13) Sarmaşık İzleri ⚖️

713 65 24
                                    

Keyifli okumalar diliyor ve diğer kurgum olan Zemheriyi yazmaya kaçıyorum ♡‿♡

••••••••••

Hayat, bir kelebek gibiydi. Bir kanadı siyah bir kanadı beyazdı. Ve bizler her ne kadar bunu kabullenmek istemesek de beyaz kanat olmadan kelebek uçamayacağı gibi siyah kanat olmadan da uçamazdı. Kendi içinde bir dengede ve ağırlıkta uçuruyordu o kanatlar kelebeği. Hayat buydu ya işte, yaşamak için iki tarafına da mahkumduk. Şimdi ise fırtınalar dinmiş, güneş açmıştı.

Dimdik omuzlar, vakur adımlar ve keskin bakan gözler. Elif Görkem'i tanımlayan şeylerdi bunlar. Uzun zamandır içinde kaybettiğini sandığı bu güçlü tarafı, yeni bir günle beraber yeniden doğmuştu.

Zeki Amir hariç emniyetteki hiç kimse onun geleceğinden haberdar değildi. Bu yüzden olsa gerek, yeri adeta döven adımlarının sesini duyanlar, hışımla işlerinden başını kaldırıp ona bakıyorlardı.

Elif Görkem, selam verenlerin selamını bir baş hareketiyle alıp duraksamadan Zeki Amirin odasına gitti. Kapıyı çalıp gir komutundan sonra içeri geçti.

Zeki Amir, masasında işlere gömülmüşken kapının açılmasıyla beraber kafasını da kaldırmıştı. Elif Görkem'i görünceyse içten bir şekilde gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Hoş geldin kızım" dedi.

Hem babacan hem de otoriter bir tavrının olması herkesin sevdiği bir adam yapıyordu, Zeki Amiri.

"Hoş buldum Amirim" dedi Elif Görkem de saygısından ödün vermeden.

"Geç otur şöyle kızım" dedi Zeki Amir, masanın önünde karşılıklı duran koltukları göstererek.

Elif Görkem, gösterdiği koltuğa otururken Zeki Amir de onun karşısındaki koltuğa oturmuştu. Oturmadan önce de iki defa omzuna babacan bir tavırla vurmuştu.

"Nasılsın kızım ?"

"Mesleğime geri dönebildiğim için çok mutluyum Amirim" dedi içtenlikle.

Mesleğinde yaşayan ve mesleğiyle ölenlerdendi Elif Görkem. Bir şey söylemesine bile gerek yoktu aslında. Geri dönebileceği haberini aldığından bu yana gözlerinin içi gülüyordu.

"Eee o zaman seni bu kadar işkolik bulduğuma göre ilk dosyanı vereyim" dedi Zeki Amir. Masasına uzanıp dosyayı aldı ve Elif Görkeme uzattı. "Öğrencilerin, öğretmenlerinin hakkını verircesine elleriyle koymuş gibi buldular evini kundaklayanları."

İşte Elif Görkemin kaşları tam da bu anda çatıldı. Dosyayı eline alıp hızla göz gezdirdi.

"Siz de benim kadar iyi biliyorsunuzdur ki bu adamlar kendilerini bu kadar kolay ifşa etmezler. Ya buldukları aradıklarımızın maşası ya da benim düşündüğümün aksine onlardan bağımsız biri yaptı bunu" dedi Elif Görkem, dosyadan başını kaldırmadan.

"İşte işin bu kısmını çözmek de sana kalıyor. Baş şüpheli sorgu odasında seni bekliyor, diğerleri çoktan sorguya alındı" dedi Zeki Amir.

Elif Görkem, başını kaldırıp Amirine baktıktan sonra oturduğu yerden ayaklandı.

"O zaman görev beni bekler, izninizle Amirim" dedi.

"Git gitmesine de yeni geldiğini unutmadan git. Savcının gözüne batacak en ufak bir hareketin eski hâlini aratır unutma" dedi, uyarısını da es geçmeden.

"Unutmam Amirim" dedi ve bir baş selamıyla çıktı odadan.

Koridora çıkmış, sorgu odasına doğru ilerlerken çay odasının ilerisinde sohbet eden iki memuru gördü. Konu başka bir yönde olsa güzel başlayan gününü onlarla mahvetmezdi ama konu kendisiydi.

SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin