11) Sarmaşık İzleri ⚖️

740 50 51
                                    

Bu bölümü yazarken bazı talihsizlikler yaşadım. Bu yüzden yazım hataları olabilir. Şimdiden bunun için kusura bakmayın.

Keyifli okumalar diliyor ve diğer kurgum olan Zemheriyi yazmaya kaçıyorum ♡‿♡

••••••••••

Hayat sırrı çözülemez bir biçimde insanı zor zamanlarında sırtına dert yükleyerek sınar. İnsanın nereye kadar dayanacağını ölçmek ister gibi. Elif Görkem de buraya kadar dayanmıştı. Bu kabir onun dinlenme yeriydi.

Doğum ve şehit olduğu günün tarihleri kazınmıştı mermere. Elif Görkem, mermerin yanına oturarak, isminin yanındaki küçük fotoğrafını okşadı. Gecenin karanlığına rağmen gözleri fotoğrafı net olmasa da görebiliyordu.

"Seninle gerçekleşmeyen hayallerime başkasını alamayacağımı kimse anlamıyor..." Dedi ve titrek bir nefes çekti. "Belki de kanlar içinde, kollarım arasındayken ettiğin evlenme teklifini bilseler bunu söylemeye bile cesaret edemezlerdi."

O kara gün... Büyük bir çetenin baskını vardı. Mehmet Rauf Başkomiser, Elif Görkem ise toy bir polisti. Mesleğe geleli çok olmamasına rağmen, mesleğine olan aşkı onu da o gün operasyona götürmesini sağlamıştı.

Mehmet Rauf'un zekice kurduğu baskın planı tıkır tıkır işliyordu. Ama son anda çıkan bir aksilikle çetenin başındaki adam kaçmış, Mehmet Rauf ve Elif Görkem peşine düşmüşlerdi. Gittikleri yolda küçük bir ayrıma girdiklerinde, her ikisi de adamı bulabilmek için farklı yönlere gitmişti.

Elif Görkem ise saptığı yolda yaralı bir hâlde çete başını bulmuştu. Küçük bir çatışma yaşandığı esnada yüksek sesle isminin zikredildiğini ve seneler geçmesine rağmen kulağından silinmeyen iki el silah sesi duymuştu.

Mehmet Rauf, ele başını bulamadığı sokaktan hızla Elif Görkemin olduğu yöne gelmişti. Geldiği sıra da gördüğü adam, Elif Görkeme silahını doğrultmuştu. O an ise hiç düşünmeden Elif Görkeme sipher olmuş ve silahına davranmıştı. Sonunda adamı vurmuş, Elif Görkemi de kurtarmış olsa da kendisi vurulmuştu.

Elif Görkemin dünyası o gün durmuştu. O gün yaşamak için son gününü boşu boşuna heba etmişti. Seneler geçse de en büyük pişmanlığı o gününe aitti.

Mehmet Rauf'un kolları arasında, kanlar içindeki hâli canlandı yine gözlerinde. Bu gözlerini doldururken, o hâlde bile tartışmalarını hatırlamak dudağında titrek bir gülümseme oluşturdu.

"Ben kendimi korurdum, neden önüme atladın ?!"

Öfkesi de korkusundandı ya. Mehmet Rauf da bunu bilerek gülümsedi.

"Sana bir şey olma ihtimaline dayanamazdım" dedi nefes nefese.

Elif Görkemin ellerini titreten sözleri değildi. Ama sözlerinden olmasını isterdi Elif Görkem.

"Peki ben nasıl dayanacağım ? Çok bencilsin, hep kendi isteklerin öncelikli olsun istiyorsun !"

Alakası yoktu aslında. Mehmet Rauf sadece mesleki konularda diretir, diğer konularda karşılıklı konuşma ve dinleme ile çözerdi sorunları.

"Sakın o kendi burnunun dikine giden, keçi gibi inadı olan, ölüme gideceğini bilse de devam eden sen olmayasın ?" dedi gülmeye çalışarak Mehmet Rauf.

Anlıyordu Elif Görkemin korkusunu. Ama o şehitlikten şeref duyardı. Hele ki Elif Görkemin kolları arasında şehit olmak hayallerinden bile güzeldi. Aşk demek ki ölümü bile güzelleştirendi.

SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin