Hatırlamadığım

8-Alışveriş

-ALİN-

Kıvanç'a derneğin yerinin mesaj attım. Emre zaten biliyordu. Hemen dolabımdan siyah bol kesim dizüstü bir elbise aldım. Dudaklarıma kırmızı rujumu sürüp,saçlarıma maşa yaptım. Ayağıma da kırmızı topuklularımı geçirdim ve hazırım. Aslında biz derneğe bu kadar süslü gitmek istemiyorduk ancak Canan Teyze işte. Kotla gelirse Derin'i evlatlıktan reddebilecek kadar manyak bi anne. Evet Derin'in kime çektiği gayet açık. Derin'in odasına girdiğimde fuşya renkli rujunu sürdüğünü gördüm. Kemeri fuşya olan siyah dar kalem etek giymişti. Üzerinde de uçuk pembe tonlarında gömleği vardı. Yine yakıştırmıştı doğrusu. Fuşya renkteki topuklularını giyip etrafında tur attı.
"Olmuş mu tatlım?" diye sordu.
"Hem de ne seksi olmuş,Arda delirecek." Deyip şuh bi kahkaha attım. Derin tabi ki altta kalmayıp,
"Kıvanç'ın yüzünü görene kadar konuşma tatlım. " Dedi ve evden çıktı.Arabaya atlayıp,hızlı bi şekilde derneğe vardık. Zaten yeri bizim eve baya yakındı. Canan Hanım'ın asistanı,
"Hoşgeldiniz Derin Hanım,Alin Hanım. Kıvanç ve Arda Beyler sizi toplantı odasında bekliyorlar. "Dedi. Kibarca gülümseyip,toplantı odasına geçtik.
Kıvanç ve Arda gergin bir şekilde bir şeyler konuşuyorlardı bizi görünce ayağa kalktılar. Kıvanç,
"Bayanlar,gerçekten çok hoş olmuşsunuz. " dedi. Arda da başıyla onaylayarak,
"Kesinlikle katılıyorum. " Dedi. Kıvanç'ın beni,Arda'nın da Derin'i baştan aşağı süzdüğünü söylemeden edemeyeceğim. Evet,aylar sonra biraz ilgi ikimizin de hoşuna gidiyor. Arda boğazını temizleyip söze daldı.
"Ee,nerden başlıyoruz?" dedi. Derin yolda gelirken yapılacaklar listesini bana anlatmıştı. Gerektiği yerlerde katkıda bulunup onu onaylamıştım. Şimdi aynı planı çocuklara anlatıyordu.
"Öncelikle,bu ayki fon yemeğinin akşam olmasına karar verdik. Hem bu şekilde daha resmi ve ciddi bi hava yaratmayı planlıyoruz. Derneğin asıl amacı kimsesiz çocuklara yardım etmek. Bu amaçla bugüne kadar gerçekten birçok kurum açtık,anlaşmalar düzenledik. Bu ay buna tekrar dikkat çekmek istiyorum. "
"Güzel düşünmüşsünüz."diyerek takdir etti Kıvanç. Derin ona bir memnuniyet gülümsemesi attıktan sonra konuşmaya devam etti.
"İyi bi mekan seçmemiz lazım. Akşam yemeği için uygun ve asil olmalı. Cemiyetteki kadınlar nasıldır bilirsiniz. Bu yüzden mekan öncelikli. Mekanı hallettikten sonra sıra yemeklere geliyor. Görüntü olarak hoş olmalı,ancak açgözlülüğü temsil etmemeli. Dekorasyonla Alin ilgilenecek. Kıvanç sen ona yardımcı olursun. Konuşmayı ve yemek işini ben hallederim. Arda sen de bana mekan seçerken yardımcı olucaksın."
Hiçbirimiz sesimizi çıkarmadan dinlemiştik. Çocuklar kabul ettiklerini gösterircesine kafa salladılar. Tam Arda bi şey söyleyecekti ki Emre,kapıdan girdi.
"Çok mu geç kaldım?"
"Ee,biraz yani. " Diyerek sitem etti Derin.
"Sorun değil,gel otur. " Diyerek yanımdaki boş sandalyeyi gösterdim. Upss. Yanlış hareket. Kıvanç bana çok kötü bakıyor. Hani bunları uzak tutma planım? Plan konusunu kesinlikle Derin'e bırakmalıyım.
"Dur,tahmin edeyim. Önce mekan sonra yemek tabağı seçiminden ve bunların öneminden bahsettin. Sonra Kıvanç ve Alin'e dekorasyon işini,kendine ve Arda'ya da mekan seçimini bıraktın değil mi?"
Yuh ya. Bu da medyum çıktı. Bana Emre'nin en sevdiği renk ne diye sorsalar mal mal bakarım,çocuk az önce adeta bi Derin oldu. Tabi ki diğer herkes gibi Derin de Emre'ye şüpheci gözlerle bakıyordu.
"Peki,az önceki olayı doğaüstü güçlere değil de bunca yıllık arkadaşlığımıza veriyorum. O yüzden normalmiş gibi devam edeceğim. Her yıl dekorasyonda emeğin olduğu için ve annelerimiz seni bu kızlar kurulunda tek erkek olarak tutmaya bayıldıkları için seni de dekorasyona veriyorum. " Emre,bunun üzerine memnun olmuş gibi kafa salladı.
"Canan teyzeyi hayal kırıklığına uğratmayacağıma emin olabilirsiniz kızlar. Ancak şu an yetişmem gereken başka bi toplantı var. Bunu telafi etmek için akşam bizimkileri de alır size geliriz olur mu ?"
Bu sırada Kıvanç bir şeyler homurdanıyordu.Konu uzamasın diye Emre'nin teklifini hemen kabul ettim.O da keyifle sırıttı ve yanağımdan öpüp aceleyle çıktı.
"Biz de akşam yemek yiyelim diyecektik.Ama birileri önce davrandı."dedi Arda.
"Yemek sözümüz olsa ve bu akşam siz de gelseniz?"diye atıldı Derin.
Bi yavaş kızım yaa!Bu kadar istekli olduğunu belli etmesene.Zaten kaç gündür hep beraberiz, biraz ayrı kalmak iyi gelirdi.Aksi takdirde bu durum bende bağımlılık yaratabilir.
"Bilmem olabilir aslında ne dersin Kıvanç?"
Kıvanç'a baktığımda düşüncelere daldığını anlamıştım.Arda onu dürtüp sorusunu yineledi.
"Tamam için problem olmayacaksa geliriz."
"Ne problemi olacak canım."deyiverdim.
Az önce Derin'e mi çemkiriyordum ben?Söylediklerim Kıvanç'ın hoşuna gitmiş olmalı ki gülümseyip onaylarcasına başını salladı.
"Konuşmadığımız bir şey kalmadıysa burdan çıkalım artık duvarlar üstüme üstüme geliyor valla!"dedi Derin.
Derin'in bu çıkışına hemen yerlerimizden kalkarak cevap verdik.
Arabaların önüne geldiğimizde Kıvanç,
"Eve mi geçiyorsunuz?"
"Hayır önce akşam için markete uğramamız lazım."
Evde hiçbir şey yoktu, dolaba fare girse açlıktan ölebilir.Ay ne faresi ya!Kendi kendimi huylandırmakta bir numarayım cidden.
"Bizde gelelim o zaman yapacak bir işimiz yok, akşam da size geleceğiz zaten."dedi Arda.
"Tabi olur, bizi takip edin o zaman."diye cevapladı Derin.
Arabaya bindiğimizde Derin'e öyle bir bakış attım ki hemen kendini savunmaya başladı.
"Ne var Alin gelmeyin, size alışmak istemiyoruz falan mı deseydim?Sanki ben davet ettim.Kendileri gelmek ist.."
"Ay tamam bir şey demedim sarışın sen yola bak."
Radyoyu açtığımda ikimizinde çok sevdiği bi şarkının çalıyor olduğunu duyduk.Yol boyunca şarkıya eşlik ettik.Markete geldiğimizde şarkı da bitmişti.
"Kıvanç siz Alin'le içecekleri alın biz de yiyecek bir şeyler alalım."dedi Arda.
Kıvanç bir el arabası alıp yanıma geldi.İkimiz aynı anda itmeye başladık.İçki reyonuna geldiğimizde seçimleri Kıvanç'a bıraktım.
Yankı ve Arsal'ın sevdiği çoğu içkiyi almıştı.Uzanıp Emre'nin sevdiği içkiyi alıp arabaya koydum.
"Sakın sevdiğini söyleme bana?"
"Ha?"
Neyi sevdiğimi söylemeyecektim?Tabiki seni sevmiyorum bu sadece ufak bi ilgi duyma olayı.Evet, Kıvanç'a sadece ilgi duyuyorum.
"Elindekini içecek misin cidden?"
"Hı o mu hayır hayır ben sevmem, Emre için aldım."
Kıvanç birden kaşlarını çattı.
"Diğerlerinin sevdiği içkiler?Neden sadece o çocuğun içkisini alıyorsun?"
Bana hesap soruyordu.Biri bu çocuğa bana hesap sormaması gerektiğini söylemeli.
"Onları zaten sen almıştın."
Hah!Çok güzel bir de açıklama yapıyordum.Salaksın Alin neden açıklama yapıyorsun ki?Kim ki o?Kıvanç önce içkilere sonra bana baktı.Konuşmasına izin vermeden önden yürümeye başladım.Arkamdan geldiğini duyuyordum.Birden kolumu tutup ona doğru savrulmamı sağladı.Gözlerine bakma Alin!
"Ben özür dilerim,yani kaba davranışım için."
"En nefret ettiğim şey birilerinin bana hesap sormasıdır Kıvanç.Ailemle aramın açılmasının sebebi bile bu.Lütfen bir daha tekrarlama."deyip kolumu ondan kurtardım.
Biraz sert davranmış olabilirim ama bilmesi gerekiyordu.Yoksa bu şekilde daha çok sorun yaşardık.
İkimizde tek kelime etmeden yan yana yürüyorduk.Karşıdan gelen Derin ve Arda'ya baktım bizim aksimize ikisi de gülüyordu.Evet hissediyorum Derin bu sefer mutluluğu yakalayacak.
"Hey, neyiniz var sizin?"diye sordu Derin.
İkimizde cevap vermek yerine omuz silkmeyi tercih ettik.
Kasaya gittiğimizde Kıvanç hepimizden önce kredi kartını kasiyere uzattı.Tam buna gerek olmadığını söylecektim ki,
"Lütfen Alin."dedi.
Başımı sallamakla yetindim.Bizimkilerden biri olsaydı umrumda bile olmazdı ama Kıvanç ve Arda'yı daha yeni tanıyorduk böyle bir şeye gerek yoktu.
Hepimiz elimize birer torba alıp otoparka doğru yürümeye başladık.Kafamı kaldırıp karşıya baktığımda bize doğru gelen tanıdık bir silüetle karşılaştım.O olamazdı değil mi?Bunca yaşanılan şeyden sonra Derin'in karşısına çıkmaya cesaret edemezdi.Ama kahretsin ki oydu.Hemen Derin'e baktım.Görmemiş olmasını diledim ama o da görmüştü.Durup refleksle iki adım geriledi.
"Derin!"
O piç herifin bağırmasıyla yerimde sıçradım.Derin'in gözleri dolmuştu ama ne hareket ediyor ne de bir şey söylüyordu.Ahh!Cidden şimdi zamanı mıydı? 2 yıldır adamlarımız bu herifi arıyordu.Zamanlamaya bak ki adam akşamın karanlığında bir otopark köşesinde karşımıza çıkmıştı.Hiçbir şey olmamış gibi Derin'in karşısına dikilmişti.Arda ve Kıvanç kaşlarını çatmış bir bize bir ona bakıyorlardı.Ters bir harekette o piçin üzerine atlayacaklarmış gibi.Derin'in elinden kayıp düşün poşetlerin sesiyle ona döndük.
"Doğukan.."