-DERİN-
Abim geri mi dönmüştü yani ? Haberi alıp mı gelmişti ? Acaba yengemi de getirmiş miydi? Kafamda sorular dönerken bi anlık boş bulunmuşlukla haberi getiren adama sordum,
"Yengemi getirmiş mi yanında?"Alin ne yapıyorsun der gibi kolumu dürtüklerken koruma da benim gibi boş bulunmuşlukla cevap verdi,
"Yok,sadece kendisi gelmiş." Kıvanç bunun üzerine,
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ? Ne diye cevap veriyorsun gerizekalı?" diye kükrerken Arda bizi kabaca çekiştirip merdivenlere götürdü. Biz koridordayken adamın hala Kıvanç'a hesap verdiğini duyuyordum. Hatta bizzat abimin ağzından alınan cümleleri aktarıyordu ona.
"Kardeşlerimi kaçıran orospu çocuklarını bi elime geçiri..." ben kalanını duyamadan Arda bizi odaya götürüp kendisi de içeri girdi. Ben sanki bu ev benimmiş de Arda odaya izinsiz giriyormuş gibi bi havaya bürünmüşken o,
"Bir süre burada olmayacağız.Rahat durun." Dedi ve kapıyı çarpıp çıktı. Aşağıdan hala Kıvanç'ın kükremelerini duyabiliyorduk.Ortam sessizleştikten sonra Alin bana dönerek,
"Buğra abi döndüyse kesin kurtarır bizi bu cehennemden. " dedikten sonra yatağa uzandı. Ben de yanına tabi. Akşam olup Utku bize yemek getirene kadar,Alin'le çocukluğumuzun güzel anılarını konuşup vakit harcadık.Kafayı mı yediniz diyebilirsiniz ama belli bi süre burada kalıp abimi beklemek akıllıca bi fikir gibi geliyordu ikimize de. Utku elindeki tepsiyi getirdiğinde can sıkıntısından ona döndüm,
"Kaç yaşındasın Utku?"
"27 Derin Hanım." Dedi hanıma vurgu yaparak.
"Oo bakıyorum gerçekten insan olmaya terfi etmişsin." dedim büyük bir yapay gülümsemeyle.
"Sizinle konuşmam yasak Derin Hanım." Dedi ve arkasına bakmadan gitti. Alin de kafasında soru işaretleriyle bana döndü.
"Konuşmam yasak mı dedi o ?" Dedi yüzünü buruşturarak. Bu olayların ikimizin de kafasını karıştırdığı kesindi.***
Arda'nın burada olmayacaklarını söylemesinin üzerinden tam 6 gün geçmişti.Bu süre zarfında sadece Utku'yu gördük.O da bize yemek getirdiğinde ve ya tuvalete gitmemiz gerektiğinde.
Onun dışında başka korumalarla da iletişim kurmuyorduk.Tabi bir tanesi vardı ki bizi her gördüğünde arsızca süzmekten hiç çekinmiyordu.Arda ve Kıvanç'ı gördüğümde bile bu adamı görünceki kadar rahatsız olup, korkmuyordum.
Bu 6 gün içince kaçış planını yapmayı başarmıştık.Korumaların giriş çıkış saatlerini ezberleyip boşlukta olan saatleri kafamıza yerleştirmiştik. Bugün bu planı uygulamaya geçiriyorduk. Sabah yine Utku kahvaltımızı getirdikten sonra yanımızdan ayrıldı. Biz de televizyon izlemek istiyormuş gibi aşağıya inip koltuklara oturduk.Her kanalda bizim kaçırılmış olmamız konuşuluyordu fakat nerede olduğumuzu kimse bilmiyordu.Yurt dışına kaçırıldığımızı söyleyenler bile vardı.Halbuki biz belkide eve birkaç saat uzaklıktaydık gerçi bu dağ başında bulunmamız imkansız gibi bir şeydi.Alin'in fısıldamasıyla kendime gelip harekete geçtim.
"Şu sakallı olanı görüyor musun? " Dedi.
"İşte o,birazdan sigara içmeye gidecek. Yerine diğer arkadaşının gelmesi için üç dakikamız var bu da arka kapıyı aşmamız için yeter." Başımla onaylayarak şimdi diye fısıldadığımda koşmaya başladık.Daha önce keşfettiğim arka bahçenin kapısını açıp koşmaya başladık.Kendimizi ağaçların ardına gizlediğimizde ikimizde nefeslerimizi düzene sokmaya çalışıyorduk.
"Şu tarafa doğru devam edelim.Yola çıkana kadar durmak yok." dedi Alin.Ve ben de başımı sallayarak onu onayladım.Ne kadar koştuk bilmiyorum ama hava kararmaya başlamıştı ve sonunda yola çıkmıştık.Şimdi tek yapmamız gereken ilk geçen arabayı durdurup bu işkenceden kurtulmaktı.
"Bacaklarım koptu be sarışın." dedi Alin kesik nefeslerinin arasından.
"Ay Alin araba geliyor!Zıpla hadi bir şey yap!" Diye bağırıp deli gibi elimi kolumu sallamaya başladığımda siyah lüks minibüs tam önümüzde durup kapılarını açtı ve içinden siyah takım elbiseli adamlar indi.Bu adamların bahçedeki korumalar olduğunu farketmemizle yüzlerimize bastırılan keskin kokulu bezler bir olmuştu.-ALİN-
Gözlerimi araladığımda daha önce hiç görmediğim bir odanın içinde yumuşak yatağın üzerindeydim.Odaya göz gezdirdiğimde onun öfkeli gözleriyle karşılaştım.İki büyük adımda yanıma gelip kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı ve dişlerinin arasında tısladı.
"Kaçabileceğinizi mi sandınız Menay?" Dediğinde kolumu ondan kurtarıp aramızdaki mesafeyi açtım.
"Senden nefret ediyorum Çağlar!Hayatımı mahvettin." dedim onun gibi tıslayarak.Kıvanç söylediklerime karşı ellerini beline indirdi ve başını iki yana sallarken çarpıkça güldü.
"Emin ol yaşadıkların, benim yaşadıklarım yanında hiçbir şey!"
"Ben sana hiçbir şey yapmadım!"
"Doğru sen bir şey yapmadın." Dediğinde bana doğru bir adım attı.Onun adımına karşılık gerilediğimde sırtım duvarla birleşti.Ellerini iki yanıma sabitleyip beni kıskacı altına aldı.
"Sen sadece benim intikamım için kullanabileceğim en kolay kişiydin." dediğinde kendimi tutamayıp sertçe bir tokat indirdim yüzüne.
Utanmadan karşıma geçip beni kullandığını söyleyebiliyordu.
Kıvanç'ın sola doğru savrulan başını kaldırmasıyla dudaklarıma yapışması bir oldu.Bu sandığınız gibi duygu yüklü bir öpüş falan değildi.Şu an Kıvanç ona attığım tokadın bedelini ödetiyordu bana.Onu üstümden itmeye çalıştıkça daha can acıtıcı öpüyordu.Gözyaşlarımı tutamıyordum artık.Birkaç gün öncesine kadar bana hayat veren dudakları şimdi beni öldürüyordu."Seni öpmemi istemiyor musun?" Diye fısıldadı dudaklarıma doğru benden uzaklaştığında.
"Senden iğreniyorum." dedim hıçkırıklarımın arasında.Kıvanç başını sallayıp,
"Ailemin katilinin kızını öpmekten ben de iğreniyorum." Dediğinde söyledikleriyle soluğum kesildi.-DERİN-
Arabadan indirilirken ayılmıştım fakat tepinip çırpınmalarım elbetteki hiçbir işe yaramamıştı.Sinirle beni bekleyen Arda kolumdan tutup içeri doğru sürüklerken dönüp Alin'e baktım.O hep rahatsız olduğumuz koruma Alin'i baygın olduğu için
kucağına alacağı sırada karşı çıkmak için bağıracaktım ki Kıvanç'ın,
"Dokunma." Diye kükremesiyle o adam ay bir dakika neydi adı?Hah Ahmet.Resmen Kıvanç'ın karşısında titreyip iki büklüm oldu.Kıvanç'ın Alin'i kucağına alması eve girerken gördüğüm son şeydi.Arda'nın beni odaya kapatmasından beri 3 saat geçmişti. Bunu odadaki siyah saatten biliyordum. Odaya ilk geldiğimde hayatımda hiç bu kadar siyahı bir arada görmediğimi fark etmiştim.Nevresimler,dolaplar,eşyalar duvarların dışında her şey siyahtı. Arda'nın yatağı iki kişilikti ve beni oraya oturtturmuş kendisi de sandalyeyi tam karşıma çekmişti. Saatlerdir konuşmadan beni izliyordu ve bu benim sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Derin bi nefes alarak konuşmaya başladım.
"Ne istiyorsun Arda ? Bak o hayvan arkadaşın Alin'e bir şey yaparsa ikinizi de mahvederim anlad..." devam edemeden eliyle beni susturdu.
"Artık aynı odada kalmayacaksınız." Dedi gözlerimi gözlerimden ayırmadan ve devam etti.
"Aptallıklarınız canımızı sıkıyor." Dedi elini havada savuştururken.
"Zorla tutulduğumuz evden kaçmaya çalışmamız aptallık öyle mi?"
"Evet öyle." deyip başını ağır ağır salladı.Yerimden öfkeyle kalkıp karşısına dikildiğimde o da karşıma geçti.
"Ya sen nasıl bir adamsın?Ah, çok pardon adam mı dedim?Sen var ya Arda sen adam değilmişsin." derken yumruklarımı göğsüne geçirmeye başladım.
"Benden ne istedin ha ne istedin?Ben sana güvendim.Aptal gibi bir tek sana güvendim." Derken gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başlamıştı.
Ellerim acımaya başlamıştı fakat Arda karşımda hala kıpırdamadan duruyordu.
"Cevap ver!Ne istedin benden?Bu kızın hayatına yeterince sıçılmamış bir de ben mi sıçayım dedin?Cevap ver lanet olasıca!" Dediğimde Arda bileklerimi yakalayıp göğsüne sabitledi.Ondan uzaklaşmaya çalıştıkça bedenimi kendisine daha çok çekiyordu.Ağlamam şiddetlenmişti çaresizliğime şu anki güçsüzlüğüme ağlıyordum.Aynı şeyleri tekrar yaşıyor oluşuma ağlıyordum.Böyle bir adamı sevdiğime, güvendiğime ağlıyordum.
Arda önüme düşen saçlarımı kulağımın ardına itti ve yavaşça eğilip fısıldadı.
"Babalarınız, ailelerimizin katili."***
Selam gençler! Şuna bir açıklık getirmek istiyoruz.Yeni bölüm yayınlama günleri cumartesi ya da pazar yani hafta içi bölüm yayınlamıyoruz.
Hikayenin gidişatına şaşırdığınızın farkındayız ve bizim de amaçladığımız tam olarak buydu 😄 Hikayeyle ilgili tahminlerinizi bizimle paylaşın bakalım kim daha çok yaklaşacak bizim kurgumuza :) Herkese iyi hafta sonları yorum ve oylarınızı bekliyoruz.Görüşmek üzere! 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırlamadığım
Teen FictionYıllar sonra Amerika'dan kalkıp gelen Arda ile Kıvanç. Müthiş bir arkadaş grubuna sahip olan ancak yıllarını gerçek aşkı bulmaya harcamış Alin ve Derin. Eski hatıraların ve sırların arasında sıkışıp kalmış iki genç kız. İntikam mı aşk mı ? # Kıvanç...