10) Sarmaşık İzleri ⚖️

828 55 22
                                    

Keyifli okumalar dilerim ♡‿♡

••••••••••

Hayatım başıma yıkıldı derler ya hani ? Onca zaman yaşadığınız her şey bir kasırgaya kapılmış da o kasırga dinince her şeyinizi kaybetmişsiniz gibi bir histir.

Elif Görkemin duyduklarıyla hayatı, o kasırga sonrası başına yıkılmış ve her şeyini kaybettiğini hissetmişti. Kalbi sıkışıyor, elleri titriyordu. Oysa bunca sene bu mesleği hayatı yapmış, bu meslek için yaşamış ve bu meslek uğrun da ölmeyi bile göze almıştı. Bu yüzden bir kere olsun o silahı tutarken titrememişti eli. Titrememesi için hep doğru hedefe sıkmış, çelişkisi varsa kınından bile çıkarmamıştı. Şimdi kulakları yanlış işitiyor olmalıydı, duydukları gerçek olamazdı. Şakaysa eğer, hayatında duyduğu en kötü şakaydı.

"Bu ne demek oluyor Amirim ?" Dedi.

Dili ona ihanet etmemiş, sesi bile titrememişti. Kimseye içindeki kasırgayı hissettirmemek onun yeteneği değil, yaşam tarzıydı.

"Ne demek olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz kızım."

Elif Görkem, hızla ayağa kalktı ve belindeki silahı çıkartıp güvenliğini açtı. Zeki Amir ise hızla ayağa kalkıp bir adım yaklaşırken onu şaşkınlıkla izliyordu. Elif Görkem de bu şaşkınlıktan faydalanıp elini tuttu ve silahı yerleştirip alnına dayadı.

"Silahımı ve kimliğimi alacaksanız şimdi çekip vurun beni. Canımı vermeden, silahımı vermem !"

Gözleri, olacakları bilmesine rağmen zerre tereddüt göstermiyordu. Canını vermeye hazırdı. Bunca zaman tereddüt etmemişti de şimdi mi edecekti ?

"Delirdin mi kızım sen ?" Dedi Zeki Amir, şaşkınlığın ardından gelen sinirle.

"Evet delirdim !" Hoş, o hep böyleydi. "Hayatımı elimden almak istiyorsunuz, bu normal de benim canımı alın demem mi delilik ?"

Zeki Amir, tetik kısmına dikkat ederek silahı Elif Görkemin alnından ve elleri arasından hızla çekti.

"Başkomiser Elif Görkem, hemen kendine gel !" Dedi ve silahı büyük bir gürültüyle masaya koydu. "Ben seni böyle mi yetiştirdim ? O, sana böyle yapmanı mı öğretti ? Ne şimdi senin bu halin ? Çabuk kendine gel yoksa çık git gözüm görmesin seni !"

Elif Görkem yumruklarını da dişleri gibi var gücüyle sıktı.

"Otur şuraya. Aklını başına al, doğru düzgün dinle beni."

Elif Görkem, bedeni buna itiraz etse de emre uydu ve sakin olmaya çalışarak oturdu koltuğa.

Zeki Amir, büyük bir öfkeyle silahı aldı ve masanın önüne gelen kısmına sert bir şekilde tekrar koydu.

"Silahını verdiğimiz gibi istemedikçe, canını vereceksin de silahını vermeyeceksin !" Dedi Zeki Amir, sert üslubuyla. Bir süre derin derin soluklanıp sakinleşince devam etti. "Savcı araştırma sürecini inceleyecek, ben de elimden geleni yapacağım. Ondan sonra bir karara varacağız. Sen de o karar her ne olursa olsun uyacaksın. Madem bu meslek senin hayatın, verilen emir her ne olursa olsun onu da kabul edeceksin."

Elif Görkem başını salladı. Adaletin kestiği parmak acısa da öldürmezdi.

"O zamana kadar bir iki gün izne çık. Dinlen, kendine gel ve öyle çık karşıma. Şimdi çıkabilirsin Başkomiser."

Amiri sadece sinirlendiğinde ona Başkomiser diye hitap ederdi ki kim olduğunu unutmasın. Şimdi de sinirlenmişti ama Elif Görkemin gözlerini karartan endişe ve korku bunu görmesine engel oluyordu.

SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin