Keyifli okumalar dilerim ♡‿♡
••••••••••
Odaya kim girmişti ? Ne arıyordu ? Aradığı şey gizli yürüttüğü suç dosyasıysa bir casus mu vardı ? Bir casus varsa ne yapacaktı ?
Elif Görkem, yeni iş gününe başlar başlamaz birkaç çalışana odasına birinin girip girmediğini sormuştu. Kimse girmemiş ve birinin girildiğini de görmediklerini söylemişlerdi. Kafasını kurcalayan onca soruya cevap bulabileceği tek şey odaya taktığı gizli kameraydı. Bunu önlem amaçlı yapmıştı ama iyi ki de yapmıştı.
Girdiği odasının kapısını kapattı ve bilgisayarını açtı. Karakolun bilgisayarları özel bir şekilde şifrelenmişti. Uzman bir hacker bile bu bilgisayarları kolaylıkla hackleyemez, olası bir hacklenme durumunda da gerekli yerlere uyarı giderdi. Bu yüzden bilgisayara kimsenin dokunamayacağını bilerek kamera kayıtlarını bilgisayardan izliyordu. Tam izleyeceği sırada odanın çalan kapısı onu bu işten alıkoymuştu. Bilgisayardaki ekranı simge haline getirdi ve kendini toparlayıp gir komutunu verdi.
İçeri elinde bardakla Serhat girdi. Yüzüne bir gülümseme tutturmuştu.
"Günaydın başkomiserim."
"Günaydın" dedi Elif Görkem, her zaman ki tavrıyla.
Serhat'a, Elif Görkemin her zaman ki sert tavrı işlememiş olacak ki, yüzündeki gülümsemeden taviz vermedi.
"Size çay getirdim başkomiserim. Sabah sabah ağır bir kahveden daha iyi geleceğini düşündüm. Sevdiğiniz gibi orta dem ve şekersiz" dedi ve bardağı masaya koydu.
Elif Görkem, tek kaşını kaldırdı ve Serhat'ın gözlerine baktı.
"Orta dem ve şekersiz sevdiğimi nereden biliyorsun ?"
Serhat ensesini kaşıdı.
"Şey başkomiserim..." dedi ve omuzlarını, derin bir nefes eşliğinde serbest bıraktı. "Mecburen artık dürüst olacağım. Karakoldakiler, Dilek Komiserin durumunu merak ediyorlarmış, galiba dün burada doğum yapmış. Beni de, sizi sakinleştirmesi için çay getirerek sormam için gönderdiler" diyerek açıkladı durumu.
Elif Görkem, gözlerini kısıp Serhat'ın mimiklerini izledi. Sakinleştirmesi için kahve gibi sert bir içecek yerine, çay göndermeleri normaldi. Ama karakolda hep kahve tüketirdi.
"Dilek de, bebeği de gayet sağlıklı. Söyle seni gönderenlere, sadece üstlerine düşen görevlere odaklansınlar. Şimdi çıkabilirsin."
Elif Görkem, sert tavrından taviz vermeden yanıtlamıştı onu. Serhat, buna karşılık başını salladı ve birkaç saniyeyle sınırlı bir vakitte bilgisayara değdi gözleri. Ardından çıktı odadan.
Elif Görkem, saniyelerle sınırlı bir vakit boyunca arkasından baksa da getirdiği çayı eline alarak bir yudum içti ve bilgisayara geri döndü. Hızla kamera kayıtlarından odadan çıktığı saati açarak izlemeye başladı.
Başta her şey normaldi, odaya giren kimse yoktu. Ama daha sonra odaya arkası dönük bir şekilde, etrafı kontrol eden biri girdi. Girer girmez kapıyı kapattı ve yüzünü kapatacak bir kar maskesi taktı. Ardından eğildi ve birkaç minik adımda, koridora bakan camın altında durdu ve perdeyi kapattı. Anlaşılan giren kişi işini oldukça sağlama almıştı.
Elif Görkem, kaydı durdurup polis üniforması giymiş kişiye kısık gözlerle baktı. Gözüne bir detay takılmıştı bile. Kaşlarını olabildiğince çatmış, ekrana bakarak düşünüyordu. Kafasında bir şeyleri sırasına koyduktan sonra videoyu devam ettirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)
Action"Nasıl başarıyorsunuz ?" Dedi genç adam hayranlık barındıran gözlerle. Genç kadın kaşlarını hafifçe çatarak sordu. "Neyi ?" "Bu kadar duygusuz olmayı." Bu başta onu duraksatmış ardından küçük bir gülümseme katmıştı yüzüne. "Sizin gibi yeni mezun, g...
