onun ardından bir kız sesi duyuldu.

"Saçmalama ! Kesin kaslı, yakışıklı ve genç bir Başkomiserimiz vardır. Ama ya ben, onu izlemekten söylediklerine odaklanamam ki !"

Genç kadın buna gözlerini devirdi.

"Merak etme, ben çakarım kafana bir tane gelirsin kendine."

Biraz tok olsa da, bir kıza aitti bu ses de.

"Öf sussana sen ya, ilk iş günümde bile moralimi bozabiliyorsun."

Genç kadın, daha fazla konuşmalarına sabredemeyeceğini bildiği için kapıyı hızla açıp içeri girdi. Tek dileği bu işkencenin kısa sürmesiydi. Açılan kapıyla eş zamanlı olarak bütün gözler, genç kadını buldu. Başkomiser, yerlerinde oturmaya devam eden dört kişiye ters ters baktı. Masada oturan iki kadın, iki erkek vardı. Genç kadın, toplantı masasının başına geçerek sandalyenin başına koydu ellerini.

Az önce sesini duyduğu, hafif uzun saçları olan, polis akademisinden yeni mezun adam konuşmaya ilk başlayandı.

"Merhaba. Başkomiseriniz ne zaman gelir acaba. Burada bekle bekle ağaç olduk, kök saldık !" Dedi abartıyla.

Genç kadın, ateşin koyu kızıllığını taşıyan küçük gözlerini kıstı ve kaşlarını biraz daha çattı. Bu yüzünü olduğundan daha sert bir ifadeye sokarken, sinirli sesiyle konuştu.

"Başkomiseriniz değil, başkomiserimiz ! Sizi, Polis akademisinde hiçbir sınava tabii tutmadılar mı ? Kıçlarınızı koyduğunuz, devletin rahat koltuklarında ağaç olduk diye söyleniyorsunuz. Sen Polisin ! Gerekirse, saatlerce zor şartlar altında görev yapacaksın. Daha gelir gelmez söyleneceksen çık git şu kapıdan ! Polislik, senin annenin sıcak kolları değil. Bu vatanı korumaya aday olduysan, sorumluluğuna da uyacaksın !"

SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin