13-Dernek Yemeği

342 13 4
                                    

-ALİN-

Kapıdan giren kişinin Doğukan olması benim gibi herkesi şaşırtmış aynı zamanda da öfkelendirmişti.
"Ne işin var lan senin burda?"diye kapıya yönelen ilk kişi Arsal olmuştu.
"Ben de koruyucu görevini başkalarına mı bıraktı diye düşünüyordum." dedi Doğukan gevşek sırıtışının yanında.
Burada bahsettiği başkalarının Arda ve Kıvanç olduğunu anlamıştım.
Derin'e baktığımda yüz ifadesinde hiçbir değişiklik yok gibiydi.Sanki hiç etkilenmemişti.Derin Doğukan'a doğru yürüyüp tam karşısında durdu.Arda'da onun tam yanında.
Doğukan Derin'in yanındaki kişilere şöyle bir göz gezdirip iğrenç sözlerini savurmaya başladı.
"Oo Derin Hanım yine erkekler etrafınızda pervane sürtü..."Arda bu sözlerin nereye gideceğini anlamış olmalı ki yumruğunu Doğukan'ın suratına geçirerek onu susturdu.
"Ne diyorsun lan sen!"
Bu kez Doğukan yumruğuyla cevap verdi.Ardından da Arda'nın vuruşuyla yere savruldu.
"Yalan mı hepiniz onun peşindesiniz."
Derken Doğukan yerde Arda'nın yumruklarından kendini korumaya çalışıyordu.Arda'nın durmaya hiç niyeti yoktu.Zaten kimse de onu durdurmaya çalışmıyordu.Derin Arda'ya yaklaşıp omzuna dokundu.
"Arda bırak öldüreceksin."
Arda hiçbir şey duymamış gibi yumruklarını indirmeye devam etti.Fakat Derin pes etmedi.
"Sevgilim lütfen."dediğinde Arda'nın yumruğu havada kaldı ve Doğukan'ın üzerinden yavaşça kalktı.
Derin'in karşısına dikildiğinde az önce duyduklarının gerçek olup olmadığını sorgular gibiydi.Derin'in 'teşekkürler sevgilim' diye mırıldandığını duyduğumuzda karşılık olarak Arda ona sımsıkı sarıldı.Doğukan ise ağzındaki kanları tükürüyordu.Kıvanç ve Arsal onun yanına gidip yerden kaldırdılar.
Doğukan'ın yürümeye hali kalmamıştı.
Onu dışarı çıkardıklarında
Yankı'da etraftaki garsonlara orayı temizlemeleri için emirler
yağdırıyordu.
Derin'in yanına gittiğimde 'ben iyiyim' deyip sahici bir gülümsemede bulundu.Arda adeta gözleriyle benden izin istiyordu.
"Hadi siz çıkıp biraz hava alın.Burayı biz hallederiz."dediğimde Derin itiraz edecekken Arda teşekkür etti ve onu dışarı çıkardı.Aklım Kıvanç ve Arsal'da kalmıştı.Kızların yanına gidip telefonumu görüp görmediklerini sorduğum da en son odada gördüklerini söylediler.Ben de bunun üzerine odaya çıkmak için merdivenlere yöneldim.Henüz birkaç basamak çıkmıştım ki başını ellerinin arasına almış oturan Yankı'yla karşılaştım.
"Yankı?"
Başını kaldırıp bana baktı.Düşünceli bir hali vardı.
"Efendim?"
"Ne yapıyorsun burada?"
"Hiç.Alin sana bir şey soracağım."
Yanına oturup, ona doğru döndüm.
"Dinliyorum."
Yankı önce yutkundu sonra doğru kelimeleri seçmeye çalışır gibi düşündü ve konuşmaya başladı.
"Derin ve Arda gerçekten beraber mi?"
Sorduğu soruya başımı sallayarak cevap verdim.O da anladığını belirterek başını salladı ve zoraki gülümseyip yerinden kalktı.
Nereye diye sorduğumda hazırlıklara bakacağını söyledi ve yanımdan uzaklaştı.Yankı'nın bu soruyu sorma sebebinin farkındaydım.Diğer herkes gibi Derin'in yeni bir ilişkiye hazır olup olmadığına emin değildi ve onun için endişeleniyordu.
Odaya çıktığımda telefonumu aramaya başladım fakat bir türlü bulamıyordum.O sırada içeri Emre girdi.
"Ne yapıyorsun burda?"
"Telefonumu arıyorum ama bulamıyorum Emre ya."
"Dur ben çaldırayım."
Telefonum çalmaya başladığında sesin koltukların arasından geldiğini duydum.Telefonu bulduğumda Emre aramayı sonlandırdı.
Vakit kaybetmeden rehberde Kıvanç'ın ismini bulup aradım.Kıvanç telefonu endişeli sesiyle açtı.
"Bir şey mi oldu Alin?"
"Hayır hayır ben sizi merak ettim.Neredesiniz?"
"Doğukan'ı hastaneye bıraktık şimdi dönüyoruz."
"Durumu nasıl?"
"Bir şeyi yok biz sadece Arda'nın başı derde girmesin diye..."
Ben tam cevap verecekken Emre'nin sorusuyla konuşmamız bölündü.
"Dolaptan kıyafetini çıkartayım mı Alin?"Emre bunu o kadar yüksek sesle sormuştu ki bırak Kıvanç'ı Arsal bile duymuştur.
"Gerek yok ben hallederim sen aşağısıyla ilgilen Emre."dedim ve telefona geri döndüm.Zaten bu sırada da Emre kapıyı kapatıp dışarı çıkmıştı.
"Emre miydi o?"
"Evet.Biz telef..."
"Her neyse kapatıyorum şimdi görüşürüz."dedi ve cevap vermemi beklemeden telefonu kapattı. Kıvanç'ın sinirlendiğini anlamıştım,ancak sebebini bilmiyordum. Derin'i arayacaktım ama onun da telefonunu burada bıraktığını fark edince rehberden Arda'yı aradım." İlk çalışında açtı hemen.
"Efendim canım?"
"Arda,Derin'i getirebilir misin? Artık hazırlanması gerekiyor da. "
Arda,cevap veremeden Derin arkadan 'geliyoruuz' diye cırladı. Telefonu gülümseyerek kapattım. Emre'ye siz de hazırlanın artık diye mesaj yolladıktan sonra Derin'le benim elbiselerimizi çıkardım. Kapının tıklatılmasıyla Derin içeri girdi.
"Alin,ben çok heyecanlıyım ya. Ya düşersem,ya konuşamazsam..."
"Sarışınım,ben iyisini yapacağına inanıyorum. Panik yapma sen. Derin Baykan'sın kızım sen. Bunu mu yapamayacaksın?" deyince güldü bana. Sonra elbiselerimizi giydik. Derin gri saten bi elbise tercih etmişti. Kolları dantelliydi ve dizinin biraz üstünde biten eteğinin devamında yine dantel bi kuyruk vardı. Gerçekten çok hoş olmuştu sarı şekerim. Derin elbisesini giydikten sonra bana yardımcı oldu. Ben de bordo rengi balık model elbisemi giydiğimde içeri kuaför ve makyözler girdi.Hızlıca kıyafetlerimize uygun bi makyaj yapıldı ve ikimizinde saçları maşayla dalgalandırıldı.Salona indiğimizde misafirleri Canan teyzenin karşıladığını gördük ve hemen yanına gittik.
"Canlarım benim burası müthiş olmuş. Bundan sonra bu görevi hep size mi devretsem,ne yapsam ?"
Diyerek ikimize de sarıldı Canan teyze. Derin gözlerini devirerek cevap verdi.
"Yok annecim,o kadar da değil. Hem aslında çoğunu Emre yaptı zaten. "
"Ben de onu soracaktım. Diğer evlatlarım nerede bakayım benim ?"
Canan teyze böyleydi işte. Hepimizi çocuğu gibi görüyordu. Tam bu sırada bizimkiler peşlerinde Arda ve Kıvanç'la bize doğru yürümeye başladılar. Emre hemen sarıldı Canan teyzeye.
"Senin bu kızların çok tembel be Canan teyze. Her işi bana yıktılar resmen.Sırf senin için katlandım."Diye yalakalığa başladı Emre. Canan teyze gülerek 'deli oğlan ' diye karşılık verdi ona. Kızlar Emre'nin ardından kızlar sırayla sarılıp hatırını sordular. Canan teyze hepimizi bi arada gördüğü için mutlu gibiydi. Sıra Yankı'ya gelince,
"Oo,Canan teyze yakıyorsun yine ortalığı. Bizim kızlara taş çıkarırsın valla" diyerek sarıldı. Canan teyze de buna karşılık saçlarını karıştırdı onun. Ardından yine aklı başında gibi duran tek insan Arsal sarıldı.
"Bakma sen bu zevzeklere Canan teyze. Yalnız Yankı'ya hak vermek lazım gerçekten çok şık olmuşsun. " Diyerek gülümsedi o da.
"İyi ki geldiniz çocuklar,kızları yalnız bırakmadığınız ve iltifatlarınız için teşekkür ederim. " Dedi Canan teyze. Ve bu sırada Kıvanç'la Arda'yı gördü.
"Kızlar, beni arkadaşlarınızla tanıştırmayacak mısınız?" diye sordu.
Ben tam atlıyordum ki,Kıvanç benden önce atladı.
"Merhaba efendim ben Kıvanç."
Derken Canan teyzenin elini nazik bir şekilde öptü.Fakat gergin olduğu her halinden belli oluyordu.Buna bir anlam veremedim.Ardından Arda'da aynı şekilde kendini tanıttı.Karşılıklı olarak memnuniyetlerini dile getirdiler ve Canan teyze konukları karşılama işine geri döndü.Yalnız kaldığımızda konuşmaya ilk Arda başladı.
"Umarım bu gece çok adam dövmek zorunda kalmam."
"O neden?" diye sorduğumda
"Derin'in güzelliğini görmüyor musun Alin?Gerçi senin de ondan eksik kalır yanın yok.Kıvanç'ın da işi zor."dedi.Bu sözler üzerine Kıvanç'a döndüğümde beni süzdüğünü gördüm.
"Sıkıntı değil hallederiz."deyip göz kırptı Kıvanç.
"Hadi hadi zevzekliği bırakın da masaya geçelim."deyip Arda'nın koluna girip çekiştirmeye başladı Derin.Kıvanç da kolunu bana uzattı,ben de bekletmeden koluna girdim ve masaya doğru yürümeye başladık.Kıvanç sandalyemi çekip oturmama yardımcı oldu.Hemen hemen bütün konuklar yerine geçmişti.Sunucu Derin'i konuşma yapmak için sahneye davet ettiğinde salondan alkış sesleri yükseldi.Arda Derin'in elini destek verircesine sıktı ve ona sahneye kadar eşlik etti.Derin'in çok heyecanlı olduğu her halinden belliydi.Ama konuşmasına yansıtmamak için her şeyi yaptı,başarılı da oldu.
"...Binlerce çocuğumuzun geleceğini kurtardınız, onlar sizin sayenizde eğitimlerine devam edebilecekler.Herkese çok teşekkür ediyoruz.İyi akşamlar diliyorum." Deyip sahneden inip masamıza geldi.
"Şahaneydin canım."dedi Ceren.
"Of kızım ölüyordum heyecandan ilk ve sondu emin olabilirsiniz."dedi Derin cevap olarak.Gecenin devamında masamızda keyifli bir sohbet hakimdi.Slow bir parça çalmaya başladığında Arda Derin'i, Arsal Melis'i, Yankı'da Ceren'i dansa kaldırdı.Bunun üzerine Kıvanç ve Emre yerlerinden kalkıp yanıma geldiler.
Onlar birbirine ölümcül bakışlar atarken ben aralarında kalmış hangisini seçeceğimi düşünüyordum...

HatırlamadığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin