17-Geçmişin Karanlık Odası

216 11 3
                                    

Merhaba,yeni bir bölümle karşınızdayız. Eliniz yıldızdan hiç ayrılmaz inşallah☺️ Bölüm şarkımız : t.A.T.u - All About Us

-ALİN-

"Ben bu oyundan sıkıldım.Artık ne olacaksa olsun!" Deyip sesini yükselttiğinde, Kıvanç daha sert bir şekilde cevapladı onu.
"O siktiğimin çeneni kapat Arda!"
İçeri girdiğimizi farkeden Arda bakışlarını bize çevirdiğinde Kıvanç da bize doğru döndü.
"Ne oluyor?" Dedi Derin elindeki tepsiyi sehpaya bırakırken.
"Önemli bir şey değil." dedi Arda elini savurup.
"Oyun falan diyordun Arda?"
"Şirkette bazı şeyler yolunda gitmiyor sevgilim onunla ilgili." deyip kahvelerden birine uzandı Arda.Kıvanç da kahvesini aldığında ilerleyip yanına oturdum.
"Seni daha önce hiç bu kadar öfkeli görmemiştim."
"Korkuttum mu?"
"Hayır ama...Sorunun şirketle ilgili olduğuna emin misin?" Dedim çekinerek.Kıvanç yüzüme uzun uzun baktıktan sonra onaylarcasına başını sallayıp önüne döndü.Ortam aşırı şekilde gergindi.Sessizlik içinde kahvelerimizi yudumlarken,
"Biz artık gidelim." Dedi Arda.
"Ya ama daha erken, hem yarın hafta sonu deyip dudaklarını büzdü Derin.
"Yorgunuz gidip dinlensek iyi olur.Yarın siz bizim eve gelin olmaz mı?" Dedi Kıvanç kolunu omzuma atarken.
"Yarın biz Arda'yla sinemaya gideceğiz." Deyip Arda'nın beline sarıldı Derin.Arda'nın bu sarılmaya karşılık vermemesi dikkatimi çekse de Kıvanç'ın sözleriyle ona döndüm.
"O zaman sen gel güzelim." Dedi Kıvanç bana bakarak.
"Hmm olabilir aslında." deyip gülümsedim.Hep beraber kapıya ilerledik ve vedalaşıp onları yolcu ettik.

-KIVANÇ-

Arabaya bindikten sonra hızla Arda'ya döndüm.
"Ulan gerizekalı,ne yaptığını zannediyorsun sen?" Dedim.
"Abi sıkıldım anlamıyor musun? Kızları kendimize yeterince bağlamadık mı sence de ? " Dedi bıkkınlıkla.
"Daha değil Arda daha değil!Selim ve Hakan denen o adamların elinde avucunda hiçbir şey kalmayacak.
Anladın mı?" Diye bağırdım işaret parmağımı hızla sallarken.Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Kıvanç kızları...Onları bu işe karıştırmasak mı?" Dediğinde ciddi olup olmadığına baktım önce.Gayet ciddi bir ifade takınmış söyleyeceklerimi beklediğini görünce başımı iki yana sallayarak gülmeye başladım.
"Karıştırmasak mı?Sen benle dalga mı geçiyorsun?Onlar bu işe çoktan karıştı Arda!"
"Abi planı değiştirmek bizim elimizde. O adamlardan intikamımızı başka bi şekilde de alabiliriz. Kızlar bu kadarını hak etmiyor. " Derken sesi cümlenin sonuna doğru kısılmıştı.
"Vazgeçmek yok Arda. Bu işe nasıl başladıysak öyle bitecek. Gerekirse kızları da yakıp kül edeceğiz."

-ALİN-

Kıvançlar gittikten sonra bulaşıkları Derin'le bulaşıkları bitirip üst kata çıktık. Pijamalarımızı giydikten sonra çok yorgun olduğumuzdan odalarımıza çekilip uyuduk. Sabah gözlerimi açar açmaz Derin'in televizyon izlerkenki kahkahalarını duydum. Yanına gittiğimde çoktan giyinmiş olduğunu fark ettim.
"Günaydın sarışınım,erkenciyiz bugün. " dedim bi yandan yanağından makas alırken.
"Aşkitom gelicek birazdan. Sinemaya gideceğiz biz. " Dedi gözlerindeki mutlulukla.
"Enişte beye selam söylersin. Ben hazırlanıyorum. " Diyerek yukarı çıktım. Yeşil renkteki dizlerimden bi karış yukarıdaki eteğimin üzerine siyah bi tişört giyerek kombinimi tamamladım. Saçlarımı da dalgalandırdıktan sonra aşağıya indim. Derin'le Arda kapıdan çıkıyorlardı ki yetişip veda ettim. Arda yine Derin'den uzak duruyordu. Kafamın bi köşesini akşam Derin'e bunu sormayı not ederek ayakkabılarımı giyip arabaya atladım. Radyoda Uptown Funk çalıyordu ve ben şarkıya eşlik edebildiğim ölçüde mırıldanarak arabayı kullanıyordum. Kıvanç evin adresini bana mesaja atmıştı. Navigasyondan bulmam kolay olmuştu bu yüzden. Evin önüne vardığımda onların da evinin bizimkine çok benzer olduğunu fark ettim. Büyük ,iki katlı, bahçeli muazzam bir evdi kısacası. Arabayı park ettikten sonra korkutucu görünen kapıyı çalarak bekledim.
Kıvanç,kapıyı sadece bi havluyla açınca neredeyse şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyordum.
"Ben ııı şey ..."
Kıvanç beni elimden tutup içeri çekti.
"Saçmalamayı kes,sevgilim. "
Elimden tutarak beni üst kattaki salona yönlendirdi.
"Sen burada otur,ben üzerimi değiştirip geliyorum. " Dedi o yenilesi gülüşüyle.
"Tamam." Diyerek başımla onayladım. Beş dakika sonra üzerini değiştirip yanıma geldi.
"Aç mısın aşkım? " Diye sordu. Aç mıydım acaba ?Ne güzel aşkım diyor o öyle. Allah'ım ölüyorum. Bi daha de Kıvanç. Bi daha de. Yuh Alin. Çocuğun içine düştün. Allahtan iç sesimi okuyamıyor. Okusa sıçtım çünkü.
"Yok ben atıştırdım bir şeyler evden çıkmadan. "
"Hımm,o zaman ne yapmak istersin sevgilim?" Dedi yine içimi titreten sesiyle.
"Bilmem ki. Sen seçsen. " Dedim sesimdeki heyecanla. Aptala döndüğünü ancak bu kadar belli edebilirdin Alin. Bravo.
"O zaman film izleyelim. Önce ben gidip kahve yapayım. Sen filmi seç istersen. " Dedi Kıvanç.
Başımla onaylayarak gitmesini bekledim. Film seçmemi söylese de hem Derin'in hem benim akıl sağlığım için şu eve bi bakmam kanaatindeydim. Salondan çıktığımda yan tarafta iki oda bulunduğunu gördüm. Biri Arda'nın biri Kıvanç'ındı herhalde. Tam karşımdaysa banyo vardı. Çaprazda en köşedeki oda ise diğerlerinden farklı bi görünüme sahipti. Hani filmlerde olur ya böyle korkutucu odalar. İşte dışarıdan onları andırıyordu. Kaçış odası gibi. Aşağıdan gelen sesleri dinlediğimde Kıvanç'ın daha mutfakta olduğunu çıkarıp odanın kapısını kontrol etmeye gittim. Kapının kolunu büyük bi sessizlikle açtığımda karşıma her tarafı gazete ve fotoğraflarla kaplı bi oda çıktı. Bizim fotoğraflarımızla. Ve hayır,hiç de düşündüğünüz gibi romantik değildi. Burası daha çok seri katillerin odalarına benziyordu.Odanın içi kapkaranlıktı, sadece bir masa lambası aydınlatıyordu ve tam ortasında tüylerimi ürperten bir sandalye vardı. İçeri doğru ilerleyip fotoğrafların sıralamasına baktım. Çoğu bizde de olan çocukluk fotoğraflarımız süslüyordu duvarları.Ve daha geçen akşam konuşup, hatırlamadığım iki erkek çocuğunun fotoğrafları...O iki çocuğun Arda ile Kıvanç olduğunu şimdi idrak ediyordum. Geçmiş tozlu perdelerin arasından bana gülümsüyor gibiydi.Ensemde hissettiğim soğuk nefesle irkildim.
"Bunları görmemen gerekirdi Menay. Çok yazık. Şimdi sonuçlarına katlanmak zorundasın. "
Dönüp sesin sahibine baktığımda, aşık olduğum ele gözlerin koyulaşmış ve öfke dolu olduğunu gördüm.Kıvanç iki büyük adımda yanıma gelip kolumu sert bir şekilde kavradı.Ben çırpınıp kendimi kurtarmayı deneyemeden yanağıma atılan sert tokadın darbesiyle yere düştüm ve sonrası karanlık.

HatırlamadığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin